Erdoğan, “İdlib’den 1 milyona yakın insan sınırlarımıza doğru yürüyor” dedi. Aklıma Barış Pınarı Harekâtı geldi. Hani kontrolümüz altında olan topraklara yerleşeceklerdi?

Kişi başına düşen milli gelir artacaktı, kişi başına düşen Suriyeli sayısı katladı!

Gelen sayısı ilk olarak 50 bin kişi olarak açılanmıştı. Hızla artarak 400 bine fırladı... Şimdi de 1 milyona dayandı.

Sahi yolda ne yapıyorlar da bu kadar hızlı çoğalıyorlar? Ne ara vakit buluyorlar? Bari yürümesinler koşsunlar. Yoksa gelene kadar iki milyonu bulacaklar!

★★★

Seçim öncesiydi... “Yakında Suriyeli kardeşlerimiz evine dönecek” demişti. Eskiler dönmedi, ülkeyi minibüse çevirdi.

Hop orta sıra! Sağlı sollu ilerleyelim arkalara... 1 milyon mülteci daha kapıda... Hadi dayıcım, bekleme yapma!

Kaptan yer kalmadı! Kapat artık kapıları... Türkiye’deki Suriyelilerin sayısı, Suriye’deki Suriyelilerin sayısını geçmesine ramak kaldı.

Dünyada bulunan 110 ülkenin nüfusu 5 milyonun altında... Bizdeki Suriyelilerin sayısı yeni ülke kuracak kıvamda...

★★★

“Suriyelileri nasıl iskân ederiz, bunun çalışmalarını yapıyoruz” falan diyor! Kimin vergilerini harcamayı düşünüyor?

Bu bataklığa “En kısa zamanda Şam’a gideceğiz. Emevi Camisi’nde namaz kılıp, Suriyeli kardeşlerimizle kucaklaşacağız” diye saplandık.

Suriyeliler İstanbul’a girdi. Fatih Sultanahmet’te namaz kılıp kardeşleriyle kucaklaşıyor! Haliyle sarayın yüksek duvarları arkasından yaşananları görmek kolay olmuyor.

★★★

Beğenmediğiniz Beşer Esad arkasına Rusya’yı alıp on binlerce teröristi, kendine muhalifleri, aleyhine çalışan ülkeye yani Türkiye’ye kilitledi!

Yaman adammış! Bununla da yetinmedi, hapishanelerde tutulanları, Irak savaşından kaçan radikal İslamcıları ve hatta akrabalarını da iteledi!

★★★

Niye gelmesinler ki? Hastaneler ücretsiz. Doğum ücretsiz. İlaç bedava... Toplu taşımalar ücretsiz. Okullar ücretsiz. Ders kitapları ücretsiz... Belediye yardımları... Suçu kalanlarda aramalı!

Aslında gelenler bizim için yeni vergiler. Ne yiyip ne içecekler? Onlar gelirken bir milyondan fazla okumuş Türk genci iş bulamadıklarında ülkeyi terk ettiler.

★★★

Ülkeyi yönetenler kendi vatandaşlarına karşı sorumluluklarını yerine getirebiliyorlar mı? Hukuku, adaleti, demokrasiyi sağlayabiliyorlar mı? İşsizler bulabiliyorlar mı? Nargileci Suriyeli gençleri askere alıp cepheye gönderebiliyorlar mı?

Yüzyıllar nadir olarak bu kadar net bir diplomatik hezimete tanıklık eder. Şu talihsizliğimize bakın ki, o diplomatik hezimet çağımızda Türk milletine nasip oldu.