Üzülerek görüyorum ki, bir zamanlar AKP’lilerin çok kullandığı “cari dolar kuru” ile Türkiye ekonomisinin büyüme hızını ve büyüklüğünü (GSMH) hesaplama “zırvalamasına” şimdi de AKP’den hoşlanmayanlar başvuruyor. Son günlerde “Türkiye GSMH’si”nin dünya GSMH’sine oranının %0.86’ya düştüğünü gösteren bir tablo ortalıkta dolaşıyor. Bu tabloya göre 1980’de de %0.86 olan bu oran, 2001’de Ecevit zamanında %0.60’a düşmüş, daha sonra AKP’nin uyguladığı muhteşem iktisat politikası sayesinde yükselmiş ve 2010’da %1.17’ye çıkmış. Ancak bu tarihten sonra önce yavaş sonra hızla küçülerek en sonunda 2019 yılında %0.86’ya kadar inmiş. Sonunda söyleyeceğimi şimdi söyleyeyim. Bu tabloların anlattıkları bilimsel değildir. Yani doğada karşılığı yoktur. Daha kötüsü bu tabloları sanki mutlak gerçeği yansıtıyormuş gibi kullanıp, birilerini övmek veya yermek, halkı doğru bilgi vermekle görevli “sorumlu iktisatçılığa” sığmaz. Bu sayıların dış kaynaklı ve İngilizce olması zırvalamanın mazereti olamaz.

MİLLİ GELİR PARASAL BİR FENOMEN DEĞİLDİR

Milli gelir daha doğrusu “gayri safi milli hasıla” bir yıl içinde bir milletin yurt içinde ve dışında ürettiği mal veya hizmetin “hacimsel” toplamıdır. Para cinsinden ifade edilmesi, yüz binlerce çeşit mal ve hizmeti toplamada kullanılacak başka bir ortak “ölçü birimi” bulunamamış olmasındandır. Belki bir gün milli gelir büyüklükleri enerji birimiyle mesela “kalori” veya “watt” olarak ifade edilecektir. Milli gelir muhasebesi, mal ve hizmet üretiminin üreticilere sağladığı “satın alma gücünü” yani “reel geliri” bulmak amacıyla tasarlanmıştır. Bu sebeple, veri toplamada kolaylık olsun diye cari fiyatlarla hesaplanan milli gelir, daha sonra enflasyon düzeltmesine tâbi tutulur. Neticede “sabit fiyatlarla” milli gelir büyüklüğüne ulaşılır. Toplam büyüklükler ve yıldan yıla büyüme oranları işte bu “sabit fiyatlarla GSMH” rakamlarına dayanarak hesaplanır. Kasıt ve ihmal yoksa doğru olan budur.

ULUSAL PARA BİRİMİNDEN DOLARA ÇEVİRME

BM’ye üye 192 ülke ve 180 değişik para birimi varmış. Bu ülke ekonomilerini birbiriyle ve yıllar boyunca kıyaslamak için “ulusal para birimi” ile bulunan sonuçların “tek bir para birimine” çevrilmesi şarttır. Aksi takdirde mukayese yapılamaz. Bu çevirmelerde üç değişik “kur” kullanılır. Bunlar sırasıyla:

1.Cari kambiyo kuru
2.Satın alma gücü paritesi
3.Dünya Bankası tarafından dönem, dönem yeniden hesaplanan sabit dolar (constant dollar).

Hepsinin kullanım alanı ayrıdır. Bir ülkenin mesela Türkiye’nin GSMH’sinin dünya GSMH’si içindeki payı hesaplanırken asla kullanılmaması gereken dönüştürme aracı “cari kur”dur. Tekrar edeyim. Milli gelir muhasebesinin amacı, bir milletin yarattığı katma değerin “hacmini” bulmaktır. Hacim fiziksel bir olgudur. Sonuçlar para ile ifade edilse bile yine de doğada cereyan eden değişimi yansıtmalıdır. Dönüştürme anahtarı, tabloların kullanım amacına göre seçilmelidir. Mesela amaç büyüklük kıyaslaması ise “sabit dolar”, refah kıyaslaması ise “satın alma paritesi” kullanılmalıdır. Bir de şu ülkenin “dünya ekonomisinden aldığı pay” saçmalığına son verilsin. Alınan pay yoktur, yapılan katkı vardır.

Son söz: Yanlıştan medet uman, yanlışa kurban düşer.