Bu aylar, salebin tam vaktidir. Soğuğa kafa tutar, vücuda şifa verir.

Salebi en son Maraş’ta, Kervan Han’da içmiştim. Bahçede yanan ateşin üstündeki bakır kazanın içinde kaynayan koyu, beyaz, süt benzeri sıvıdan mis gibi salep kokusu yayılıyordu.

Ne de olsa bereketli Maraş ovasını çevreleyen dağlar, en lezzetli salebin yetiştiği yerlerdi.

Kazandan kepçe yardımıyla fincana doldurulan bu içeceğin üstüne bol miktarda tarçın da koyarsanız lezzet daha da artıyordu.

Hele biraz da dövülmüş fıstık serpeleştirirseniz, fincandaki salep, “yemeden yanında yat” cinsinden bir şey oluyordu.

Salepten sadece kış içeceği yapılmıyor. Maraş’ın satırla bile zor kesilen meşhur dondurmasının da ana maddesi bu bitki.

Maraş dondurması onsuz olmuyor.

Geçen hafta New York Times gazetesinde saleple ilgili bir yazı yayınlandı. Yazıda Amerika’da yaşayan Türklerin bu kış içeceğine hasret kaldıkları vurgulanıyordu.

Gazetenin haberine göre, iklim değişikliği, haddinden fazla hasat ve yetişme alanlarının giderek azalmasından ötürü salep bitkisi giderek azalıyordu.

Gazete,  ABD’de bir kilo salebin yaklaşık 800 dolardan satıldığını öne sürüyordu. Yani bugünkü kur hesabıyla 4.800 liraya. Onun için de orada yaşayan Türkler bir fincan gerçek salebe hasret kalıyorlardı.

Salep, dağlarda yetişen tek köklü yabani orkide bitkisi. Her kökte iki yumru bulunuyor. Bazıları bu yumrulardan dolayı bu güzelim bitkiye “Tilki Taşağı” adını yakıştırmışlar. Salep işte bu yumruların kurutulup, toz haline getirilmesiyle oluşuyor.

Türkiye’nin kırsal kesiminde 268 tür yabani orkide bitkisi olduğu belirtiliyor. Bunun 60 türü ise sadece Türkiye’ye özgü.

Bir kilo salep elde edebilmek için 1000 ile 4000 arası orkide bitkisi toplamak gerekiyor. Türkiye’de yılda 45 ton salep üretiliyor. Şimdi çarpın, bölün, yılda ne kadar yabani orkide söküldüğünü hesap edin.

Bu işin tarımı ile ilgilenenler, yeni alanlara dikim yapılmadığı taktirde bu bitkinin kökünün kazınacağını belirtiyorlar.

Salebin Türkiye’de satış fiyatı firmadan firmaya değişiyor.

Kimi 100 gramını 139 liraya satarken, kimi 44 liraya, kimi de 180 liraya satıyor.

İlanlara bakılırsa hepsi saf ve kaliteli salep. Doğru mudur bilemem. Kimse benim malım kötüdür demez.

Lezzetli bir salep içeceği yapabilmek için bir litre süte, bir tatlı kaşığı salep tozu katmak yeterli oluyormuş.

Maraşlılar lezzet konusunda oldukça iddialılar. Onlara göre en kaliteli orkide, başta Ahir olmak üzere çevredeki dağlarda yetişiyor.

Lezzet için tek başına salep yeterli olmuyor. Süt de çok önemli. Maraşlılar bu konuda da kimseye şans tanımıyorlar. Onlara göre yaylalarda yetişen keçilerin sütünün tadı damakları çatır çatır çatlatıyor.

Bunca laftan sonra gelelim sokakta, vapurlarda, kahvelerde, pastanelerde satılan saleplere.

Bu işi bilenler, tüm bu saleplerin “Yalancı Salep” olduğunu söylüyorlar. Üstüne serpilen bol tarçının kokusu salebin yalancılığını gizliyor.

Yalancı salep nişasta ile yapılıyor. Bunu gerçeğine benzetmek isteyenler, kazanın içine bir kaç damla salep aroması damlatmakla yetiniyorlar.

Anlayacağınız, gerçek salep içmek için paraya kıymanız gerekiyor!

Bilesiniz ki pahalı salebin de gerçek olduğu konusunda garanti yok.