Sevgili okurlarım, iktidar, kendisinden yana olmayan basın kuruluşlarıyla birlikte gazeteciler üzerinde de çeşitli yolları kullanarak baskı oluşturuyor.

Bu gerçeği herkesin iyi bilmesi gerekir.

Bu sözlerimde abartma yok...

Eğer yandaş bir yayın organı iseniz, bu açıdan bakıldığında herhangi bir sorun yaşamazsınız.

Ama eğer yandaş değilseniz, eleştirmeyi göze alıyorsunuz, her türlü baskı ile boğuşmaya ve baş etmeye hazır olacaksınız.

Bunun başka çaresi yok.

★★★

Fatih Portakal’ı hiç tanımadım...

Yüz yüze gelmedik, telefonla bile konuşmadık...

Dolayısıyla, sunduğu haber bültenlerini sık sık izlemek dışında kendisiyle ilgili hiçbir bilgiye sahip değildim.

FOX TV’nin gerçekten başarılı haber sunucusu idi...

Günümüz iktidarına karşı sergilediği muhalefet nedeniyle haklı bir şöhret elde etmeyi başarmıştı...

Ve dün öğrendik ki kanalından istifa edip ayrılmış.

Haber bültenine uzun süredir çıkmıyordu.

Herhalde iki ayı geçmişti.

Bazıları “Yıllık iznini kullanıyor” dese de normal bir durum değildi.

Hiçbir gazetecinin, kim olursa olsun, hem de gündemin en yoğun olduğu bir dönemde bu kadar uzun süre tatil yapma hakkını kullanması normal değildir.

★★★

O halde niye ayrıldı?

Bence nedeni çok açık ve belli...

Gerek FOX TV ve gerekse kendisinin üzerinde çok büyük bir iktidar baskısı vardı.

Günümüz iktidarı hem de en yetkili ağızlardan, Fatih’i bu açıdan çok eleştirdi, üzerine gitti.

★★★

FOX adından da belli olduğu gibi yabancı bir televizyon kanalı...

Kanalın ABD’de bulunan merkezine doğrudan ve dolaylı yollarla, ellerindeki her kozu kullanarak baskı yapmayı denediler.

Ancak elin oğlu yerli kuruluş olmadığından, bu baskılara kapısını kapadı.

Medya özgürlüğü, fikir ve ifade özgürlüğü diyerek dikkate almadı.

★★★

Kanalın “Sabıka kaydında” sadece Fatih Portakal değil, İsmail Küçükkaya’da yer alıyordu.

Onun da sabah saatlerinde yayınlanan programları iktidarın tepkisini yıllardır çekiyor.

Sabah İsmail, akşam Fatih!..

AKP iktidarı bu iki yayın nedeniyle geriliyor, tepki veriyor, hatta yeri ve zamanı geldiğinde posta koymaktan çekinmiyordu.

Ancak dedim ya, FOX bir yabancı kanaldı.

İktidarın baskısı yerlilere geçiyordu da merkezi ABD’de olan bir yayın kuruluşu üzerinde etkisi olmuyordu!

★★★

Dünyayı titreten büyük liderimiz Recep Bey, Fatih Portakal hakkında cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla davalar açtırdı.

Konya’da yaptığı bir konuşmada aynen şöyle dedi:

“Birileri çıkmış ortaya, portakal mıdır, mandalina mıdır, narenciye midir nedir, halkı sokağa çağırıyor. Haddini bil haddini. Bilmezsen haddini bu millet patlatır enseni. Bu milletle dalga geçilmez. Buldun ekranı, milleti sokağa çağırıyorsun. Sokağa mı çağırıyorsun, işte buyur!”

Denizli konuşmasından:

“Edep (terbiye) fukarasının biri çıkmış, sokağa davet ediyor. Ahlaksıza bak. Zaten bunlara yargı gerekli cevabı verecektir. Bunun bedelini ağır öderler...”

★★★

Yerli kanallara gelince...

Bu konuya NTV, CNN-Türk, TGTR, Star, Ülke ve daha niceleri gibi kanalların yayınları açısından bir bakınız!

Bütün haberlerinden, alt yazılarından ve okunan her cümlelerinden ortaya yağcılık ve iktidar övücülüğü yükseliyor.

Yayınların çoğu adeta “Resmi Gazete” gibi.

Cumhurbaşkanı dedi ki, falanca bakan şunları söyledi, yine büyük başarılara imza atıldı falan filan...

Onlara baskı yok, teşvik var!

★★★

Sonuçta herkes şunu iyi bilsin!..

Fatih Portakal görsel medyada AKP iktidarının boy hedeflerinden belki de en önde geleni idi.

İstifasında sunmuş olduğu “Artık içsel devrim yapacağım” gerekçesinin gerçek olduğunu kimse zannetmesin.

Mecburdu...

Çıktığı kanalla birlikte kendisinin üzerinde yoğunlaşan iktidar baskısı nedeniyle, böyle bir neden göstererek istifa etmek zorunda kaldı.

Yolu açık olsun.

Bakalım bundan sonra neler olacak, sırada kimler var!