20 Ağustos 2020 Perşembe günkü bu köşede “FORMULA-1 HORTUMU” başlıklı bir yazım yayınlanmıştı. O yazının giriş bölümünde “Eyvah! Eskisi gibi olacaksa, yine gidecek halkın paracıkları havaya” diye bir endişemi dile getirmiştim. O günlerde yani bundan sadece 45 gün önce “Formula 1” diye bilinen otomobil yarışı şenliklerinin Türkiye’ye geri geleceğine dair basında “ısmarlama” haberler çıkıyordu. Ben, 2002 yılında başlayan ilk Formula 1 projesinin İstanbul Ticaret Odası tarafından ele alınmasından huzursuz olmuştum. Daha da doğrusu ortaya keskin bir yanık kokusu yayılmıştı. Bunun üzerine halkın parasının çarçur olmaması (ve bazı uyanıkların cebine gitmemesi) için Hürriyet’teki köşemde yazılar yazmıştım. Her zaman olduğu gibi yazılar hiçbir işe yaramamış ve “atı alanlar Üsküdar’ı geçmiş”ti. O girişim, bu ülkeye yaklaşık 100 milyon dolara mal olmuştu.

DEVLETE YÜK, HALKA YÜKTÜR

Devletin parası yoktur, halkın parası vardır. Devlet, demirden yapılmış bir emme basma tulumbadır. Demirin içinde su yoktur. Tulumbanın ağzından akan su, topraktan yani halktan sifonlanan sudur. “Devlet, silah zoruyla halktan para (dolaylı veya dolaysız vergi) toplama tekelini elinde tutan bir kurumdur.” Bu verginin illaki gelirden/kazançtan “dolaysız” alınması gerekmez. Bir ülkede sürekli ve süreli (yani turist) olarak yaşayan herkes, o topraklarda hükümran olan devlete vergi ödemekten kaçınamaz. Bu “dolaylı” ödediği vergi, içtiği bira, yediği yemek, kaldığı otel veya bindiği taksiye ödediği bedellerin içine gömdürülmüştür. Devlet, topladığı bu paraların önemli bir kısmını önce kendisi yer. (Memurların maaşları, sarayların masrafları nereden karşılanıyor?)  Kalanı ile de halka hizmet sunar, fakir-fukaraya az da olsa yardım eder. Bu harcamaların en kötüsü, halktan cebren toplanan paranın bir kısmını, bazı uyanıkların, çeşitli vesileler yaratarak, “destek” adı altında devletten alıp cebelleş etmeleridir.

DEVLETE YÜK OLMADAN BU DEV ORGANİZASYONU ÜLKEMİZE KAZANDIRDIK

Resmi adı “Formula 1 DHL Turkish Grand Prix” olan ve 13-14-15 Kasım 2020’de yapılacak araba yarışı şenliklerini organize eden firmanın patronu geçenlerde “Devlete yük olmadan bu dev organizasyonu ülkemize kazandırdık” diye beyanat verince “halkın parası bu defa hiç edilmedi” diye ferahlamıştım. Kedilerini kutluyorum. Tüm biletler satılmış deniyordu. Bu, özel veya kamu kurum ve kuruluşların “zorlama paket satış yapılmadan” başarılması zor bir işti. Bunu da başardıkları için de ayrıca tebrik ediyorum. Ancak İstanbul Valiliği tarafından şenliklerin seyircisiz yapılması kararlaştırılmış. Bilet bedelleri de iade edilecekmiş. Bu durumda “devlete yük olmadan” ibaresi hâlâ geçerli mi? Bu projenin gelir ve gideri döviz ve TL olarak tam açıklansa da ben de huzursuzluktan kurtulsam. Teşekkür ederim.

Son söz: Gerçeği, yalnız gerçeği ve gerçeğin tamamını anlat.