Konuşmasında, “Vatanı satmak, yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur” dedi. Dünkü faiz kararını duyunca gülmekten karnıma ağrı girdi. Maşallah bir tane eksik yok, saymış hepsini...

Bu durumda Merkez Bankası bildiğin vatan haini... Bildiğin faiz lobisi... Önce 200 baz puan, geçen toplantıda 475 baz puan, şimdi 200 baz puan, düşen stopajı da eklersen faizler yaklaşık yüzde 9.5 yükseldi...

★★★

Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girecekti. En fazla faiz veren 10 ekonomisi arasına girdi. Yine de rakipleri Zimbabwe, Yemen, Liberya, Surinam, Kongo gibi ülkelerden daha az faiz verdi. Liderlik böyle bir şeydi...

Maalesef dünya liderliğine oynayan Sudan, istikrar abidesi Angola ve Gana gibi ülkeler Türkiye’den daha az faiz verip ile bir adım öne geçti.

★★★

Bunlar hep geçmişin faturası... Yüksek faiz kötü olsa da yapılan yanlışlar Merkez Bankası’nı mecbur bıraktı. Dolar 6.85’de kalsın diye 130 milyar dolar yakınca faiz artırımına mahkum kaldı...

Yıl 2020, deneme-yanılma yöntemi ile yönetilen bir ekonomi... Sebebi saray-faiz ilişkisi... Ekonomi dahisi kendisi... Üniversite birinci sınıf öğrencilerinden herhangi birini çevirsen bunlardan çok daha iyi yönetirdi...

★★★

Yönetimdeki bariz faiz hobisi... Kendi yalanlarına inandılar, aylık yüzde 0.49 ile kepçe kepçe faiz dağıttılar. Şimdi o parayı bankaya yatırınca yıllık yüzde 17 faiz veriyorlar!  Buna “görev zararı” deniliyor. Kimse cebinden de vermiyor. Cezayı vatandaş çekiyor, vergileriyle ödüyor. Oysa akıllara zarar “yönetim kararı” denilmeli... Sarayda sazlı sözlü, yemekli Arap müzikleri eşliğinde ziyafet çekenler belli...

★★★

Yeni Merkez Bankası Başkanı’nın hakkını verelim. Şu ana kadar hata yapmadı, doğru kararlar aldı. Peki ya sonuçları?

Ekonomi iyice durgunlaşacak. İflaslar ardı arkası kesilmeden gelecek. Eskiye dönüş yıllar alacak. Elden gelen bir şey yok... Enflasyonun sebebi faizdir diye iddiaya girdi... Kaybetti. Kaybettirdi...

★★★

Sahi nereden çıktı bu “faiz lobisi” lafı? Dış mihrak ihtiyacından... Ekonomiyi biz batırdık diyecek halleri olmadığından!

Ekonomiyi çocuk oyuncağı sanırsan, eşini dostunu, güreşçiyi, hatibi banka yönetimlerine atayıp, ben hesap vermem diye takılırsan... Reform yapacağız diye milleti uyutursan...

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı var ya... İstersen uygulama... Ekonomiden cacık olmaz sabaha kadar faiz artırsan da... Hiçbir şey düzelmez bu kafayla...



Aşıyı getiremeyen ülkenin uçak gemisi!

Vay arkadaş... Nasıl bir algı çalışması... Yalan olduğunu bile bile uçak gemisi yaptığımıza inandırmaya çalışıyorlar insanları... İyi “uçan gemi” yapıyoruz demiyorlar!

Belli ki yıllardır seçimlerde arabamızı, uçağımızı yapıyoruz diye afiş hazırlatıp asanlar için yeni konseptler bulmak gerekiyordu. Eskiler artık kesmiyordu. “Aşıyı bile getirtemedik” diyecek halleri de yoktu... Uçak gemisiyle kotarmaya çalışıyorlar durumu...

★★★

Hadi uçak gemisini yaptık diyelim, aramızın iyi olduğu ülkelerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyorken, gemiyi ota, boka yollayıp onlarla da aramızı mı bozacağız?

Şam’ı hallettik, şimdi de Paris’e cuma namazı kılmaya mı gideceğiz? Sahi ne yapacağız? İstikamet Katar mı?

★★★

Çok ısrarlılarsa, tabanımızı diri tutacağız diyorsa, şehir hatlarının emektar gemisi Paşabahçe’ye saç levhalardan pist kaynak ettirip gönlünü yapsak da o kadar para harcamasak olmaz mı?

Zira şu an helikopter gemisinden devşirme uçak taşıyabilen İspanya lisanslı bir gemi yapıyoruz. İnsansız hava araçları inip kalkacak. Onlar uçak değil mi? Uçak dedik, boyutunu söylemedik! Önemli olan işlevi... 

★★★

Uçak gemisinden kalkış, iniş yapabilen uçaklar bellidir. Eldeki 40 yıllık F-16’ları indiremezsin. İnecek uçakları da sana satmazlar. Uçaksız uçak gemisini ne yapacaksın?

Sen daha yerli arabanın pilini üretemiyorsun. Yabancıların peşinden koşuyorsun. LPG’lisi tercih sebebi olsa da günün şartlarına uygun uçak gemisi nükleer motorunu nereden bulacaksın?

Zikirmatikleri bile Çin’den ithal eden bir ülke olarak teknik imkansızlıkları geçtim ve hadi sahicisinden bir tane yaptık diyelim. Ya sonra?

★★★

Son olarak Amerika’nın ürettiği uçak gemisi için 5 milyar dolar araştırma/geliştirme masrafından sonra 13 milyar dolar da gemi yapımına ödedi. Toplamı 18 milyar dolar tuttu...

Uçak masraflarını hiç saymıyorum ama böyle bir gemiyi suya salmak için Türkiye’nin sahip olmadığı kruvazörler gereklidir. Önüne taramalı tüfek koyup yollayacak değiliz ya...

Denizaltılar, destroyerler, koruma gemileri, destek gemileri... Saymakla bitmez. Bunlar da bedava değil!

★★★

Asıl amaç eğitimsiz, düşünmeyen, fanatik kesimi gaza getirmekse sorun yok. Lakin illa yapacağım, üzerine de jet konduracağım dersen o işin maliyeti Türkiye’nin boyunu aşar.

Giderlerini ülke bütçesi kaldırmaz, golf sahası olarak Antalya’ya çapa atar. Her yıl iki dönem motorlu taşıtlar vergisi bile Türkiye’nin bütçesini sarsar!

★★★

Bilinçli bir halkın; “Ayağımda pantolonum, kıçımda donum yok, uçak gemisi yapana kadar şu mazottaki vergileri biraz düşürseniz ya” şeklinde itirazı olmalıyken, vaadiyle bile heyecanlanması, yandaşların gaza basması, durumun vahameti açısından önemli bir gösterge.

Aşıyı bile zamanında tedarik edemediği için her gün yüzlerce vatandaşını virüse kurban verirken uçak gemisi diye böbürlenmek... Ne bileyim, galiba ilahi adalet...