Sevgili okurlarım, aramızda hiç televizyon seyretmeyen bir tek kişi bile olduğunu düşünmüyorum. Her birimiz iyi ya da kötü, az veya çok izliyoruz.

Diziler, maçlar, haberler, magazin ve saçma sapan tartışma programları!..

Şimdi bu yüzlerce televizyon kanalı arasında öne çıkan bir isim var:

CNN-Türk.

CHP bu kanal için bir çağrıda bulundu:

“Buradaki tartışma programlarına bundan sonra hiçbir mensubumuz ve milletvekilimiz katılmasın çünkü bu kanal tarafsızlığını yitirmiş, yayın ilkelerini çiğner duruma gelmiştir.”

Bu çağrı tamamen haklıdır ve doğrudur.

Adına CNN-Türk denilen bu kanala ben eskiden CNN-Kürt derdim!

Kürtçülük propagandası yapar, Abdullah Öcalan’ı ekrana çıkarır, bölücülere dolaylı yoldan hizmet verirdi. Şimdi öyle değil!

Ancak bu kanal uzun süreden beri AKP’nin emrinde ve hizmetinde.

★★★

Peki bunun sahibi kim?

Demirören ailesi adına veliaht Yıldırım Demirören!

Bu aile günün birinde hiç aklından geçmezken medya patronluğuna itildi.

Bankalar tarafından sağlanan milyarlarca dolarlık kredilerle bazı medya kuruluşlarını üzerine geçirdi.

Bu konuda emir kendilerine baba Erdoğan Demirören henüz sağ iken bizzat Recep Bey tarafından verilmişti.

Erdoğan Bey’in bu talimatı aldığı sırada telefonda hüngür hüngür ağladığı haberleri de medyada yer almıştı.

★★★

Şimdi, geçmişte hiçbir gazetecilik deneyimi olmayan Demirören ailesinde hangi medya kuruluşları var? İşte bazıları:

CNN-Türk.

Kanal-D.

Hürriyet gazetesi.

Milliyet gazetesi.

Posta gazetesi.

DHA (Demirören Haber Ajansı.)

Her biri, yandaşlık görevini yerine getirme ve Recep Bey iktidarına hoş görünme yarışı içinde.

★★★

Pardon, özür dilerim...

Burada bir saptama daha yapmak gerekiyor.

“Tarafsızlık” görünümü altında yayın yapıp iktidara her gün yağ çeken bir televizyon kuruluşunu da asla unutmamak gerekiyor.

Onun adı NTV.

Ancak patronu Demirören ailesi değil, büyük iş adamı, katrilyonlarla oynayan Ferit Şahenk.

Evet, Erdoğan ve Şahenk gibiler çok büyük iş adamları... Attıkları her adımda parasal çıkarları var...

Ve dolayısıyla, iktidar yandaşlığı yapmaya elleri mahkûm.

Recep Bey ya da AKsaray ekibinin tepesini attırdıkları anda tatlı kazançları ellerinden alınır.

Her patron gibi onlar da ürkektir ve korkar!

★★★

Ama bu saygısız yandaşlık süreci milletin yarıdan fazlasına artık illallah dedirtti. Başka bir deyişle bıçak kemiğe dayandı.

CNN-Türk’ten güncel örnek vereyim. Van’da onlarca kişi çığ altında kalmış, bu konuda yayın yapılıyor. Tam bu sırada yayın kesiliyor ve canlı yayına bu kez Recep Bey’in yapmakta olduğu bir miting alınıyor.

Çok önemli bir olay!..

Beyefendi Kırıkkale’nin Delice İlçesi’nde bin kişiye hitap ediyor.

Bu nasıl yayıncılık yaa kardeşim, milletle resmen alay ediyorsunuz siz...

★★★

Gerek NTV ve gerekse CNN-Türk’ün hemen her programı, tartışma programları ve haberler dahil, iktidarın emrinde ve hizmetinde...

Ve bunu “Tarafsız yayıncılık” görüntüsü altında çaktırmadan, ama cingözce yapmayı başarıyorlar.

Bu hizmetleri karşılığında iktidar kesiminden bol bol reklam alıyorlar.

Yani kusura bakmasınlar ama, bu iktidara hoş görünme seanslarını, izleyicileri geri zekalı ve keriz yerine koyarak yapıyorlar.

Ama biz geri zekalı olmadığımız gibi, onların zannettiği kadar saf ve keriz değiliz.

★★★

Şimdi bazıları “İyi de kardeşim, yandaşlık ve iktidar yalakalığı yapan sadece onlar mı?” diye soracaktır.

Elbette değil...

Ama ötekilerin konumu ve rengi zaten belli.

TRT, A Haber, ATV, TGRT ve diğer benzerleri!..

Yani yandaşlık yapmak zaten onların görevi...

Onca parayı saçmışlar, bu amaçla gazeteler ve televizyon kanalları kurmuşlar. Elleri mahkûm, elbette iktidar destekçiliği yapacaklar.

Ama özellikle CNN-Türk ve NTV’nin “Tarafsızlık” kisvesi altında yaptığı yutturmacalar ayıptır, topluma karşı sergilenen korkunç bir saygısızlıktır.

Aynı sözleri satışları yerlerde sürünmekte olan Hürriyet, Milliyet gibi gazeteler için de söylüyorum. Dolayısıyla CHP’nin boykot çağrısı doğru olmuştur.