Koronavirüsün Türkiye’de can almaya başladığı günlerde Türkiye Cumhuriyet Devlet Demiryolları’na (TCDD) bağlı İzmir Trafik Yönetim Merkezi’ndeki beş kamu görevlisi dilekçe vererek, can kaygısı yaşadıklarını duyurdu.

KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) üyesi olan beş memur 22 Mart 2020’de TCDD’ye şu uyarıda bulundu:

- Trenler boş gidip gelmesine rağmen tren sayısı düşürülmeyip sağlığımız hiçe sayılıyor.

- İşe gidiş gelişimizin servisle yapılmasını, tren sayısının düşürülmesini ve önlem alınmasını istiyoruz.

- Önlem alınmazsa iş yeri enfekte olacak ve hizmet duracaktır.

- Nöbete gelenlerin virüs getirmeleri ihtimal dahilindedir.

- Nöbet değişiminde iş yeri dezenfekte edilmelidir.

- Bize bulaşacak olan virüsün ailemize de bulaşacağı düşüncesiyle işimize konsantre olamıyoruz.

Beş memur önlem alınmadığı takdirde İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu’ndan doğan işten kaçınma hakkını kullanacaklarını açıkladı.

SİVAS VE ERZİNCAN’A SÜRGÜN

TCDD dilekçeden 50 gün sonra 32 çalışanın görev yerini değiştirdi.

Bu 32 kişiden 17’si BTS üyesiydi.

17 BTS’liden beşi koronavirüse karşı önlem alınması için dilekçe verenlerdi.

Nereye mi gönderildiler?

Torbalı, Denizli, Tekirdağ, Sivas ve Erzincan!

Sürgün edilenler işe iade davası açtı.

TCDD, İzmir İdare Mahkemesi’ndeki davaya gönderdiği yanıtta, beş memurun koronavirüsü bahane ederek, görevden kaçtığını iddia etti.

TCDD’nin savunmasından aktarıyorum:

“İş yerindeki çalışma koşullarını bahane ederek, görev yapmaktan imtina etmiştir. Bu durum iş yerinde huzuru bozmaktadır ve risk teşkil etmektedir.”

TCDD, çalışanlarını İzmir’den yüzlerce kilometre uzağa sürmesini, “Personelin uzun süreler aynı iş yerinde çalışması işletme körlüğüne neden olduğundan rotasyon uygulaması olabilmektedir” diye açıkladı.

ACEMİLER İŞ BAŞINDA

Neyse ki İzmir İdare Mahkemesi, dört memur hakkında sürgün kararının yürütmesini durdurdu. Fakat BTS’liler işe döndüklerinde, haklı çıktıklarını gördüler.

Çünkü altı ay önce verdikleri dilekçede işaret ettikleri üzere dört çalışan koronavirüse yakalanmıştı.

14’ü ise karantinadaydı.

Zaten izinsiz görev yapan çalışanlar daha da eksilmişti.

İddiaya göre...

Bu eksilmeden ötürü eleman ihtiyacı doğduğu için kurs görmemiş, yeterlilik sınavına girmemiş, girse de geçememiş olanlara iş başı yaptırıldı.

Bir kontrolörün sekiz saniyede bir kod göndererek, trafiği yönettiği düşünülürse...

En yoğun demiryolu trafik hattı olan İzmir’in rayları, bugün risk altındadır.

Mitinge ceza yok, sürgün protestosuna var


BTS’liler sürgünü ve baskıları protesto için 2 Haziran 2020’de İzmir, İstanbul, Adana ve Diyarbakır’dan yola çıkarak Ankara’ya yürüyüş eylemi başlattı.

Eylemin İzmir ayağında Alsancak Tren Garı önünde toplanan BTS’liler, raylarda sembolik yürüyüş yaptıktan sonra Ankara’ya gitti.

“Fatura” üç ay sonra gönderildi.

TCDD çalışanları, eylemde sosyal mesafe kuralına dikkat etmişti.


İzmir’deki TCDD çalışanlarına sosyal mesafeye uymadıkları gerekçesiyle 3150 TL para cezası kesildi.

Bu ceza, bir çalışanın maaşının yarısı, bazıları için üçte ikisi demek!

Ayasofya ibadete açılırken...

Malazgirt Savaşı’nın 949. yıl dönümü kutlanırken...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Giresun’da miting yaparken akla gelmeyen sosyal mesafe kuralı, sürgünü protesto eden sendikacıların eyleminde hatırlanıyor!

BTS Başkanı Hasan Bektaş, “Bizi engel görüyor, susturulmamızı istiyorlar” diyor.

Çanakkale Köprüsü’nde sükseli kazık


CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, devletin Çanakkale 1915 Köprüsü için günlük 45 bin araç geçiş garantisi verdiğini ve araç başına 15 Euro ücret alınacağını açıkladı. Yani, 135 TL.

Köprünün 2022 yılında açılması bekleniyor.

Bugün Çanakkale’nin iki yakası ile adalar arasındaki ulaşım vapurlarla sağlanıyor.

Çanakkale Özel İdaresi’ne bağlı olan GESTAŞ, altı hatta hizmet veriyor.



Çanakkale İl Genel Meclisi Başkanı Sadık Göğüsgeren’in aktardığı GESTAŞ’ın verilerine göre 2017 yılında 4.223.592 araç bu vapurları kullandı.

2018 yılında bu rakam 4.185.053 olarak gerçekleşti.

2019 yılında 4.537.338’e yükseldi.

2020 yılının ilk altı ayında 1.447.535’te kaldı.

Bu rakamlara Çanakkale 1915 Köprüsü’nü hiç kullanmayacak olan Bozcaada ve Gökçeada ile Avşa-Marmara adası yolcuları da dahil.

Geçen yıl Çanakkale Boğazı’nı vapurla geçen araç sayısını 365 güne bölersek...

12.431 araca denk ediyor.

Günlük 45 binlik araç garantisi vermek hangi hesaba ve mantığa dayanıyor, anlamak mümkün değil.

İstanbul Havalimanı ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden sonra...

Sükseli bir kazık daha bizi bekliyor.