Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kamu kaynakları oranında koronavirüs ile ilgili önlemler alınıyor. Hayatımızın birçok alanına dokunan bu önlemler arasında en yakından takip edilen iki konu, sağlık ve ekonomi üzerindeki etkileri olduğu görülüyor. Birçok sektörde işletmelerin kapanmış olduğunu, bazı sektörlerde ise işletmeler açık dahi olsa, talebin çok yavaşlaması sebebiyle, satışların çok düşmüş olması veya tahsilatların yapılamaması ekonomik sistemi zorlaştırmaya devam ediyor.

Her sektör ve şirketin sisteme farklı destekleri oluyor mutlaka; kimi bağış yapıyor, kimisi personel çıkartmayacaklarını bildiriyor. Üretimlerin durduğu, ihracatın ve satışların dip yaptığı otomotiv sektöründe bu doğrultuda istihdam kaybı yaşanmazken, neredeyse tüm fabrikalar yoğun bir şekilde tıbbı malzeme üretimine geçerek ekstra destek vermeye bile çalışıyor.

GELİRLERİ ARTAN SEKTÖRLER

Ama buna karşın bazı sektörlerin bu kriz döneminden en az etkileniyor olması, buna karşılık sisteme destek veren aksiyonlar almadığı da tartışılıyor. Örnek vermek gerekirse; telekominikasyon şirketlerinin bu dönemde herhangi bir gelir kaybı olmadığı gibi, aksine iletişim ve internet kullanımlarının artması sebebiyle, belki de gelirleri artıyor bile denilebilir.

Bankalar ve finans şirketlerinde de şu anda kredi tahsilatlarının ötelendiğini görmekteyiz. Ancak bu ötelemeler bedelsiz yapılmamakta, bankalar öteledikleri tutarlar için ilave faiz uyguluyorlar. Burada, “bankalar zarar etsin, hiçbir karşılık beklemeden herşeyi yapsınlar”gibi bir beklenti elbette ki yok. Ama herkesin taşın altına elini koyduğu böyle bir dönemde, ekonomik sistemin omurgası olan finans şirketlerinin de bu süreçte mutlaka bir kayıpları olacağını şimdiden kabul etmeleri ve uygulamalarıyla iş dünyasını rahatlatmaya yönelik bazı aksiyonları şimdiden hayata geçirmelerinde fayda olacaktır.

Örneğin, bu süreçteki kayıplarını, piyasayı desteklemek amacıyla kullanacakları bir planlama yaparak, ötelenen ödemelere uygulanacak faiz oranlarını belki de “kâr etmeden” öteyelebilecekleri, maliyet üzerinden yapmayı düşünebilseler, işletmelere gerçek anlamda destek vermiş olabilirler. Çünkü bu süreç bittiğinde, birçok kapanmış firmanın olduğu bir pazar, finans şirketlerini de mutlu etmeyecektir.

ELEKTRİK KESİNTİSİ TEHDİDİ

Enerji şirketlerinin de bu dönemde faturasını geciktiren işletmelerden, konutlardan, elektriği kesme tehdidi ile tahsilat yaptıklarını duymaktayız. Elbette her şirketin yaşamak için gelir elde etmeye ihtiyacı vardır. Ancak, depolanması mümkün olmayan enerjiyi bugün bu işyeri ve konutlara sunarken, faturalarını ödeyemeyen konut ve özellikle de işyerlerinde kesintiye gitmek yerine, tahsilatların ertelenmesi yöntemleri uygulanabilir. Bugün zor şartlar altında da olsa bir şekilde işletmesini açık tutmaya çalışan yatırımcının üzerine, enerji kesintisi tehdidi ile gitmek için ne kadar doğru bir zamandır, bir düşünmek lazım.

Marketlerde alışveriş hacminin arttığını yapılan açıklamalardan öğreniyoruz. Şu anda işe gidemediği veya işyeri kapalı olduğu için ayın sonunu zor getirecek olan insanları düşündüğümüzde, acaba bu süreçte özellikle de temel gıda kalemlerinde daha düşük kâr marjıyla veya kârsız olarak satış yapılamaz mı? Seçilecek belli ürün grupları için böyle bir uygulama yapmak, virus sebebi ile gelirsiz kalan vatandaşa önemli bir destek vermek anlamına gelecektir.

Sonuç olarak içinden geçtiğimiz süreçte gerçek bir fedakarlık yapılacaksa, o zaman bu zamandır!