Dolar kafayı kaldırdı, insanlar sabah akşam tekrardan kur hareketlerini izlemeye başladı.

Kısa vade için ahkâm kesmek çok mantıklı değil... İktidarın açıkladığı bütün hedefler dolar kuruna bağlı... Programa göre 2020 yılında daha fazla oynamadan buralarda kalmalı.

Artışı frenlemek için yakında döviz alışlarında yeni düzenlemelere gidilir. Mevcut yönetimden en fazla bu beklenir. Sonuçta kur orta ve uzun vadede uzaklarda kendine yer beğenir.

★★★

Zira bütün ayarlamalar yapıldı. Öncelikle matematiği bilen, ekonomiyi okuyabilen yabancıları piyasadan uzaklaştırmak gerekiyordu ki, Türk Lirası’nı alıp satıp oynaklığa neden olmasınlar.

Bu, mevcut döviz rezervleri ile yapılacak iş değildi. Kuralları değiştirip serbest piyasa ekonomisinden vazgeçildi... Bir anlamda yabancı yatırımcıya yasak getirildi.

İyi de yabancı paraya çok ihtiyacımız var ciddi anlamda... Yıllardır gelirken iyiydi... Giderken dış mihrak damgasını yedi... Bugün için tamam da yarın ihtiyacımız olduğunda, “Hadi gel artık” dersen gelecek mi?

★★★

Peki, Merkez Bankası’nın ne kadar rezervi kaldı? Libya’da kaç şehit verdiğimizi bile bilmediğimiz bir ortamda sizce rezerv miktarı doğru açıklanır mı?

Benim hesaplarımla 15-20 milyar dolar arasında eksi net rezerv ile yola devam ediyoruz. Bunun anlamı bizim olmayan parayı satıyoruz. Bu gidişatın bir yerde tıkanması kaçınılmaz.

Onca önleme rağmen dolar hatırı sayılır bir biçimde yukarı gitti.

Daha fazla sıkmaya çalışsalar eksi rezerv katlanamaz hale gelecek. İyice serbest bıraksalar uçup gidecek. Bu durum da Saray tarafından kabul edilmeyecek.

Senin vatandaşının ve kurumlarının bankalardaki mevduatı 196 milyar doları buldu. Bunun anlamı ülkedeki bankalarda döviz miktarı Türk Lirası’ndan daha fazla oldu.

★★★

Niye? Kimse güvenmiyor ki ülkeyi yönetenlere... Son günlerde doların yularını biraz serbest bırakıp “Yerli yatırımcılardan satan çıkar mı?” diye bakıyorlar. Şanslarını deniyorlar.

Hem belki bu arada düşük faizler sebebiyle döviz almak isteyenleri de caydırırlar...

Türkiye’nin uyguladığı mevcut dış politika ile ekonominin bu süreçten hasar almadan çıkması pek mümkün görünmüyor. Siyasal İslam stratejileri ile yol burada bitiyor!

Neyse ki bahaneler hazır! Çin’den yayılan koronavirüs nedeniyle bütün dünya piyasaları panikte... Esasen, İran virüsün ikinci yayılma bölgesi olursa işler fena...

★★★

Hastalığın sınırları kevgire dönmüş Türkiye’ye sıçraması an meselesi... Yolgeçen hanı Türkiye her an alabilir kötü haberi... Sonrasında çok beklersin turisti...

Ekonominin normal şartlarda bile kendi ayakları üzerinde duracak hali yok. Aynı zamanda masanın üstünde Suriye konusu, Libya operasyonu, S-400 alımı ve Halkbank davası duruyor.

Eğer bu cephelerden de ters bir haber gelirse, hatırlatın da karşılık verelim misliyle...