Fenerbahçe-Alanyaspor maçının son dakikalarında ve hatta maç bittikten sonra Kadıköy “damat istifa” tezahüratıyla inliyordu!

Cumhurbaşkanı’nın damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak için siyaseten son düdük çaldı. Yazılmamış kuraldır; futbolda her şey hatırlanır.

★★★

Ülke ekonomisini yöneteceğine futbolu dizayn etmeye kalktı... İyilik yapayım derken Trabzonspor’u da yaktı!

Yahu ülkenin ekonomisinden sorumlu bakan gitti, şampiyonluğa giden takımın teknik direktörü Ünal Karaman’ı değiştirdi. Bu kadar futbolun içerisinde kendisi!

★★★

Berat Albayrak; “Beş tane Trabzonsporlu bakanımız var aslında...” diye başlayıp, “Bizi bilenler biliyor. Perdenin arkasında Trabzon ve Trabzonspor için ne kadar uğraştığımızı da biliyor” demesiyle, bu saatten sonra Trabzonspor şampiyon olsa bile hakkı olduğunu anlatamazsın kimseye...

★★★

Takım tutar gibi parti tutan insanların yaşadığı bir ülkede toplumdan o kadar uzaktı ki, konuşmasının nereye varacağından en ufak bir fikri de yoktu!

Ekonomi kötü gidiyor, asgari ücret yetmiyor, millet aç dolaşıyor, işsiz kendini yakıyor diye çıkıp protesto yürüyüşü yapalım, slogan atalım desen 20 kişi toplayamazsın. Gidip de futbola karışmaya çalışırsan yüzbinleri aleyhinde bağırtır, eline yüzüne bulaştırırsın.

★★★

Futbol tribünleri alt ve orta gelirlinin yeridir. Onlar bağırmaya başlamışsa iş bitmiştir. Ülkede futbol fanatikliği, parti fanatikliğinin çok ötesindedir. Bunu göremeyen siyasetten silinir.

Perde arkasında Trabzonspor için harcadığı enerjisini Türkiye ekonomisini düzeltmeye harcasaydı da, perde inince yuhalanacağına alkışlansaydı.


‘Ekonomi kötü’ demek yasak!


Finansal piyasalarda manipülasyon ve yanıltıcı işlemlerin tanımlanması BDDK’ya bırakılıyor. Ucu açık! “Ekonomi kötü” demek bile ceza kapsamına sokulabilir.

Bir borsa aracı kurumu için çalışan bir analist, bir banka hakkında “sat” raporu yazıp bunu batık kredilerinin çokluğuna bağlasa, al sana ceza!

★★★

Zira bunun sinyalleri çok önceden verildi. Berat Albayrak; “Birileri çıkacak, isimlerinin başında ekonomist, profesör yazan ama bu ülkeye zarar vermeye çalışan”  diye başladı...

“Milleti korkutmaya, Türkiye aleyhinde bir algı oluşturmaya çalışan bu kişilerin, terör eylemlerinde gördüğümüz ekipten farkı yok” deyip bitirdi.

★★★

Neredeyse bütün medya ellerinde... Televizyonlarında, gazetelerinde her daim bir müjde! Üç beş kişi “kötü” diyor diye mi toparlanamıyor ekonomi?

Neden milyarlarca liralık devlet kredileri ile alınan medya yaramıyor hiç bir halta? Sen de “ekonomi iyi” diyorsun. Neden insanları inandıramıyorsun?

★★★

Adam iş bulamadığı için parasızlıktan sokakta kendini yaktı! Manipülasyon mu yaptı? Hayatını kaybetti! Var mı daha ötesi?

Ülke, açık cezaevine benziyor git gide... İsteyen istediği kadar kötü desin, kim inanır ekonomi gerçekten iyiyse? Birisi “İskandinav ekonomileri batık” demişti. Kimse ciddiye alıp cevap bile vermedi!

Ekonomi iyi ama çevresi kötü!




Koskoca HSBC Bankası Türkiye’yi terk ediyor. Madem en kötüyü gördük ekonomi iyiye gidiyor, ne halt ediyor?

Yapı Kredi’nin sahibi İtalyan Uni-Credit de zengin kalkışı yapıp Türkiye ile vedalaştı. Neden kimse onlara iyi giden Türkiye ekonomisini anlatmadı?

★★★

Kamu bankalarının paslaşması ile faizler indirilirken, yine kamu bankalarının daha fazla borç vermesi yönünde baskı sonucunda Türkiye ekonomisi hareketlendi... İşte bu iyi dedikleri!

Zira akü şarj olmadı, motor çalışmadı... İterek götürüyoruz...

Yüksek borçlu Türkiye ekonomisinde, baskı ile daha fazla kredi verdirme zorlamaları, inşaat ve tüketim ile büyüme çabaları, genişleyen bütçe açıkları, para basma operasyonları riski artırıyor.

★★★

Ülkeye yabancı falan geldiği de yok... Dünyanın her yerinden gelişen ülkelere para akarken biz bakakaldık...

BDDK verilerine göre, yabancıların tahvil piyasasında sahiplik oranı 2018’in başındaki yaklaşık yüzde 17 seviyesinden 2020 Ocak ayında yüzde 8.3’e gerilemiş durumda.

Kim aldı bu tahvilleri? Merkez Bankası! Bu para basmanın diğer adı... Vadeli para basma...

★★★

Size iyiyi şöyle anlatayım... Geçen yılın en başarılı sektörü hangisiydi? Hilafsız “turizm” değil mi? Ziyaretçi sayısı 50 milyona, turizm geliri 34 milyar dolara ulaştı.

2019 yılı sonunda bankaların sektöre kullandırdığı kredilerden geri dönüşünde, sorunlu kredilerin oranı yılbaşında yüzde 4.88 iken yıl sonunda bu oran ikiye katlanarak yüzde 9.41’e yükseldi. Başarılı olanda tablo böyleyse, düşünün gerisini!