Sevgili okurlarım, Türk ekonomisi sallantıda. Çöküş henüz adım adım gerçekleşiyor da, önümüzdeki günlerde neler olacağını doğrusu bilemiyoruz!..

Umutsuz bekleyiş sürüp gidiyor.

Başını kasabın bıçağına çaresizce teslim etmiş kurbanlık koyunlar gibiyiz.

Döviz aldı başını gidiyor...

Düne kadar iktidar kesiminden ses seda çıkmıyordu.

İktidar kulaklarının üzerine yatıp sütre gerisine çekilmişti çünkü ne demek ve ne yapılması gerektiğini onlar da bilmiyordu.

“Özlediğimiz” sese en sonunda dün kavuştuk!

AKP sözcüsü Ömer Çelik sağ olsun dün zahmete girip konuştu da, yaşadığımız krizin ciddi olmadığını ve birileri tarafından bilerek çıkarıldığını öğrenmiş olduk.

Derin bir nefes aldık!

★★★

Onun sözlerini okuyunca ülkemiz adına gerçekten üzüldüm.

Çaresizliğin yarattığı tedirginlik ve korkudan başka bir şey değildi.

Bir iktidar için en kötü şey çaresizliktir.

★★★

Bakınız neler dedi...

(Aşağıda okuyacağınız bölümlerde kalın harflerle gösterilen cümleler onun sözleri, parantez içinde ince harflerde okuyacaklarınız ise benim sorularım ve yorumlarımdır.)

“Yürüttüğümüz ‘Millet siyasetine’ karşı çıkanlar ‘Lejyoner siyaseti’ uygulamaktadır!”

(Demek ki millet siyaseti uyguluyorlarmış! Demek ki milletimiz bunlara “Ey iktidar, döviz çok düşük düzeyde gidiyor, bir el at da yükselt” demiş!)

“Milletimiz kendisi için çalışanların yanındadır!”

(Doğru söylüyor, milletimizin gerek dünya liderimize ve gerekse iktidara olan güveni sarsılmaz bir azimle sürüp gidiyor!)

★★★

“Hükümetimiz Cumhurbaşkanımızın dirayetli yönetimi ile dimdik ayaktadır. Her türlü kriz senaryosunu şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da boşa çıkarıp hedeflerine doğru yürüyecektir!”

(Aman abicim siz dimdik ayakta olmaya devam edin. Ama unutmayın, bu işler böyle sürüp giderse oturacağınız günler de yaklaşıyor.)

“Geleceğe kararlılık ve güçle yürüyoruz!”

(Allah gücünüzü artırsın! Eğer gücünüz buraya kadarsa Allah milletimizi korusun.)

★★★

“Sürekli kriz senaryolarının emrine girerek hükümetimizi ve bakanlarımızı hedef alan propagandaların hedefini ve amacını ve siyasi adresini biliyoruz. Bunları defalarca gördük. Bunların itibarı ve siyasi geleceği yoktur!”

(Kimdir o güçler? Suçlayacaksın ama somut isim ve olay vermeyeceksin, böyle bir şey olabilir mi? Şimdi ısrar edip sorsak başta CHP olmak üzere iç ve dış mihraklar olduğunu söyleyecektir... Çünkü döviz kurlarını onlar belirliyor ya!)

“Bizim için önemli olan milletimizin talimatlarıdır. Milletimizin her bir ferdinin sesine kulak vermek en yüksek siyasi hassasiyetimiz ve ilkemizdir!”

(Ömer Bey bu masalları okumayı lütfen bırak. Bunlara herkesin karnı tok. Az önce de söylemiştim, milletimiz size dövizi yükselt, kriz başlat diye talimat verdi de bizim mi haberimiz olmadı?)

“Ülkemiz büyüktür, siyasetimiz milletimize dayanmaktadır!”

(Eh artık, bunu da duyunca bende söyleyecek başka söz kalmadı.)

★★★

Yukarıda özetle yer verdiğim şu sözler Türkiye’nin nasıl sorumsuzca yönetildiğinin somut örneği olarak karşımızda duruyor.

Ekonomide yangın var...

Ekonomi neresinden baksanız yanıyor...

İlgili kurumlardan tık yok...

Çünkü onlar da çaresiz. Neler olup bittiğini ve hadisenin nasıl çözüleceğini onlar da bilmiyor.

Bugünkü kriz belki bir süre sonra çözülür ama bu tehdit başımızın üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanmaya devam edecek.

Yabancı medya da işin farkında. Dış güçler!..

İşimiz kaldı yerli ve milli (!) olanlara ama onlar hiç konuşmuyor.

Olumlu bir gelişme olduğunda her gün basın toplantıları düzenleyip propaganda yapan, ekranlara çıkıp bar bar bağıran bizim iktidar kesimi şimdi ağzını bile açamıyor, ne alâkası varsa “Biz milletimizin emrindeyiz” masalına sığınıyor.

★★★

Evet, ekonomi sallanırken, işler ve yatırımlar durmuşken, milyonlarca insanımız perişan duruma düşmüşken ve insanlar bu olanların sorumlularından tutarlı sözler beklerken, iktidar partisinin sözcüsü çıkıyor ortaya ve bir sürü anlamsız, tutarsız ve krizle uzaktan yakından ilgisi olmayan sözler söylüyor, cumhurbaşkanına övgü düzüyor!

★★★

Her şey milletin talimatıyla oluyormuş.

Kim yutar bunları, kim?

Maliye Bakanı nerede? Yok!

İktidarın özel adamı olan Merkez Bankası Başkanı nerede? Yok!

Öteki ilgili bakanlar ve kurumlar nerede? Onlar da yok!

Bu kafayla giderlerse biz daha nice krizler yaşarız.

Bu işler şakaya gelmez, biraz daha ciddiyet lütfen.