Bakan Albayrak tweet attı, “Ekonomimiz üçüncü çeyrek için güçlü bir yükseliş mesajı verdi. Ağustosa göre tüketici güven endeksi yüzde 3.2 artarak yüzde 82 oldu” yazdı.

Ölçüm şablonunu değiştirip “işsiz sayısı beklentisi” ve “tasarruf etme ihtimalini” hesaplamadan çıkarınca “tüketici güveninin” gerçekten yükseldiğini sanmak ve mesajı almak!

Ülke ekonomisini yöneten bir “Bakan” için baktığı fakat göremediği anlamına gelir!

★★★

Gerçekte neydi? Eski hesaplamayla eylülde 200 üzerinden 61.8 olması gereken endeks, Türkiye İstatistik Kurumu’nun değiştirmesiyle birlikte 82 olarak açıklandı. Başarı olarak algılandı!

Aynı tüketici güvenini Bloomberg ölçtü, eylülde yüzde 5.5 azaldı. Sizce kime inanmalı? Ha İstatistik Kurumu ha TRT... İkisi de aynı özelliklerde... Artık ne kadar yedirirse...

★★★

İstatistik Kurumu mesleki bağımsızlık, şeffaflık, tarafsızlık ve doğruluk ilkelerine bağlı olmalı... Şüphesi olan var mı? İşte orası biraz sıkıntı...

Paran yok ama fakir değilsin! Hatta dünyanın sayılı zenginlerindensin! İnanmıyorsan sorsana...

Asgari ücret 300 dolarda... Ülkede çalışanların yüzde 40’ının maaşı bu kıvamda... Çin’den daha ucuz hale geldik fakirleştikçe... Yine de gelip kimse yatırım yapmıyor neredeyse bedava iş gücüne...

★★★

Kendisi bakan olduğu gün sanki dün... Dolar kuru 4.56 liraya denk geliyordu. Dolar arttıkça tüketicinin kendisine olan güveni de arttı!

Cumhuriyet tarihinin bütün rekorları kırıldı. Dolar sahipleri 2 yılda yüzde 68 kazandı! Sevmesinler mi Berat Albayrak’ı?

★★★

Hiçbir önlem fayda sağlamayınca, Türk Lirası pul olunca adını “rekabetçi kur” taktı. Neydi bunun anlamı?

Ey bu ülkede yaşayan vatandaş... Ben seni karın tokluğuna çalıştırıp emeğini, üretimini yok pahasına yurtdışına satacağım. Kendi ürettiğin ürünü bile alamayacak hale geleceksin. Bu şarkı da sana gelsin!

★★★

Zira “Benim vatandaşımın Mercedes’le, BMW’yle, yurtdışına gezmeye gitmekle ilgili bir derdi yok!” dedi... El âlemin emeklisi gelsin, biz hizmet edelim köle gibi... Gün yüzü görmeyelim emi!

Gelenek ve göreneklerimize göre damada para, altın, saat falan takılır. Hadi zenginsen belki ev, araba alınır. Ülkenin maliyesini emanet etmek, Hazine’sini vermek nedir? İşte böyle batırır!

★★★

Keşke bırakmasaydı Enerji Bakanlığı’nı... Gerçi orada da saatlerin ayarı ile oynadı, çoluk çocuk bütün bir halk sabahın zifiri karanlığında kalktı, yarasa hayvanının yaşantısını vatandaşımız daha iyi anladı.

Kendince yaptığı açıklamada, elektrik tasarrufu önlemiydi. Ekonomiye olan ilgisi o zamanlardan belliydi. Yeter artık sanki...

Ülke çok yoruldu. Kendisi de çok yoruldu. Dinlenmeyi düşünmez mi? Yalnız ne kadar kibar söyledim değil mi?