Türkiye’de ticari araç satışları ekonomideki resmi net bir şekilde ortaya koyuyor. KOBİ’lerin yaşadığı sıkıntılar, inşaat sektörünün içine girdiği darboğazla birlikte 2019’da ticari araç satışları 2018’e göre yüzde 33 düşerken, 2017 yılına göre ise kayıp yüzde 60’ı aştı. Sektör temsilcileri bu yıl için de iyimser değil


“Ticari araç Türkiye’nin gerçekten bir mücevheri, bu mücevheri parlatmamız lazım, pamuklarla tutmamız lazım.” Bu sözler Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı ve Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün’e ait.  Gerçekten de 2000’li yılların başından itibaren Türkiye, Avrupa’nın ticari araç üretim üssü hale gelmesiyle otomotiv sanayi hızlı bir gelişme yaşamaya başladı. Otomobillere oranla ticari araçlara sağlanan ÖTV desteklerinin de etkisiyle 2010 yılına gelindiğinde Türkiye’de üretilen her 100 araçtan 44’ü, satılan her 100 araçtan ise 36’sı ticari araçlardan oluşuyordu. Aynı dönemde Avrupa’da satılan ticari araçların neredeyse yarısı Türkiye’de üretilirken, Ford Otosan’dan Fiat’a, Mercedes’ten MAN’a kadar birçok dünya devi artırdığı yatırımlarla Türkiye’yi üretim üssü haline getirdi.



2 YILDIR BÜYÜK KAYIP VAR

Ancak son 2 yıldır ekonomide yaşanan dalgalanmayla birlikte ticarette işlerin iyi gitmemesi, kendisini ticari araç satışlarında da çok net gösterdi. KOBİ’lerin yaşadığı sıkıntılar, inşaat sektörünün içine girdiği darboğazla birlikte 2018 yılından itibaren ticari araçlarda büyük kayıplar yaşanmaya başladı. 2019 yılında ticari araç satışları 2018’e göre yüzde 33 düşerken, 2017 yılına göre ise kayıp yüzde 60’ı aştı. Hem hafif ticari araç, hem kamyon hem de otobüs satışlarında çok ciddi kayıplar ortaya çıkmaya başladı. Bu durum Türkiye’de satılan araçlar içinde ticari araç payını yüzde 22’lere kadar indirdi. Yani 10 yıl önce satılan her 100 araçtan 36’sı ticari araçlardan oluşurken, bugün bu oran yüzde 22’ye kadar indi. Aynı oran kendisini üretimde de gösterdi. 10 yıl önce üretimin neredeyse yüzde 45’i ticari araçlardan oluşurken, bugün bu oran yüzde 32’ye kadar geriledi.

Haydar Yenigün


DESTEK YERLİ OTOYA VERİLDİ

“Maalesef her şey yaklaşık son 2 yıldır olumsuz gelişiyor” yorumunu yapan OSD Başkanı Haydar Yenigün, “Ağustos 2018 krizinden sonra uygulanan desteklerin tamamına yakını “ucuz/yerli otomobil” bazlı oldu. Bu durum otomotiv ekosistemini bozarken, ticari araçların (hafif ticari ve ağır vasıta) tamamında dengesizlik oluştu. Ve önümüzdeki dönemde de maalesef bu durumun devam edeceğini gözlüyoruz” dedi. Yenigün çözüm hakkında ise şunları söyledi: “Çözümsüz hiçbir şey yok. Yeter ki sıkıntıyı tam ve doğru olarak anlayalım ve gelecekte otomotivde yaklaşan büyük dönüşümü de değerlendirmeye katarak bir çözüm üretelim. Yani kısa vadeli değil uzun vadeli çözüm bulalım.”

Her yıl muayene ve köprü etkisi


TÜRKİYE’de otomotiv pazarına ilişkin analizler yapan EBS Danışmanlık’ın Genel Müdürü Erol Şahin ise ticaretin taşıyıcı kolu olan ticari araç pazarının toplam satışlar içindeki payına değinerek, “2010 yılında toplam satışlarda ticari araçların payı yüzde 36 iken geçen 10 yıl içinde bu payı yüzde 40 daralarak yüzde 21.44’e kadar geriledi. Avrupa'nın en önemli ticari araç üretim üslerinden biri olmamıza rağmen pazarda yaşanan bu düşüş dikkat çekici. Bunda özellikle İstanbul’da köprü geçişlerinde yaşanan kısıtlama, her yıl yapılması gereken araç muayenesi de önemli bir etken oldu. Oysa özellikle kombi sınıfı kamyonetlerin günümüzde yoğun talep gören SUV-Crossover araçlara olan benzerliği ile daha çok talep görmesi gerekirken daralan ekonomi ve düşen alım gücü ticari araç pazarını uzun bir zaman daha daraltmaya devam edecek” dedi.

Erol Şahin

Avrupa’da zirveden 6’ncı sıraya geriledik


Türkiye’de ekonomide yaşanan krize bağlı ticari araç satışlarındaki kayıplar, bizi Avrupa’da da hızla alt sıralara taşıdı. Çok değil 6-7 yıl önce Avrupa’da ticari araç satışlarında ilk 3 ülke arasında olan ve zirveye oynayan Türkiye, son 2 yıldır 6’ıncı sıraya gerilemiş durumda. Böyle giderse hızla gerilemeye devam edecek gözüküyor.

2019’da üretim %8.6 ihracat ise %4.5 düştü


Ticari araç satışları iç pazarda büyük kayıp yaşarken, üretim ve ihracat cephesinde de kayıplar var. 2019 yılında ticari araç üretimi yüzde 8.6 düşerken, ihracattaki kayıp ise yüzde 4.5 oldu. Özellikle kamyon ve otobüs üretimindeki büyük kayıplar dikkat çekti. Diğer taraftan ocak ayında iç pazarda 2019’daki büyük düşüşe bağlı bir artış yaşansa da üretim cephesi 2020’ye yüzde 10.6 düşüşle başladı.

Yeni esnaf cipi ekimde geliyor


Alman Volkswagen’nin hafif ticari araç sınıfındaki lokomotif modeli Caddy’nin beşinci neslinin dünya lansmanı geçen hafta Düssseldorf’ta gerçekleştirildi. 17 yıl sonra tamamen yenilenen aracın eylül ayı gibi üretilmeye başlayacağını aktaran VW Ticari Araç Genel Müdürü Tolga Senyücel, “Eğer üretimde bir kayma olmazsa biz de Türkiye’ye ekim sonu gibi getirmeyi planlıyoruz. Eğer üretim aksar ve ekimde gelemezse o zaman 2021 model olarak getiririz” dedi. Caddy’nin toplam satışlarında yüzde 45’le en büyük paya sahip olduğunu belirten Senyücel, 2020 yılında 5 bini mevcut Caddy olmak üzere 6 bin adetlik satış hedeflediklerini belirterek, “Yeni Caddy ekimde gelirse son 2 ayda 1000 adet satarız. Yıl içinde daha çok almak için mücadele edeceğiz” yorumunu yaptı. Senyücel, bir dönem ‘esnaf cipi’ diye de anılan Caddy’nin sınıfının en yüksek imaja sahip aracı olduğunu da sözlerine ekledi.



MPV GİBİ DURUYOR

Yeni araç markanın binek otomobil modellerinde kullandığı MQB platformunda üretilen ilk Caddy olma özelliğine sahip. Yeni Caddy’nin dış tasarımındaki detaylar aracın ticari araç olmasından ziyade bir MPV gibi gözükmesini sağlamış. Aracın iç mekanı da dışı gibi tamamen yepyeni. Gösterge paneli ve kontrol elemanları tamamen yeniden tasarlanan yeni Caddy'de, donanım seviyesine bağlı olarak 6,5 ile 10 inç boyutlarında iki farklı multimedya sistemi sunuluyor. Yeni Caddy'de sunulan dört silindirli motor da tamamen yenilenmiş ve Euro 6 emisyon standartlarını sağlar hale getirilmiş durumda. Yeni Caddy'de 75 PS ve 122 beygir güç sunan 2.0 litrelik dizel bir TDI motor kullanılmakta olup, ayrıca 116 beygir güç üreten benzinli TSI ve doğal gazla çalışan TGI motor versiyonları da sunuluyor. Ancak araç Türkiye’ye sadece dizel motor seçenekleriyle gelecek.


2. el oto fırsatçılığı


Son dönemde piyasada sıfır araç bulunurluğunun azalması sonucunda 2.el fiyatlarında çok astronomik artışlar yaşanıyor. Bu artışlar internet sitelerine verilen ilanlarla öyle bir hale geldi ki, 1-2 yaşında ikinci el araçların fiyatları sıfır otomobilleri bile geçti. Bu da piyasada resmen ilanlarla fahiş ve gerçek olmayan 2.el fiyatları oluşturulmaya çalışıldığını ortaya koydu. Aracını normal fiyat yazanların ilanları zorla kaldırıldı. ÖTV için her kuruşun hesabını soran Maliyenin bunları suç duyurusu kabul edip spotçulara savaş açması gerekiyor. Ticaret bakanlığı, ikinci el oto ticaret yönetmeliğini 2 senedir uygulatmıyor. Yönetmelik çıktı, fakat 3 defa ertelendi. Bu yönetmelik uygulansa, yetki belgesi olmayan hiç kimse bu işleri yapamayacak, piyasaya bir düzen gelecek. Kayıt dışı azalacak, galericilere sorumluluk gelecek.

Şimdiden Gölcük heyecanı sardı


Tolga Senyücel


Doğuş Otomotiv’in bünyesinde Türkiye’de hafif ticari araç pazarının en önemli markalarından biri olan Volkswagen, heyecanla yerli avantajını bekliyor. Volkswagen Ticari Araç Genel Müdürü Tolga Senyücel, Ford ve Volkswagen’in ticari araçta dünyanın en büyük işbirliğine imza attığını belirterek, “Bunun sonucunda 2023’ten itibaren Ford Otosan tarafından Gölcük’te yeni nesil Transit ve Transporter birlikte üretilecek. Yerli Transporter’ın 2024’ten itibaren satışa sunulacağını düşünüyoruz. Bugün Türkiye’de bu sınıfta Transit açık ara lider, biz ikinci sıradayız. Ford’un Gölcük’te üretilmesinden dolayı yüzde 30-35 maliyet avantajı var. Transporter’ın Türkiye’de üretilmesiyle bu fiyat farkı ortadan kalkacak” dedi. Şu anda Ford Transit ve VW Transporter’ın sınıfında satışların yüzde 70’ini oluşturduğunu da kaydeden Senyücel, iki aracın birlikte üretilmesiyle bu oranın yüzde 90’ı geçeceğine inanıyor. Senyücel, “Bu sınıfta başka markaların şansı kalmayacak” diye konuştu.



HEDEF 12 BİN 500 ADET

2019’da hafif ticari araç satışlarının 91 bin adede gerilediğini hatırlatan Senyücel, VW satışlarının da aynı dönemde 9 bin 600 adede indiğini söyledi. Senyücel şöyle konuştu: “2019’da en büyük sıkıntımız öngörülerde yaşandı. Son 3 ay faizlerdeki indirime bağlı olarak yaşanan talep artışına araçsız yakalandık. Araç olsaydı 2019’da çok daha fazla satabilirdik. İnanın en kötü şey talep olmasına rağmen elinizde araç olmaması. Satılmasa da stokta araç tutmayı, talep olup araç olmamasına yeğlerim. Biz 2020 yılında toplam hafif ticari araç pazarının 115 bin adet olmasını öngördük. Bu pazarda bizim hedefimiz ise 12 bin 500 adet, yani yüzde 11 pazar payı. Pazarda işler iyi gider ve 150 bin adede çıkarsa biz yine yüzde 11’lik paya ulaşacağımızı düşünüyoruz.”