Bu sorunu birkaç kez yazmış ancak cevap alamamıştım. Vatandaşların bu konudaki şikayetlerini ısrarla dile getirmeleri üzerine “elçiye zeval olmaz” misali tekrar gündeme getirmek istiyorum.

Karalar


Adana’nın hem oturmuş hem de yoğunluğunu her geçen gün daha artan semtlerinden Adana Koop, Kriminal Merkezi, 100. Yıl,   Bahçeşehir bölgelerinde oturanlar metrodan Ruh Sağlığı İstasyonu’nda indikleri zaman eskiden 301 numaralı metro ring otobüslerine binerler ve biletlerini basıp evlerine yakın yerlere kadar giderlerdi. Ring seferleri akılcı bir uygulama ile özellikle sabah geliş ve akşam gidiş saatlerinde örneğin 16.00-20.00 arasında sıklıkla yapılırdı. Ancak sonradan bu uygulama kaldırıldı. Vatandaşlar perişan olmaya başladı. Buna gerekçe olarak da 142 numaralı otobüsün bu hatlara gittiği, bu yüzden ring seferine gerek olmadığıydı. Oysa 142 numaralı otobüsün sefer sayısı azaltıldı, zaten kalabalık olan 142 nolu otobüs akşam iş çıkış saatlerinde Ruh Sağlığı metro durağına hem seyrek hem de tıklım tıklım dolu geliyor. İnsanlar binemiyor. O taraflara giden halk otobüsleri bile yok. Yani 142 ya da ring seferi tek çözüm. Buradan Zeydan Karalar’a sesleniyorum, Sayın Karalar, insanlar akşamın soğuğunda, yağmurunda, karanlığında bir saat 142’nin gelmesini nasıl beklesin? Lütfen kendinizi onların yerine koyun ve bu insanları mağdur etmeyecek önlemleri alın.  Ulaşımda sıkıntılar yaşandığını Zeydan Karalar da ifade etmişti. Ancak sıkıntı olduğunu söylemek yetmez. Büyükşehir Belediyesi bu sıkıntıları çözme merciidir. Fakat Ulaşım işi Adana’da bir türlü rayına girmedi. Başkan Karalar’ın eline kağıt kalem alıp tek tek hatları çizecek hali yok. Elbette ki bunu yetkilendirdiği müdürleri, daire başkanları yapacak.



Fakat böyle hesap yanlışlarıyla belediye zarar görüyor, insanlar belediyeye tepki gösteriyor. Bir de hesapsızlıklar var ki; mesela siz en çok yolcusu olan 142’yi azaltıyorsunuz, 301 ringi kaldırıyorsunuz ama Yüreğir’de Afetevleri’nde günde birkaç yolcunun bile binmediği Kulak Sitesi’ne 116 ve 126 numaralı otobüsleri boşu boşuna girdirip kilometrelerce yol kat ettiriyorsunuz. Oysa bu sitenin durak olan ana yola uzaklığı sadece 150 metre. Yani 150 metre, yaya olarak iki dakikalık yol için belediye otobüsleri giriş çıkış 5-6 kilometre yol yapıyor. Bunu tüm seferlerle ve ayla çarparsanız, bir yılda binlerce kilometre ediyor ve boşuna mazot yakılıyor. Tasarruf edecekseniz böyle güzergahlardan edilmeli. Bakın size ayda binlerce liralık tasarruf kalemi. Burada torpilli birileri mi var acaba? Emin olun buradan tasarruf ederek ring seferlerini yeniden başlatabilirsiniz. Ayrıca ring seferlerinin konulmasıyla yolcu sayısı az olan 100. Yıl’ı çok dolaşan 142 A ve 142 B otobüslerinden birisini Ruh Sağlığı’ndan itibaren Adana Koop Evleri üzerinden hiç dolaşmadan Real’e götürebilirsiniz. Böylece çok yolcu kapasiteli Turgut Özal-Real arasında daha kısa zamanda seferler yapılır, tasarruf sağlanır. Ya da buraya yeni bir 142 C otobüsü koyabilirsiniz.  Bunları yapıp yapmamak elbette sizin bileceğiniz iş. Ben halkın duygularını, taleplerini dile getiriyorum. Takdir edilecek olan da eleştirilecek olan da hesap verecek olan da sizsiniz. Bu sözlerimi “yapıcı bir gazeteci eleştirisi olarak görün” diyorum.

GÖZDEN UZAK KÖY MEZARLIKLARININ HALİ YÜREKLERİ PARÇALIYOR


Bana bir süredir özellikle köylerde yaşayan vatandaşlardan ihbarlar geliyor. Nedeni ise köy mezarlıklarının bakımsızlığı… Yazın, havaların kurak gitmesi nedeniyle çok fazla dikkati çekmeyen mezarlıklardaki bu sıkıntı kış ayıyla birlikte kendini göstermeye başladı. Zaman zaman mezarların bakımsızlığından yine şikayetler geliyordu ama yağmurlarla birlikte daha da arttı. Neticede yağışlarla birlikte uzun zamandır yeterli bakım yapılmayan mezarlar çamur deryası haline geldi. Ceremesini köylü vatandaşlarımız çektiği için bu sorun Adana’daki mezarlıkları şehir merkezindekilerden ibaret gören yetkilileri pek rahatsız etmedi anlaşılan. Ya da rahatsız ediyor bile olsa nasıl olsa gözden uzaktır deyip sorunu görmezden geliyorlardır. Harekete geçmek için ne bekliyorlar anlamıyorum? Nereden bakarsanız bakın bu kabul edilebilir bir durum değil.

Ahmet Adıgüzel


Sayın Mezarlıklar Daire Başkanı Ahmet Adıgüzel’e buradan sesleniyorum. Sayın Adıgüzel, ben asri mezarlığın oradan geçerken bakıyorum, sizin odanızda çiçekler dolu. Elbette ki yeni göreve geldiğiniz için çiçekler gelecek size ama o makamda oturup çiçekleri seyredeceğinize gidin köylerdeki mezarlıkların durumuna bakın. Devlet size 4x4 araba vermiş, gidin köylerin mezarlıklarının durumunu görün. Bakın bana Karataş’ın İsahacılı Köyü’nden fotoğraflar geldi. Çitler yıkılmış, mezar taşları devrilmiş, mezarlar harap olmuş, her yer çamur deryası... Muhtar gelip size durumu anlatmış, “paramız yok” demişsiniz. İnsanlar, mezarlığa yeni bir cenaze getirdiği zaman çok zor durumda kalıyorlar, yakınlarının mezarını ziyaret etmek istediklerinde de aynı sıkıntıyı yaşıyorlar. Size her mezarlığa bir bekçi koyun demiyoruz elbette, evet biliyorum Adana Büyükşehir Belediyesi’nin 15 ilçede binin üzerinde mezarlıktan sorumluluğu var ama siz en azından sizlere yoğun şikayet gelen yerlerin bakımlarını bir an önce yapmalısınız. Parasızlık bahane olmamalı çünkü burası fazla para isteyen yatırımlardan değil. Birkaç dozer darbesi, birkaç işçi, biraz malzeme ile belediyeye bağlı Fen İşleri, Yol Müdürlüğü, Park ve Bahçeler’den alacağınız destekle bu sorunları rahatça çözersiniz. Eminim ki köylüler de muhtarlıklar da böyle hassas bir konuda size gereken desteği vereceklerdir. Ayrıca mezarlıklarda yeşil alanı parselleyip mezar yeri diye satıyorlarmış. Nasıl oluyor, kimler yapıyormuş bu işi, arkasında kimler var? Bunlarla ilgilenin. Evet sayın Adıgüzel; bence bir an önce harekete geçin, sizi o göreve getirenleri mahcup etmeyin!

Baro Başkanı Veli Küçük

AVUKAT VELİ KÜÇÜK: ADLİYEDE DİYALOGDAN YANAYIZ


Geçen hafta, Adana Adliyesi’nde 8. Aile Mahkemesi Hakimi Harun Türker ile Adana Barosu’na kayıtlı bazı avukatlar ile yaşanan ve Baro Başkanı Veli Küçük’ün de meslektaşlarını savunmak adına müdahil olmasıyla gelişen olaylar üzerine bir yazı kaleme almıştım. Bu yazıdaki amacım Adana Adliyesi’nde yaşanabilecek sorunların karşılıklı görüşülerek, diyalog içinde çözüme kavuşmasına yönelik bir temenni idi. “Baro Başkanı keşke hakimle görüşüp çözüm arasaydı” başlıklı yazım üzerine beni arayan Adana Barosu Başkanı Veli Küçük ile görüşüp olayı değerlendirdik.  Sayın Küçük de, “Adana Adliyesi’nde böyle sorunların yaşanmamış olmasını dilerim” dedi. Hakim bey ile kişisel hiçbir sorunlarının olmasının mümkün olmadığını belirten Veli Küçük, “Her alanda yaşandığı gibi adliyede de bazen küçük sorunlar yaşanabilir. Biz elbette ki sayın hakim ve savcılarımızla iyi ilişkiler, karşılıklı sevgi ve saygı içinde çalışmalarımızı sürdürmekten yanayız. Bu konudaki gayretimiz de devam edecektir“ diye konuştu.