Sevgili okurlarım, Türkiye adeta bir “Müjdeler (!)” ülkesi oldu. Son güzel haberi dün aldık...

Dolar 8 lirayı geçmişti.

Hayırlara vesile olsun inşallah, daha nice güzel geçişler olsun!

Öteki döviz cinslerine bakacak olursanız hiç kuşkunuz olmasın. Hepsi aynı yolun yolcusu. Euro 10 liraya doğru koşuyor ama daha epeyce yolu var.

Medyada izledik, sınır komşumuz Bulgaristan’dan Edirne’ye Bulgar vatandaşları akın ediyor. Korkunç bir alışveriş furyası... Karşılarına ne çıkarsa alıp ülkelerine götürüyorlar.

Peki neden?

Bulgar parası Leva bile bizim Lira karşısında epeyce değer kazanmış.

Dolayısıyla yaptıkları bütün alışverişler onlara her geçen gün daha ucuza geliyormuş. Aynı durum doğu sınırındaki Gürcistan için geçerli... Bizim liracıklar onların parası karşısında da değer yitirmiş. Gürcüler büyük kafileler halinde Türkiye’den alışveriş yapıyor.

★★★

Acaba dünya üzerinde paramızın değer kazandığı herhangi bir ülke var mı?

Dün merak edip araştırdım...

Örneğin Senegal ve Uganda para birimlerine karşı değer kazanmamışız ama hiç değilse kurumuz sabit kalmış!

Türkiye’yi yönetenler açısından epeyce büyük bir başarıdır.

★★★

Bize her gün masallar okuyorlar...

Hayal dünyalarını bize, 83 milyon insanımıza sokuşturmaya kalkışıyorlar.

“Ekonomi muhteşem...”

“Yeni ekonomik program meyvelerini vermeye başladı...”

Hangi ekonomik program kardeşim, neyin meyvelerinden söz ediyorsunuz siz?

Türk Milleti bu kadar saf mı, bunları yutar mı?



Sevgili okurlarım, toplum ağlıyor...

Küçük bir azınlık krallar gibi yaşatılırken, Türkiye her çeşit yolsuzluk ve vurgunla soyulurken, toplumun büyük kesimleri perişan durumda.

Bu gerçeği örtbas etmek ve pembe hayaller kurdurmak için artık iktidar medyası da işe yaramıyor.

Oysa ki gazeteleri, televizyon kanalları, radyo ve internet siteleriyle birlikte medya kuruluşlarının en az yüzde 95’i iktidarın elinde.

Dünya liderimiz, vurdu mu bütün dünyada ses getiren efendimiz Recep Bey bile birkaç gün önce bu durumdan yakınıyordu...

“Medyamız en modern altyapıya sahip ama bizim sesimizi ve nefesimizi yansıtmıyor... Dünyaya kendimizi anlatamıyoruz. Bunun için de, fikrî iktidarımızı halâ kuramadığımız kanaatindeyim.”

★★★

Bugüne kadar söylediği en güzel ve en doğru sözlerinden biridir bunlar...

O medya işe yaramaz.

O yandaş medya Türk Milleti’ni kandırma özelliğini bile çoktaan yitirdi.

Bir örnek vereyim.

Yandaş gazetelerin her hafta ilan ettiği satış rakamları büyük ölçüde “Düzmecedir.”

Bayi satışı güç bela 10 bin olan yandaş, resmi ilanlardan daha çok pay alabilmek için satış rakamını 50 bin, 100 bin gösterir.

Aradaki fark sahtekârlık değil de nedir?..

Ve iktidar bu olup biteni görmezden gelir, devletin bu yolla soyulmasına göz yumar!

★★★

Bu sahtekârlığı Fetullah adına yayınlanan Zaman gazetesi de sürekli olarak yapardı.

Bayi satışı 17 bin ile 20 bin arasında iken 900 bin satış yalanını kullanırdı.

(Bayi satışı gerçek okur rakamıdır. Yani “Ver bana şu gazeteden bir tane” diyen, parası satış noktasında ödenip satın alınan gazetelerin toplam sayısıdır.)

FETÖ ekibi Zaman’ın bu sahtekârlığını belgeleyip yazdım diye beni mahkemeye verdi, tazminat davası açtı.

Mahkeme davayı reddetti.

★★★

Bunu mesleğim adına utanarak söylüyorum ama yandaş medyanın günümüzde en büyük özelliği yalan yazmak ve gerçekleri çarpıtmaktır.

Bir de doğrusuna yalanına bakmadan iktidar propagandası yapmaktır.

İşte bu yüzden yandaş medya okunmuyor, izlenmiyor.

Okunup izlense bile toplum üzerinde etkili olamıyor.

★★★

Bizim Recep Bey de bu durumun farkında...

Elbette farkında olacak çünkü medyayı dakikası dakikasına izleyen ve yönlendiren uzman ekipleri var.

Yandaş medyada gidişin iyi olmadığını, bazıları iktidar destekli ilanlar nedeniyle çok para kazanıyor olsa bile vaziyetin ayva olduğunu hepimizden çok daha iyi biliyor.

Bu gerçeği o nedenle itiraf etmek zorunda kaldı.

Hem parti başkanı, hem de cumhurbaşkanı olarak görev yapmakta olan biri açısından bakıldığında çok acı bir durumdur.

Bu ortamı yaratan bu iktidardır.

Şimdi gördüler ki her şey parayla, sahte tiraj rakamlarıyla olmuyormuş.

Bundan sonrası için ders almalarını dilerim.