Şu günlerde, İstanbul Havalimanı’nın ikinci yılı için özel hazırlanan “Hayaldi, Gerçek Oldu” adlı resimli kitaba göz gezdiriyorum.

Havalimanını inşa edip 25 yıl boyunca işletecek olan İGA Konsorsiyumu’nun yayınladığı kitapta, yatırımın beş yıllık serüveni anlatılıyor.

“Cumhuriyet Tarihinin En Büyük İhalesi” olduğu vurgulanıyor.

Bir fotoğrafta Erdoğan, İGA Konsorsiyumu’nu oluşturan beş şirketten Cengiz Holding’in sahibi Mehmet Cengiz’e plaket verirken görülüyor.

Yanında LİMAK Holding’in patronu olan, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ile Kalyon, Kolin ve MAPA Holding’in sahipleri bulunuyor.

Bu beşli kamu ihalelerinden en büyük pastayı alıyor.

Karşılığında...

Köprü ihalesini kazanan, bir medya grubunu...

Baraj ihalesini kazanan ise bir siyasal İslamcı derneği finanse ediyor.

KAPLUMBAĞALAR DA SÜRÜLDÜ

Kitapta, havalimanının inşasında çevresel etkileri en aza indirebilmek için önlemler alındığı belirtiliyor.

Mesela 423 su kaplumbağasının, 100 binden fazla bitkinin ve 25 bini aşkın tohumun taşındığı, 5 bin hektarlık alanın ağaçlandırıldığı anlatılıyor.

İGA, böyle söylerken...

“Kuzey Ormanları Savunması” adlı çevreci topluluğun raporuna göre 13 milyon ağaç kesildi.

70 gölet bitirildi, sekiz dere yok edildi.

Canlı yaşam son buldu.

55 İŞÇİ ÖLDÜ

Kitaba göre İstanbul Havalimanı “normal bir şantiye değildi” ve doğa şartlarına karşı dişe diş savaş verildi. “Türk mühendislerinin dehası ve işçilerin özverili çalışması” sonucu 12 yılda bitirilebilecek inşaat 42 ayda tamamlandı.

Hatta, “Çıkan toprakla iki günde bir, bir Mısır piramidi doldurmak mümkündü” deniliyor.

Bu benzetme çalışma koşullarını da tarif ediyor.

O günlerde Evrensel gazetesine konuşan bir işçi, “Havalimanının Firavun’un kölelere yaptırdığı piramitlerden farkı yok. Bizim sırtımızdan yaptıkları bir tarihi eser var” diyordu. Çünkü iş güvenliği önlemleri alınmıyor, yatakhanede tahtakuruları dolaşıyor, banyo ve lavabolar temizlenmiyor, maaş ve servisler aksıyordu.

O kadar ki 35 bin işçinin çalıştığı şantiyede 400 işçinin can verdiği ve ölümlerin gizlendiği iddiası TBMM gündemine bile geldi.

Ulaştırma Bakanlığı’na bakılırsa ölen işçi sayısı 55’ti.

Bunlardan 30’u iş kazasında, 25’i ise diğer sebeplerden ötürü can vermişti.

Artık tahammülü tükenen işçiler greve gittiğinde iktidar yanlısı basın tarafından Alman ajanı olmakla suçlandı. İşçi koğuşlarını robocop’lar bastı.

401’i yaka paça gözaltına alındı.

37’si tutuklandı ve aylarca cezaevinde kaldı.

61’i halen yargılanıyor.

KÖTÜMSER SENARYONUN DA ALTINDA

Kitapta, “Tarihi An” bölümünde, 21 Haziran 2018’de İstanbul Havalimanı’na inen ilk uçağın fotoğrafı gösteriliyor. İlk uçak, Cumhurbaşkanlığı’na ait.

Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Bu havalimanımız yılda 90 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak. Hedef, 2023’te 150 milyona ulaşmak” dedi.

Bu tahmin, İGA’nın Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi’ne hazırlattığı “İstanbul Yeni Havalimanı Ekonomik Etki Alanı” raporuna dayanıyordu.

Rapora göre en iyimser senaryoda İstanbul Havalimanı 2019 yılında 80, 2020’de ise 85 milyon yolcu taşıyacaktı.

En kötümser senaryoda 2019’da 75 ve 2020’de 80 milyon yolcuya ulaşacaktı.

Hayaldi...

Çünkü Nisan 2019’da açılan havalimanına 52 milyon yolcu indi.

En kötümser senaryonun da altındaydı.

2020’nin yılın sekiz ayında ise...

Ayak basan yolcu sayısı 16 milyonda kaldı!

BORÇ ERTELEME Mİ KIYAK MI?

Kitapta, İstanbul Havalimanı’nın büyük bir katma değer sağlayacağı savunuluyor.

İGA’nın kodaman beşlisine sağlandığı aşikar!

Çünkü bu havalimanı, aslında Ocak 2021’de açılacaktı.

Ancak tarih Nisan 2019’a çekildi.

Erkene almadan ötürü Atatürk Havalimanı’ndaki yer hizmetlerini üstlenen Fransız TAV şirketine 389 milyon Euro tazminat ödendi.

Bugünkü kurla 3.5 milyar TL...

Devletin pandemi nedeniyle Milli Dayanışma Kampanyası kapsamında vatandaşa IBAN dağıtarak topladığı miktarın yaklaşık iki katı...

Durun, bitmedi.

İGA, ihale sözleşmesi gereğince 11 yıl boyunca devlete 11 milyar Euro ödeyecekti.

Her yıl 1 milyar Euro...

Fakat İGA, 15 Temmuz darbe girişimini ve bombalı saldırıları gerekçe göstererek, borç yapılandırması istedi. Yeni anlaşmaya göre...

İGA, 2019 ve 2020 yıllarında devlete 350’şer milyon Euro verecekti.

Kalan 650’er milyon Euro, toplamda 1.3 milyon Euro’nun ödemesi ise ertelendi.

Ne zamana mı?

Biri 24, diğeri 25 yıl sonra ödenmek üzere!

İGA’nın 2020’deki 350 milyon Euro’luk borcunu ödeyebilmesi mümkün görünmüyor.

Değil ki, 2021’deki 1 milyar Euro’yu ödeyebilsin...

Buna karşılık, sözleşmeye göre devlet 12 yıl boyunca İGA'ya yolcu garanti ücreti ödeyecek. Örneğin bu yıl, devletin ödeyeceği miktar 333.8 milyon Euro.

Kitapta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bu sadece bir havalimanı değil, bir zafer anıtıdır” sözleri hatırlatılıyor.

Evet, bence de bir zafer anıtı yükseliyor.

İsrafın zafer anıtı!