Koronavirüs salgını nedeniyle Mart ayının ortalarından bu yana insanlar çoğunlukla evlere hapsolmuş durumdalar.

Çocuklar, gençler ve yaşlılar zorunlu olarak ikametgaha tabiler.

Bu guruba girmeyen insanlarımız da yapılan uyarıları dinleyip evlerinde kalıyorlar.

65 yaş ve üstü kesimle birlikte toplumun en geniş yetişkin sınıfını temsil ediyorlar.

Ve bana bu insanlardan bugünlerde sık sık mesajlar geliyor. Bugünlerde gelen mesajlar TV programları üzerine yoğunlaşıyorlar.


Özellikle 65 yaş ve üstü kesimin en büyük eğlencesi,  vakit geçirme kaynağı televizyon. Fakat TV’lerde seyredecek bir şey bulamamaktan yakınıyorlar. Bana mesaj gönderen, telefon eden bu insanlarımız bana bu konuda genellikle şunları söylüyorlar:

“Mehmet Bey, bizler koronavirüs nedeniyle evlere mahkum olmuş insanlarız. Bildiğiniz gibi aylardır dışarıya çıkamıyoruz. Bugünlerde tek eğlencemiz, vakit geçirme kaynağımız televizyon. Fakat onda da doğru dürüst seyredecek bir şey bulamıyoruz. Varsa yoksa Kemal Sunal filmleri. Hangi kanalı açarsak açalım Kemal Sunal’ın eski filmleri var. Yanlış anlaşılmasın, biz Kemal Sunal’ı çok severiz, çok büyük sanatçıdır. Fakat başka sanatçı yok mu? Bir insanın 5-6 ayrı kanalda 5-6 filmi oynarsa ne olur. Siz olsanız bıkmaz mısınız? İnanın artık gına geldik. Filmdeki diyalogları bile ezberledik artık. İlla eski film oynatılacaksa bizim çok güzel eski filmlerimiz var. Cüneyt Arkın’dan Filiz Akın’a; Yılmaz Güney’den Fatma Girik’e; Tarık Akan’dan Türkan Şoray’a kadar yüzlerce sanatçımız  ve binlerce filmleri var. Bunlardan güzel olanlarını oynatın. Eski televizyon dizilerinden koyun, insanlar nostalji yapsınlar. Ya da güzel belgeseller koyun insanların ufukları açılsın. Artık aynı Kemal Sunal filmlerini izlemekten çok sıkıldık. Lütfen bunu yetkili makamlara iletin…"

Evet, bana mesaj ulaştıran vatandaşlarımızın görüşleri böyle.

Haksız da değiller yani.

Gerçekten de ben de onlara hak veriyorum. Çünkü hangi kanalı açsak bir Kemal Sunal filmiyle karşılaşıyoruz. Artık filmlerin sahnelerini bile ezberledik.

Buradan hem TRT yetkililerine hem de diğer önemli ulusal kanal yetkililerine seslenmek istiyorum: Kardeşim, artık yeter, insanları Kemal Sunal gibi değerli bir sanatçıdan nefret ettireceksiniz.

Evde zorunlu olarak oturan insanların yaşlarına ve ilgi alanlarına uygun olarak sabah ve öğleden sonraki kuşaklarda şöyle güzel güzel programlar, güzel filmler koysanız da vatandaşlar, evlerinde zorunlu olarak geçirdikleri bu süreyi huzur içinde yaşasalar olmaz mı?

Elbette evde kalan insanın başka hobileri de vardır ve olmalıdır. Mesela kitap da okuyorlardır, el işleriyle de uğraşıyorlardır ama hepimiz gibi onların da evde uzun zaman geçirdiği vakit, kurtarıcıları televizyon oluyor.

Lütfen artık vatandaşlarımızın bu sesine kulak verin. TV yayınlarına bir kalite getirin…

Termometreler doğruyu göstermiyor

Şu an Adana’da çeşitli noktalara konulmuş termometrelerin çoğunluğu Aytaç Durak’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yapılmıştı.

Fakat son günlerde bu termometrelerin doğru çalışmadığına tanık oluyoruz.



Özellikle şu son sıcak günlerde bu termometrelerin çoğunluğu yanlış dereceleri gösteriyordu.

Halbuki bunlar şehri güzelleştiren ve de insanların ilgisini çeken bir hizmetti.

Bu termometreleri çalıştırmamak zor olmamalı.

Şehrin önemli parklarında ve kavşaklarında bulunan termometreler bir an önce tamir edilmeli, Adanalı hava sıcaklığıyla ilgili merakını gidermelidir.