Sevgili okurlarım, anladığım kadarıyla Türkiye’de çok önemli işler oluyor ama bizim haberimiz yok!

Örneğin bizde maskeler dağıtılmıyor.

Bu işi üstlenen kişi ve kurumlar olayı yüzlerine gözlerine bulaştırdılar.

Her ne kadar bendeniz dahil bazı evlere maske ve kolonya gönderdiler ise de işin cılkı çıktı. Ama bu kadar kusur kadı kızında bile olur!

Bizim eve maskeler gerçi iki sivil görevli tarafından teslim edildi ama pek çok yerde bekçiler ve polisler tarafından kapıya kadar getirildi.

★★★

Ben yine de tahmin ediyorum, her şey iyiye doğru gidiyor!

Maske olmasa bile kolonya geldi ya, o bize yeter!

Zaten önemli olan, biz bu salgınla baş etmeyi başardık.

Sonrasını maskesiz de yaparız, kolonyasız da!

Ancak önemli olan dünkü yazımda sorduğum soruların yanıtlanabilmesi.

Bu malzemelerin parası nereden ödendi, maliyeti ne kadar oldu.

Her şey iyiye gidiyor ama bu konuda her nedense yanıt vermeleri mümkün olmuyor!

★★★

Sevgili okurlarım, Sabah gazetesi iktidarın en önemli savunucularından biri... Ve yandaş medyanın en çok satan gazetesi.

Dün birinci sayfadan çok önemli bir haber vermişti.

Size biraz kısaltarak özetliyorum. Ara başlıklar şöyle:

“Oturum izni için başvurular patladı... Virüs sonrasında Batılı ülkelerin ölüme terk ettiği yaşlılar, Türk vatandaşlığı için sıraya girdi. İspanya’dan Pakistan’a kadar her ülkeden yaşlı nüfus Türk vatandaşlık bürolarını arıyor. Hatta dünyanın en mutlu ülkesi olan Norveç’ten bile gelmek isteyenler var.”

Okuyunca vay bee demişim.

Ne güzel şeyler oluyor ama biz bilemiyoruz...

Sonra haberin devamını okudum:

“Koronavirüs ortaya çıktıktan sonra dünyanın gelişmiş ülkeleri denilen Batı ve ABD, yaşlılarını ölüme terk etti.

ABD ve Avrupa’da huzurevleri adeta ölüm evleri oldu. İspanya, Fransa, İngiltere ve İtalya’da huzurevlerinde ölen yaşlı sayıları gizlendi.

Hastanelerde bakıma muhtaç olan yaşlılar taburcu edildi.

Bu süreçte Türkiye’nin hem yaşlı nüfusu anında koruma altına alması, hem de her Türk vatandaşını dünyanın neresinde olursa olsun yurda getirmesi hayranlık uyandırdı.

Avrupa’nın yaşlı nüfusu ‘Nasıl Türk vatandaşı olurum’ sorusunun cevabını öğrenmek için Türkiye’deki vatandaşlık şirketlerini aramaya başladı.”

Muhteşem bir haber...

★★★

Haber devam ediyor:

“Koronavirüs sonrası Batılı yaşlıların vatandaşlıkla ilgili aramaları yüzde 100 arttı.

Danışmanlık şirketleri pandemi (salgın) sonrası gelen tüm taleplerin Türkiye’nin sağlık sistemi ve hükümetin yurt dışındaki her vatandaşına sahip çıkmasına bağlı olduğunu söylüyor.

Danışmanlık şirketlerini arayanlar arasında İranlı, İtalyan, İspanyol ve Pakistanlılar da var.

Dünyanın en huzurlu ülkesi olarak bilinen Norveç’ten bile vatandaşlık talebi geldiğini belirten şirket yetkilisi şöyle devam etti:

‘Avrupa ülkelerinin yaşlılarına gösterdiği ilgisizlik, birikimi ve parası olan yaşlı Avrupalıyı ülkemize çekiyor.

Yatırım yaparak vatandaşlık almak istiyorlar.’

(Bir başka şirketin yöneticisi ise) Vatandaşlık için gelen telefonlara yetişemediklerini belirterek ‘ABD ve AB ülkelerinden talep çok arttı’ dedi.”

★★★

Şimdi bu haberi siz okusanız bir Türk vatandaşı olarak gurur duymaz mısınız?

Pek çok ülkenin başta yaşlılar olmak üzere vatandaşları Türk vatandaşlığına geçmek için kuyrukta bekliyor ve biz burada bomboş oturuyoruz!

Hatta o kadar ki, dünya liderimiz Recep Bey bile bu olumlu gelişmeleri gözden kaçırmış olsa gerek ki, bu konuda ağzını açmıyor.

Oysa ne hoş olurdu, al bütün talepleri, kamera çekimleri yap, sonra hepsini vatandaş yap, gönder uçakları ve her birini büyük tantanalarla getir Türkiye’ye...

Evet, bunların hepsini en kısa zamanda “Vatandaş” yapmak gerek.

★★★

Ancak gelmeden önce hepsine bir koşulumuz olduğunu anlatmalı:

“Kolonyalar bizden, maskeler sizden. Alın maskelerinizi yanınıza, paracıklarınızla birlikte binin uçaklara ve buyurun gelin!..”

Aman bu fırsatı kaçırmasınlar...

Bize de bir kez daha gurur duymak düşsün.