Son dönemde sıfır araç bulunurluğundaki sıkıntılar sebebiyle ikinci el araç fiyatlarının çok fazla artması gündemdekini yerini koruyor. Hatta, “Ülkeye ikinci el araç ithalatı yapılsa, araç fiyatları düşer mi?” gibi fikirler atanlar da olmuyor değil. Şu anda ülkemizde ikinci el ithalatına izin verilmiyor. Bence, iyi ki de öyle yapılıyor, aksi takdirde ülkemiz bir çeşit ikinci el araç çöplüğüne dönebilir.

Bunları düşünürken, mevcut araç parkımızın zaten yaşlı olması, ağırlıklı olarak eski teknolojiye sahip araçların hem yolcu hem yaya güvenliğini tehdit ediyor olması, yine eski teknoloji araçlar sebebiyle trafikteki araç parkının daha fazla yakıt tüketimine sebebiyet vermesi ve ülke ekonomisine ilave yük getirmesi, ayrıca çevreye verdikleri zarar sebebiyle de insan sağlığını tehdit etmesi, küresel ısınmaya sebebiyet vermesi gibi konuları da devamlı yazıp çizmekteyiz.

KİMLERE SATABİLİRİZ? 

Bu sebeple sektör yetkilileri hurda teşviki uygulamasının dönemsel değil, sürekli uygulanması gerektiğini belirtmekteler. Tüm bunları düşünürken aklıma yine çokça sorulan soru takıldı; “Biz neden ikinci el araç ihraç etmeyelim?”

Akla ilk gelen cevap doğal olarak, “Yüksek vergilerden dolayı çok pahalı olduğu için kimseye satamayız” olacaktır. Çünkü, bizde sıfır araçların üzerindeki yüksek vergiler sebebiyle, araçların maliyeti de yüksek olduğundan, ikinci el fiyatları da buna göre şekillenmekte. Oysa yurtdışında ikinci el fiyatları bizdekine göre oldukça düşük kalmakta. Avrupa’da bir çok ülkede 5-6 bin Euro’ya 4-5 yaşında çok iyi durumda ikinci el otomobil alabiliyorsunuz.

Bu yüzden bizdeki ikinci el araçları Avrupa ülkelerine satma şansımız olmayacağından, daha çok Ortadoğu ve Afrika ülkelerine satmamız gerektiğini düşünürsek, mevcut fiyatlarla hiç şansımız olamayacağı kesin görünüyor.

VERGİ YÜKÜNÜ ÜSTLENSE

Kendi kendime, “Ama olaya başka bir yerden bakma şansımız olamaz mı?” diye sordum. Mesela ikinci el araçların yurtdışına satışı durumunda devlet araç üzerindeki ÖTV ve KDV yükünün bir kısmını ihracatçıya geri ödese. Böylece aracın yurtdışı pazarlarda satılabilir fiyat seviyesine gelmesi sağlanabilir.

Eğer matematik bize bunun yapılabilir olduğunu gösterirse, bu şekilde birden fazla avantaj sağlamış olabiliriz. Hem ihracat tutarımız artar ve cari açığın azalmasına katkı sağlanmış olur, hem de eski araç parkının yenilenmesi konusunda da bir ivme yakalanmış olabiliriz.

Elbette, burada devletin vermesi gereken ihracat desteği tutarı ile cari açığa katkı arasındaki fayda maliyetine bakmak lazım. Ama bana üzerinde çalışılmaya değer bir proje gibi geliyor.