Ülkenin içinde bulunduğu bu denli ağır ekonomik, sosyal ve siyasi olumsuzluklara karşı ana muhalefetin suskunluğu anlaşılır gibi değil. Uzun zaman boyunca sadece aralarda cılız bir sesle “iktidar seçim derse biz hazırız” diyorlardı. Ne zaman ki ülkenin içinde bulunduğu koşulları, AKP yönetiminin daha fazla taşımasının zor olduğunu ve çözümün “SANDIK” olduğunu insanlar yüksek sesle dillendirmeye başladılar, o zaman ancak farkına vardılar!! Herhalde bu farkındalık o kadar ağır bastı ki, Sayın Kılıçdaroğlu en sonunda “MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye  “ülkeni seviyorsan erken seçime götürsene” dedi!!

Peki bu çıkış karşılık bulur mu? Hatırlarsınız Sayın Bahçeli geçmişte erken seçimi dile getirmişti. Ama şimdi karşımızda yeni bir MHP var. Öyle ki geçenlerde Sayın Bahçeli 2023’deki Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Erdoğan, dedi. Yetmedi Kılıçdaroğlu’na cevap da verdi.  “Terazi var tartı var, her şeyin bir vakti var, beklemesini bil.” Yani çıkış karşılık bulmadı çünkü adres yanlıştı.

Sayın Kılıçdaroğlu, benim öğrenmek istediğim, sizin gerçekten erken seçimi isteyip istemediğiniz. Eğer gerçekten istiyorsanız parti olarak kuruluş ilkelerinize dönmeli, kamuoyunun karşısına güçlü bir programla çıkıp tüm ülkeyi dolaşarak halka anlatmalısınız. Örgütle barışmalısınız. Şu anda örgüt sahipsiz. Ankara’da oturup, bu işleri başaramazsanız. Ama başta da dediğim gibi eğer gerçekten seçim istiyorsanız...

CHP var ama içinde halk yok! Günümüzün acı gerçeği budur. Bakın, Sayın Akşener adım adım şehirleri, kasabaları dolaşıp birebir halkla dertleşiyor. Daha yeni kurulan partilerin liderleri Sayın Babacan ve Sayın Davutoğlu durup dinlenmeden dolaşıyorlar ve halkla kucaklaşıyorlar. Siz ne yapıyorsunuz? Ana muhalefet partisi başkanı olarak seçmene, yeni bir lider işaret edercesine Sayın Babacan’ı siyasetteki “yeni yıldız “olarak medyaya takdim ediyorsunuz. Olacak iş mi?

10 Ekim’de İstanbul Ekonomi Araştırma şirketine ait bir araştırmada CHP yüzde 17.4 oy alırken, İyi Parti yüzde13.7, Cumhur ittifakının toplam oy oranı ise yüzde 43.

Sayın Kılıçdaroğlu, ülkenin içinde bulunduğu bu denli olumsuzluklara karşın, Cumhur ittifakının oylarının halen yüzde 43’lerde olmasını bir “hesap adamı” olarak nasıl  yorumluyorsunuz? Örneğin, bu araştırmaları gördüğünüzde, özeleştiri yapıyor musunuz? Genel merkezdeki yardımcılarınızı toplayıp bu konu ile ilgili neler konuşuyorsunuz? Keşke halka gidip birebir konuşsanız da bu sorunun cevabını öğrenseniz. Halk ne diyecek biliyor musunuz, “evet ülke iyi yönetilmiyor ancak bu ülkede esas muhalefet sorunu var” diyecek. Muhalefet güçlü olsa bu iktidar bu günlere  kadar dayanamaz, ülke de bu duruma düşmezdi,  diyecekler ve belki de hemen peşinden Demirel ve Erbakan’a rahmet okuyacaklar.

Sayın Genel Başkan, gerçekten iyi bir hesap adamı olduğunuz bir konu yok değil. O da parti  içi siyasetteki hesap adamlığınız. Öyle ki partinin yetkili kurullarında yüzde 90 sessizliği sağladınız. Parti Meclisi’nden ses çıkmıyor. Ne deseniz, bol alkış!

İlginç olan, iktidarın oyu düşerken ana muhalefetin de oyunun düşmesi. Oy oranının düşmesi yetmiyor, CHP’nin üye sayılarında da  büyük düşüş var. Böyle başka bir siyasi örnek  var mıdır dünyada? Eminim gelecekte , bu ilginçlik çoğu doktora tezine konu olacak nitelikte.

Sayın Kılıçdaroğlu, son kurultayınızın adı “iktidara yürüyüş”’tü. Ancak nasıl ve ne şekilde yürünecek? Örnek mi? Şu anda ki bir Genel Başkan yardımcınızın (Doğu Anadolu’nun bir kentinde) 2011 yılında ilk seçildiğinde aldığı oy oranı yüzde 19.76 iken son yapılan seçimde aldığı oy oranı yüzde 16.73  Yani yaklaşık yüzde 3 oy  oranı düşmüş. Bu arada,adayın  ilk seçildiği yıl ile son seçildiği yıl arasında ise kentin nüfusu 100 bin artmış.

Sayın Genel Başkan, hesap adamı olmak benim uzmanlık alanım olmadığı için işin içinden çıkamadım, o yüzden size sormak istiyorum. Bu nasıl bir hesap? Yoksa bu da siyasi bir başarı mı?

Değerli Okurlar; CHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş partisidir. Bu parti, Atatürk’ün, Türk Ulusu’na emanetidir. İlkelerinden asla sapmadan ülke siyasetindeki yerini daima koruyabilmeli ve tez zamanda da içerideki ayrık otlarını temizleyerek, kuruluş ilkelerine dönülmelidir. Bu güç, partinin örgüt ve tabanında vardır. Gelenekten gelen ve her yaştan CHP’liler, susmayın artık, sesinizi yükseltin ve partinize sahip çıkın.

Millet ittifakı, yapılacak ilk seçimde ülkeyi bu yönetimden kurtaracaktır. Demokrasiye gönül vermiş tüm yurttaşlar olarak bu ittifaka tüm gücümüzle destek vereceğiz. Burada acı olan, CHP’nin üst kademelerindeki yöneticilerinin bile CHP değil ittifak demesidir. Kimse, benim partim tek başına iktidar olacak diyemiyor.

Mutlu günler çok uzak değil. Yapılacak bu seçimle DEMOKRASİ ve GÜÇLÜ PARLEMENTER SİSTEM geri gelecek ve ülkemiz LAİK, DEMOKRATİK, SOSYAL, HUKUK DEVLET’i olarak aydınlığa yürüyecektir.

SON SÖZ: RÜZGARSIZ BİR HAVADA DÖNEN FIRILDAĞIN, MUTLAKA BİR ÜFLEYENİ VARDIR.  ESKİ ESKİMO SÖZÜ