Türk Hava Yolları’nı (THY) 2002 yılından 2015’e kadar yöneten Hamdi Topçu, şirket başında geçen 12 yılını ‘Yerelden Globale’ adlı kitapta yazmıştı. Bu kitap geçen yıl yayınlandığında tartışmalara yol açmıştı. Çünkü Topçu, İstanbul Havalimanı projesine ilişkin bilinmeyenleri kaldırmış ve sır perdesini aralamıştı.

Bu proje, 2011’de gündeme geldi.

O tarihte THY’nin yaptığı analize göre, yeni pist yapılması halinde Atatürk Havalimanı 2030’a kadar ihtiyacı karşılardı.

Bu hem ucuza mal edilebilirdi.

Hem daha kısa sürede halledilebilirdi.

Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise Atatürk Havalimanı’na yapılacak olan yeni pist ile yeni havalimana ait ilk bölümünün 2015’te, aynı zamanda teslim edileceğini savunarak, ikinci şıkkı tercih etti.

Yani, yeni havalimanını...

İstanbul Havalimanı, 2019’da açılabildi. O da, eksik pistlerle...

AK Parti’nin “Almanlar kıskanıyor” dediği proje, Tükiye’nin borç yükünü katmerledi.

GÜNCEL BASKI GÜNCEL İTİRAF

Hamdi Topçu, Eylül 2020’de kitabın güncellenmiş baskısında, İstanbul Havalimanı’na ilişkin yeni ve çarpıcı tespitlerde bulundu.

İstanbul Havalimanı’nın yapılacağına Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) de inanmadığını, bu nedenle 2013-2016 yılları arasında Atatürk Havalimanı’nda birçok yapının yenilendiğini, hatta 10 bin metrekarelik terminal binasının açılmadan kapatıldığını yazıyor.

Atatürk Havalimanı’na yapılacak bir pistin ihtiyacı gidereceğini tekrar ediyor.

İstanbul Havalimanı’na geçişle THY’nin yükünün arttığını belirtiyor.

İstanbul Havalimanı kısa sürede açılırken, Sabiha Gökçen Havalimanı’na ikinci pistin plansızlık nedeniyle yapılmadığını, mevcut pistin bozulmasından ötürü uçuş güvenliğinin risk altına girdiğini vurguluyor.

Sektörün 2019 yılındaki düzeyine ancak 2024’te kavuşabileceğini ifade ediyor. Elbette, “Salgında ikinci bir sert dalga yaşanmazsa” diye ekliyor.

İşte, Topçu’nun belirlemeleri...

YENİ HAVALİMANINA DHMİ DE İNANMADI

“Yeni bir havalimanı yapılacağına DHMİ de inanmamıştı. O yüzden 2016 yılına kadar Atatürk Havalimanı’nda yapılaşmaya izin vermiş ve 2013-2016 arası birçok yapıyı yenilemiştir. TAV tarafından yapılan 10 bin metrekare terminal binası 2016’da bitmiş, ancak açılmadan kapatılmıştır.

Ulaşım yatırımları, alt ve üst geçitler, yollar, terminal, park sahaları, ek apron inşaatları, pist iyileştirme yatırımları, şirketlerin bakım hangarları, kargo depoları, akaryakıt depo ve boru hatları hep son üç yılın yatırımlarıdır.”

BİR PİSTLE İHTİYAÇ GİDERİLİRDİ

“Benim düşüncem, Atatürk Havalimanı’na yeni pist yapılarak acil ihtiyacın giderilmesiydi. Bu pistin bize sağlayacağı rahatlama süresi içerisinde, bir yandan Atatürk Havalimanı’na yapılmış bulunan yeni yatırımlar kendini amorti edebilir, diğer yandan da yapılacak yeni havalimanı için yeri, konumu, işlevselliği ve benzeri konuların nasıl olması gerektiğine dair kavramsal bir tasarım için tüm paydaşların dahil olacağı bir çalışma yürütülebilir, uluslarası yarışma ile yeni havaalanının mimari projesi belirlenebilir ve ihalesi de yapılabilirdi.”

THY’NİN YÜKÜ ARTTI

“THY’nin Atatürk’te yaptığı operasyonun aynısını yeni havalimanında yapabilmek için daha fazla uçağa ihtiyaç duyduğu ortaya çıkmıştır. Yolcuların daha uzun zamanda
uçağa transfer edildiği, taksi sürelerinin uzun olduğu, teker vuran uçak yolcusunun çıkış kavşağına gelme süresinin ciddi şekilde uzadığı tespitleri yapılmaktadır.”

SABİHA GÖKÇEN PLANSIZLIK KURBANI

“Bu durum Sabiha Gökçen Havalimanı’na talebi arttırdı. Sabiha Gökçen’in kapasitesi doldu ve yeni slot, yani uçuş izni vemeyeceği açıklandı. Sabiha Gökçen’in tek pistle faaliyete devam etmesi, mevcut pistin ciddi bakıma ihtiyaç duyması plansızlığın başka bir örneği. Devasa İstanbul Havalimanı hakikaten çok kısa sürede bitirilirken, Sabiha Gökçen pistinin aşınma ile bozulması uçuş güvenliği tehdit eder noktaya gelmiştir. Bir yıla yakın bir süre hizmete kapatılıp onarılması gerekmektedir. Yeni pist hizmete girdikten sonra mevcut pist onarım için kapatılacağından Sabiha Gökçen bir yıl boyunca tek pist olarak hizmet vermeye devam edecek. Yani Sabiha Gökçen en iyi senaryo ile iki yıl sonra iki pistle hizmete başlayabilecektir.”

2019’A ANCAK 2024’TE DÖNÜLÜR

“Dünya havacılık pastasının 2020 yılında yüzde 50 civarında bir küçülme yaşayacağı öngörülmektedir. Bu daralmanın ülkemizde ise daha fazla olacağı tahmin edilmektedir. Bunun sonucu olarak, havalimanlarında slot probleminin gelecek iki yıl içinde yaşanmayacağı tahmin edilebilir. Eğer salgında ikinci bir sert dalga yaşanmazsa dünya sivil havacılığının tekrar 2019 düzeyine ancak 2024’lerde gelebileceği tahminleri yapılmaktadır.”