Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 8 Kasım’da Instagram hesabında, görevine devam edememe kararı aldığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 saatlik suskunluktan sonra Albayrak’ın affını kabul etti.

Dikkat buyurun; istifasını değil, affını...

İstifa için bir başarısızlığın vuku bulması gerekir.

Halbuki AK Parti’nin 18 yıllık iktidarında başarıdan başarıya koşulmuştur. Yedi düvel şahittir ki Erdoğan Türkiye’sinde ancak aşırı başarıdan kaynaklı bir metal yorgunluğundan söz edilebilir.

Olsa olsa, güzelim iktidar göze-nazara gelmiştir.

Eski Türkiye’ye ait olan istifa müessesesi, bu sebepten 2002 yılında kaldırılmıştır.

İstifa etmek, yanlıları tarafından müminlerin emiri olarak görülen Erdoğan’a karşı bir saygısızlıktır.

Reis’in iradesini hiçe saymaktır.

Kimin, ne zaman istifa edeceğine ancak Erdoğan karar verebilir.

Herkes istifa ettirileceği günü beklemelidir.

Başbakan Davutoğlu misali...

PELİKAN BİLDİRİSİ

Erdoğan, 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduktan sonra, yerini Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na bıraktı. Davutoğlu, 1 Kasım 2015’te yapılan genel seçimden tek başına iktidar olarak çıktığı halde partide otorite kuramadı.

Erdoğan, partiye el koydu.

Davutoğlu, Nisan 2016’da yurt dışından henüz gelmişken...

AK Parti’nin Merkez Karar Yürütme Kurulu toplandı. İl ve ilçe başkanı atama yetkisi Davutoğlu’ndan alınarak, MKYK’ye verildi.

Davutoğlu, bu kararı mecburen imzaladı.

İki gün sonra Twitter’da ‘Pelikan Bildirisi’ adlı bir metin dolaşıma sokuldu. ‘Reisciler’ adına yazılan bildiride, Davutoğlu’nun Erdoğan’a savaş açtığı iddia edildi.

Parti, 22 Mayıs’ta olağanüstü kurultaya gitti.

Aday olmayan Davutoğlu, istifası için “Tercihim değildi, zaruretti” dedi.

O ayrılınca AK Partililer...

“Bundan sonra gelecek başbakanın profili daha düşük olacak” diye buyurdu.

Yeni başbakan, Binali Yıldırım oldu.

METAL YORGUNLUK

Davutoğlu sahneden çekilirken; Erdoğan, Eylül 2017’de partideki metal yorgunluktan yakınarak, altı belediye başkanının istifasını istedi.

İlk çekilen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş oldu.

Topbaş, 22 Eylül 2017’de istifasını açıkladı.

Yaptığı açıklamada “Her şeyi affederim, adam yerine konulmamayı affedemem” diye konuştu.

“Çocuklarımızı hırsız gibi sevdik, evimize hırsız gibi gittik ama görevimizi aksatmadık. Hata ile ihanetin birbirine karıştırılmaması gerekir” dedi.

Topbaş’ı, Düzce, Niğde ve Nevşehir’in belediye başkanları izledi.

Sessizce ayrıldılar.

Fakat Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, istifa talimatını 1.5 ay duymazdan geldi. En son köprü ve dere ıslahı açılışı yaptığı gün istifasını duyurdu.

Altepe’ye göre, kesinlikle başarısız değildi. İstifasının istenmesi, bir reform projesiydi.

Gel gör ki Altepe reforma gönülsüzdü.

Şöyle konuştu:

“Ömrünü bu davaya adamış biri olarak kavgadan yana hiç olmadım. Liderimizle ters düşmeyeceğiz, çatışmayacağız, hasar da vermeyeceğiz. Bize yakışanı yapacağız. Bu şartlarda hizmet imkanı kalmadığı da ortadadır.”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise 28 Ekim 2017’de havlu attı.

Gökçek’e göre dünyanın en başarılı belediye başkanıydı. Başarısız ve yorgun olduğundan değil, Erdoğan böyle emrettiği için istifasını sunacaktı.

“Benim davamda liderin talimatına uymak gerekir” dedi.

Erdoğan ile arasına giren fitnecilere beddua etti.

En son ayrılan...

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur oldu.

Uğur, ailesinin tehdit edildiğini ileri sürdü.

Konuşurken ağladı.

SOYLU TWITTER’DA GİTTİ

Türk halkı 10 Nisan 2020 Cuma akşamı evinde dinlenirken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Covid-19 önlemleri kapsamında 31 şehir için sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duyurdu.

İnfiale sürüklenen halk fırınlara ve marketlere koştu.

Bütün önlemler yerle bir oldu.

Soylu, bir gün sonra Twitter’da yayınladığı metinle, sorumluluk üstlenerek, istifa etti. Muhalifler bile takdirle karşıladı. Sosyal medyada Soylu için binlerce paylaşım yapıldı.

Bahçeli, “Gitme” dedi.

Erdoğan, istifayı kabul etmedi.

Gel gör ki...

Berat Albayrak’ın kardeşi Serhat Albayrak tarafından idare edilen Sabah Gazetesi’nde, Soylu’ya “Cumhurbaşkanı’nın onayı olmadan istifayı ilan etmek ne kadar doğruydu? Cepheyi bırakarak çekip gitmek kimlerin işine yaradı?” diye diş gösterildi.

Onlara göre bu istifa, Erdoğan’ın iradesini hiçe saymaktı.

Soylu, tweetini sildi.

İSTİFA DEĞİL AF

Soylu’dan yedi ay sonra Albayrak, “Bakanlık görevime sağlık sorunlarım nedeniyle devam edememe kararı aldım” dedi.

Başarısızlık mı?

Haşa!

Doların 8.5 TL’ye çıktığını söyleyeceksiniz.

Azizim, Albayrak, “Hiç önemli değil, Oraya hiç bakmıyorum” demedi mi?

“Doları istesek düşürürüz” diye konuşmadı mı?

İşte, istifasıyla birlikte dolar da düştü.

“İstifa” mı dedim?

Doğrusu, affını istemek olacaktı.

AK Parti iktidarında başarısızlık söz konusu değildir ki, bakan bey istifa etsin.

Burası Japonya mı canım!