Bu ülke bizim, birlikte yaşıyoruz. Son birkaç yıldır giderek artan sıkıntılarla da halk iyice bunaldı. İçeride ekonomik, sosyal ve siyasi olumsuzluklar, dışarıda da hem komşularımızla hem de diğer ülkelerle çıkan anlaşmazlıklar ülkeyi iyice çıkmaza soktu. Bu köşeden defalarca, bu olumsuzluklardan çıkışın, ancak Sayın Cumhurbaşkanı’nın muhalefet parti başkanları ile bir araya gelerek, ortak akılla alınacak kararlarla mümkün olacağını söylemiştim. Ancak anlaşılıyor ki yönetim böyle bir adım atmak yerine daha da sertleşme taraftarı ve bu önerilerin hiçbiri umursanmıyor. Hani güzel bir deyim vardır “benim adım Reşit, sen söyle sen işit”. Benim de  günlerdir yazdıklarımla da örtüşüyor gibi. Okuyuculardan gelen geri dönüşlerde de aldığım eleştiriler “Hocam sen bunları kime söylüyorsun” türünde. Boşuna uğraşıyorsun, diyorlar.

Değerli Okurlar; şu artık bir gerçek ki ülke iyi yönetilmiyor. İktidarın artık yurttaşa ne söyleyeceği ne de vadedeceği bir şey kaldı. Yaptıkları, giderek sertleşerek susturmaya çalışmak ya da yeni yeni yapay gündemler yaratarak, halkı oyalamaya çalışıyorlar.

Halk umutsuz. Çünkü ülkenin bu yönetimle, bırakın yasal seçim tarihi 2023’ü, önümüzdeki yılları nasıl çıkaracağını düşünüyorlar. Burada görev, muhalefet partilerine düşüyor. Gelin görün ki, başta ana muhalefet olmak üzere diğer partiler erken seçim demeye korkuyorlar. Her konuşmasında Sayın Kılıçdaroğlu topu taça atıyor ve ”erken seçim denilirse biz hazırız” diyor. Anlayamadığım, her grup toplantısında işsizlik, yoksulluk, hukuksuzluk diye feryat figan ediyorsunuz ama sonrasında yönetimin seçim demesini bekliyorsunuz. En son Taksim toplantısında da İstanbul İl Başkanı Canan Hanım, Sayın Emin Şirin’e “partimiz henüz seçime hazır değil” demiş. Şimdi Sayın Genel Başkan, İstanbul İl Başkanı’nızın dediği ne anlama geliyor, kamuoyuna açıklayın desem sizden cevap alamayacağımız aşikar! Soruyu kim açıklayacak diye değiştirsem de ne hainliğimiz kalacak ne klavyemiz! O zaman ortaya bırakıyorum soruyu, eğer CHP söylenildiği gibi seçime hazır değilse, AKP seçmeninin partisine tüm desteğinin bitmesi mi bekleniliyor?

Sayın Kılıçdaroğlu, ülkenin artık beklemeye tahammülü kalmadı, bir an önce erken seçim, deyin. Tüm muhalefet, erken seçim için iktidarı seçime zorlamalı. Sayın  Kılıçdaroğlu, millet ittifakındaki başarınız ülke geleceği açısından her türlü övgüye değer.

Burada ana muhalefet olarak tüm sorumluluk sizde. Sayın Meral Akşener’in de bu konudaki desteği çok önemli. Son seçimdeki millet ittifakının başarısı halkımızdaki umutsuzluğu büyük oranda  ortadan kaldırdı. O yüzden de bu ittifak, iktidara yürüyüşte çok önemli. Ancak yapılacak bir erken seçimde kesin bir zafer için de partiler kendilerine yeniden çeki düzen vermelidir. Partileri başarıya taşıyan parti örgütü ve  tabandır. CHP’de üst yönetime  karşı kırgınlık olduğu göz ardı edilmemelidir. Örgüt ve tabandaki atalet, umutsuzluk  ve küskünlük sorununa mutlak çözüm bulunmalıdır. Özellikle de bir il başkanının haddini aşan söylemlerle hem CHP hem de millet ittifakı birlikteliğine zarar verdiği ve verebileceği de bilinmelidir. Görev tanımı sanırım tekrardan hatırlatılmalıdır.

Son dönemlerde bazı partilerin üstüne oyunlar oynanarak millet ittifakının güç birliğine zarar verilmek isteniyor. Bu hukuksuz uygulamalara karşı da tüm muhalefet birlikte karşı durmalıdır. Unutulmamalıdır ki, bu hukuksuz eylemler, demokrasiye gönül vermiş kesimleri iyice birbirlerine kenetliyor.

Millet ittifakını oluşturan tüm partiler sık sık bir araya gelmeli, yeni bir partiler yasası hazırlığı yaparak hem örgütlere hem de seçmene güven vermelidir.

Ülkeyi Yönetenler; yaşamda her şeyin bir sonu olduğu gibi iktidar da sonludur. Gerçekleri görme zamanı gelmiştir. Siz de erken seçim deyin güven tazeleyin

Komşusu açken, tok yatan bizden değil diyen dünyanın en büyük devrimcisi Peygamberimiz, diğer tarafta ise saraylarda oturup yoksul halka sabretmeyi  öğütleyen yönetenlerimiz... Doğduğum yörede çok söylenir ”ne günlere kaldık”

SON SÖZ: YOK ÖYLE,
UMUTLARI YİTİRİP KARANLIKTA SAVRULMAK.
UNUTMA; AYNI GÖKYÜZÜ ALTINDA, BİR DİRENİŞTİR YAŞAMAK! NAZIM HİKMET