★★★
Aklıma çalıştığım şirketler geliyor.
Birisi gelir, genel müdür yardımcımız Muharrem Bey’in asistanı Fulya hanım nişanlanıyor, altın alacağız şu kadar para topluyoruz der... Mecburen verirsiniz ya...
Nişan kız tarafından, anladık da ben Fulya’yı tanımam. Davet edecek mi hiç sanmam... Nişan bozulursa, damat cayarsa? Vermesen pinti diyecekler, arkandan laf edecekler...
★★★
İşte iktidarın yönetimi de tam böyle... Mevcut para artık partiyi doyurmaya yetmiyor. Daha fazlası gerekiyor!
Partimizin genç yöneticilerinden belediye meclis üyesi beyefendinin yeni doğmuş çocuğu Berkenur’un diş buğdayı partisi var, para topluyoruz deseler hiç değilse ayıp etmezler. Nereye gideceğini biliriz.
★★★
Neye dayanarak isteyecekler bu vergiyi? Tıpkı uydurulmuş akıllara zarar “Değerli Konut Vergisi” gibi…
Para havuzda toplanacakmış. Bırak havuzu bugüne kadar toplananlarla göl olurdu. Onlara ne oldu? İnek içti, dağa kaçtı!
★★★
Artık vakıflara mı dağıtırlar, yeni saraylar mı yaparlar yoksa yandaşlara mı aktarırlar? O kadar çok para lazım ki artık nereden neyi alacakların şaşırdılar!
Toplanan paranın yüzde altmışı İller Bankası’na aktarılacak. Oradan belediyelerin hesabına yollanacak.
İller Bankası’nın… toplam 7 Yönetim Kurulu üyesinin 5 tanesi AKP’nin eski vekili veya partili... Toplanan yeni vergiler hangi belediyelerin hesabına yatar? Siz hesap edin gerisini!
Tünelin ucu fena bir yere çıktı!
Muhtemelen ülkede iki ayrı enflasyon var. Maaş hesaplamalarında sözde düşürülmüş enflasyon dikkate alınırken vergi ve zamlarda yüzde 50’den aşağısı kesmiyor!
Avrasya Tünel’i geçiş ücretine “yüzde 56 zam nedir?” diye soracağım ama inanın adamlar hakkımızda hayırlısını yapıyor. Millet seviyor böyle şeyleri… Yılların lafıdır, deve sever dikeni...
★★★
“Özgürlük Avrasya Tüneli’nden geçer, özgürlük Osmangazi Köprüsü’nden geçer” demişti. Bu ülkede ancak parayı verince özgür oluyorsun, açık açık onu söylememişti! Avrasya Tüneli fakirler geçmesin, parası olmayan trafikte beklesin diye mi yapıldı? Önce yaptık, ettik diye meydanlarda oylar toplandı sonrasında tünelin ucu fena bir yere çıktı.
★★★
İstanbul’da tünelle karşıya geçip dönsen 72 lira 80 kuruş ödeyeceksin. İstanbul’dan Erzurum’a otobüsle gitsen 110 lira vereceksin.
Avrupa yakasına geçeceğine direkt Avrupa’ya gitsen Sofya’ya otobüs bileti 135 lira!
Her gün arabanla işe gidip gelsen ayda 1600 lira tünele gidecek. Sen mi tünelden geçeceksin, tünel mi senden geçecek?
★★★
Bu geçiş ücreti değil bildiğin geçiş cezası... Yaklaşık 815 milyon dolar bütün projenin maliyeti... Devlet bu kadar parayı kendi ödeyemedi mi? Niye topluyor onca vergiyi? Alan şirket de kredi alıp yaptı tüneli... Koca devlet daha ucuza kredi bulup yapamaz mıydı? Böyle yapınca devlet borçlu görünmüyor, orası ayrı...
Yolun sonu Kıdem Tazminatı Fonu
Hey gidi kıdem tazminatı hey! Acelesi yok ama gündeme geleli 17 yıl geçti. O zaman bütün buralar dutluktu… IMF bile vardı. “Kıdem Tazminatı Yasası’nı değiştirmeniz gerekli” önerisinde bulunmuştu.
Hiç unutmam bir keresinde bütün hazırlıklar yapılmış, hatta Meclis’ten bile geçmişti. Ne var ki hayata geçirilememişti. Beklenmedik bir gelişme ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül veto etti. Zaten Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanıyken veto ettiği kaç yasa var ki? İşte o numuneliklerden biri Kıdem Tazminatı Yasası’ydı... Düşünün artık hazırlanan kanunun ne kadar berbat olduğunu!
★★★
Kıdem tazminatı konusunda mutlak yeni düzenlemeye gidilmeli. Mevcut sistemde doğru dürüst tazminat ödendiği falan yok... Mahkemelerde milyonlarca dosya var.
Sorun şu ki, şirketler çalışanlar için ayırdığı parayı çoktan yediler! Onca yılın parasını nereden bulup yatıracaklar? Kanun çıkınca kazanılmış haklar gidecek. “Yok artık!” diyorsunuz ama olay zaten burada kilitleniyor.
★★★
Devlet çözüm olarak “fon” kurmayı düşünüyor. Esasen işin içine fon muhabbeti girince benim midem bulanıyor. Kurduğu fonlar yetmemiş olacak ki iktidar yeni bir fon kurup kendine yontma derdinde.
Para yine kâğıt üzerinde olacak, iktidar cayır cayır harcayacak.
İşsizlik Fonu’na yapılanlar ortada… Varlık Fonu’nun mantığı açıklanabilmiş değil... Şimdi de Kıdem Tazminatı Fonu... Baştan söyleyeyim, deprem paraları gibi olur onun da sonu!
