- Merhaba, kendimi çok hasta hissediyorum...

- Suriyeli misiniz?

- Hayır!

- Afgan olabilir misiniz?

- Hayır!

- Libyalı?

- Hayır!

- Türk mü yoksa?

- Evet Türküm...

- Maalesef siz de Genel Sağlık Sigortası borcu olan 5 milyon vatandaştan birisiniz... Bırakın tedaviyi, hastaneye bile girmemeliydiniz. Dışarıda otoparkta ölebilirsiniz!

★★★

Oysa Suriyeli olsanız akşamına nargilenizi içerdiniz. Mülteci kimliği olan herkes ücretsiz sağlık hizmeti alırken... Hatta tüp bebek bile yaparken... Poşet poşet bedavaya aldığı ilaçları hastane kapısında satarken... Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları sigorta borcunu ödeyemezse bırakın tedaviyi, muayene bile edilmiyor!

★★★

Ortada anlaşma falan da yok. Ayda 88 liralık bir dayatma var. Devlet “Eğer bu kadar verirsen sana bakarım” demiyor. İster kabul et, ister etme borç yazıyor hanene... Hem de faiziyle...

Ülkeyi yönetemez oldular. “Biz Ensar’ız” derken vatandaşa hastanede “Kalabalık etme, muhacir kardeşim gelecek” deyip kapıyı gösterirsen daha fazla devam etme istersen!

★★★

İktidar haksız da sayılmaz kendi açısından! Ne demek AKP’nin çıkardığı borcu ödememek? Var mı borç takarak ölmek.

Kanal ne ile kazılacak? Katarlılara o kadar manzaralı arsa satılmış, ayıp mı olacak? Düşüncesizler! Bırakın sağlık hizmetini, ölürlerse gömmemek gerek!

★★★

Gelir testi diye bir şey uydurdular. Kolay da değil, çok uğraştırıyorlar. En sonunda lafı “Paran yoksa annenden babandan al”a getiriyorlar! Kısaca vermiyorlar!

“Ayda 88 lira da para mı?” diyene, millet ödeyemiyor işte! Adam kötü ekonomi yönetimi nedeniyle işsiz kalmış. Kimse suçu üzerine almamış. Parayı nereden bulsun? İlla Suriye vatandaşı mı olsun?

★★★

“İşsizlik Sigortası Fonu ödesin” diyeceğim ama fon şu sıralar kamu bankalarının yandaş işadamlarına verdiği batık kredilerini kurtarmakla meşgul...

Sermayeyi yiyip bitiren bankalara sermaye oluyor. Ölüyü diriyi bitirdiler, gözü fonun paralarına diktiler. Fazla dayanmaz, yakında o da biter!

★★★

Siyasal İslamcıların her daim ajitasyon unsuru olarak kullandığı Necip Fazıl Kısakürek’ten alıntı yapalım. “Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya...” Ne güzel uydu bu duruma!

Ümmet zihniyeti, Arap hayranlığı her daim tehlikelidir... Elin Suriyelisi gelir, paşalar gibi yaşar, sıranın önünü kapar, 40 milyar dolar harcar...

Zira senin değerin yoktur! Sürünürsün, gerekirse ölürsün!