Sevgili okurlarım, bugün sokağa çıkma yasaklarıyla kutladığımız (!) 19 Mayıs günü sizlere muhteşem bir fotoğraf sunuyorum.

Belki daha önceden görmüşlüğünüz vardır.

Atatürk, İzmir Kız Lisesini ziyaret ediyor.

Günlerden 1 Şubat 1931.

Liseden ayrılırken anı defterine bir de kısa yazı yazıyor:

“İzmir Kız Lisesinde gördüğüm intizamdan hususiyle bilgi ve milli terbiye vermekte ve almaktaki büyük dikkat ve heyecandan çok memnun oldum. Öğreticilere teşekkür ederim.”

★★★

Şimdi sizlerden bir istirhamım olacak...

Şu fotoğrafta yer alan Türk kızlarının yüzlerine dikkatlice, birer birer bakınca ne görüyorsunuz?

Mutluluk...

Gurur...

Onur...

Alkış...

Ve Cumhuriyet sevgisi, Atatürk sevgisi.

Hepsi gülüyor, belli ki liseli kızlar tezahürat yapıyor.

O mutluluk zorlama bir mutluluk değil.

İçten geliyor.

Yani bu, öyle sıradan bir fotoğraf değil.

★★★

O Cumhuriyet kızları bizim annelerimizdi.

Sonra yaşlandılar, ninelerimiz oldular.

Pek çoğu artık aramızda değil.

Bazen gazetelerde vefat ilanlarını okuyoruz...

Pek çoğunda aynı sözler yer alıyor:

“Cumhuriyet kadını.”

★★★

Onlar Türk kadınının onur simgesi oldu.

Cumhuriyet marşlarını, Onuncu Yıl Marşını, İzmir Marşını hançerelerini yırtarcasına hep birlikte okudular.

“Çıktık açık alınla on yılda her savaştan/ On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan/ Başta bütün dünyanın saydığı Baş Kumandan/ Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan/ Türk’üz, Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi/ Türk’e durmak yaraşmaz Türk önde Türk ileri” diye haykırdılar.

★★★

Bizleri, evlatlarını da öyle yetiştirdiler.

Her birinin göğsünde Cumhuriyet’in onur madalyaları asılı idi.

Şimdi lütfen şu fotoğrafa bir kez daha bakınız...

O mutlulukla birlikte içten gelen sevginin farkına bir kez daha varınız.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun.