Sevgili okurlarım, günlerden beri Ayasofya olayını tartışıyoruz. Bu kiliseyi yaptıran Bizans devletinin imparatoru ile birlikte Fatih Sultan Mehmet hayatta olabilseydi, günümüzde olanlara mutlaka hayret ederlerdi.

Bizanslı “Yav arkadaş biz görkemli bir mabet yaptırdık ama 21. yüzyılda neler oluyor” diye hayıflanırdı.

Fatih ise hayret eder “Evlatlarım, ben o kiliseyi camiye dönüştürürken günün birinde, yüz yıllar sonra siyasete böylesine alet edileceğini nasıl düşünebilirdim” diye sorardı...

Ve sonra eklerdi:

“Şimdi sizde adına Danıştay denilen bir yüksek yargı kuruluşu varmış. Bizim zamanımızda bu işe kadılar bakardı. Ben bu Danıştay’a teşekkür borçluyum. Benim padişahlık hakkımı korumuş. Osmanlı hukukuna her zaman sahip çıkmasını, bundan sonra da böyle kararlar vermesini dilerim!..”

★★★

Evet, gözümüz aydın!..

Atatürk’ün imzaladığı kararname yok sayıldı, ibadete zaten açık olan Ayasofya müzesinin işlevi artık değişti, camiye dönüştü.

Ne uğruna?..

Laik Cumhuriyet hukukunun saf dışı bırakılıp yerine Osmanlı kurallarının ve haklarının getirilmesi uğruna...

Şimdi karşımızda Ayasofya sömürüsüne soyunanlar, bu mabedin belli bölümlerinde zaten sürekli Kuran okunduğunu, namaz kılındığını bilmezler mi?

Elbette bilirler, hem de hepimizden daha iyi bilirler.

O halde neden bu işin tüccarlığına girişirler?

Bilmeyecek ne var, din sömürüsü uğruna!

★★★

İlk toplu cuma namazını 24 Temmuz günü Ayasofya’da kılacaklar.

Yer yokluğu nedeniyle içeriye sadece bin kişi alınacak.

Ama yapılan ve yapılacak çağrılar sonrasında caminin çevresine ve Sultanahmet Meydanı’na on binlerce kişi doldurulacak.

Namaz cami ve çevresindeki meydanlarda kılınacak.

★★★

Namazı kıldırmasını Recep Bey’e önermişler ama “O kadarı da olmaz” deyip kabul etmemiş.

Keşke kıldırsaydı...

Keşke Diyanet tarafından hazırlanacak hutbeyi de kendisi okusaydı.

Dünya liderimizin o görüntüleri hem yakışırdı, hem de sanırım bütün dünyayı etkilerdi!

★★★

Şimdi başta bazı iktidar belediyeleri ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere yoğun hazırlık yapıyorlar.

24 Temmuz Ayasofya namazı için tur düzenlemek!

Çorum Belediyesi onlardan biri... Binaya asılan büyük pankartta şu ifadeler yer alıyor:

“Müjdeler olsun. Zincirler kırıldı, Ayasofya ibadete açıldı.”

Parasını bastıran turlara katılacak, törenleri izleyecek, namaz kılıp dönecek.

★★★

Ancak bugünlerde ortaya ciddi bir sorun çıktı...

Ayasofya’nın yeni imamları ve yeni müezzinleri kim olacak!

Tarikatlar ve cemaatler arasında bu konuda ciddi kavgalar çıkmış. Herkes oraya kendi adamlarının atanmasını istiyormuş.

Hayırlısı olsun, başka ne diyeyim!

★★★

Sevgili okurlarım, şimdi Ayasofya konusunda akla bazı sorular geliyor.

Ayasofya, yerli ve yabancı turistler tarafından Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzesi idi.

Para basma makinesi!..

Altın yumurtlayan tavuk!..

Kapıda bundan sonra da acaba bilet kesilecek mi?

Müzeye tamam da, her yıl milyonlarca insan camiye de parayı bastırıp mı girebilecek?

Biletsiz girilecekse bizim pazarlamacı paragözlerin bu çok büyük para kaybını göze alacağını hiç sanmıyorum.

Üstelik bu konuda ne yapmışlar, bilet kesme işini de torpilli bir yabancı firmaya vermişler. Firma her biletten komisyon alıyormuş.

★★★

Şunu herkesin çok iyi bilmesi gerekiyor...

İbadete zaten çok uzun yıllardan beri açık olan Ayasofya, şimdi aslında ibadete değil “Siyasete” açılıyor.

İlk toplu namazın 24 Temmuz günü, Lozan Anlaşması’nın yıl dönümünde kılınacak olmasının nedeni de bu. Bize egemenliğimizi, bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü sağlayan Lozan Anlaşması’nı gölgelemek!..

Valla kurnazlığın, cingözlüğün ve oy toparlama çabalarının bu kadarına insan ister istemez pes diyor.