Ekonomistlerin katıldığı anketlerde, haziran ayı enflasyon beklentisi ortalama yüzde 0.70 olacağı yönünde idi... Böylece ülkede sokağa çıkmayan, alışveriş yapmayan, neye göre beklenti oluşturduğu belli olmayan ekonomistlerin olduğu öğrenildi.

İstatistik Kurumu da fırsatı kaçırmadı; beklentilerden biraz fazla açıklayıp, “Fiyatlar haziran ayında yüzde 1.13 arttı” deyip “Gördünüz mü, bağımsızız işte” ayağına yattı!

★★★

Sipariş verilen kolpa enflasyonlar fazla sırıtınca biraz güven sağlamak gerekliydi... Zira geçen yıl 100 lira ödeyip aldığınız mallara bu yıl 112 lira 63 kuruş ödediğinize inanmanız önemliydi...

Sahi dünyada Türkiye’nin açıkladığı herhangi bir veriye inanan kaldı mı? Bu sebeple ülke kimseden yeni borç bulamadı! En basitinden her gün açıklanan virüs tablosu...

★★★

Johns Hopkins Üniversitesi’nin koronavirüsle ilgili açıkladığı verilerde Türkiye ile ilgili “Hükümet oldukça şüpheli veriler yayınlıyor” açıklaması yapıldı. Bir üniversitenin Türkiye ile ne alıp veremediği olabilir ki?

Nitekim Avrupa Birliği... Virüs salgını nedeniyle alınan tedbirlerin gevşetilmesiyle seyahat edilebilecek ülkelerin listesini açıkladı. Bilin bakalım kim yer almadı?

★★★

Listede salgının ortaya çıktığı Çin bile yer alırken, Türkiye liste dışı kaldı. Yahu Cezayir, Gürcistan, Karadağ, Ruanda... Zaten Afrika’nın göbeğindeki Ruanda’yı haritada bulabileniniz varsa...

Fas, Yeni Zelanda, Sırbistan, Güney Kore, Tayland, Tunus, Uruguay... Türkiye giremedi bu ülkelerin yer aldığı listeye... Neden? İnanmıyorlar açıklanan verilere... Bunu dile getirdiler daha önce de...

★★★

Saraya bağlı olan İstatistik Kurumu’nun ne açıkladığı umrumda değil açıkçası... Yine de şöyle tabloya baktım konut fiyatlarındaki yüzde 0.70’lik artış gözüme çarptı. Yahu bu şaka mı?

Açsınlar internette herhangi bir emlak satış sitesini... Baksınlar fiyatlara, görsünler artış silsilesini... Yüzde 10 artanı bulurlarsa yine insaflı davranmış konut sahibi...

★★★

Yurtdışından mal almadan üretemeyen... Kredi çekmeden işleri yönetemeyen... Tüketerek büyüyen... Bankalara baskı yaparak dövizi, faizleri ve enflasyonu kontrol edebileceğini zanneden... Ailevi nedenlerden ekonomiyi yöneten dehalarımız var.

★★★

Aslında bu yapılanlarla ülke ekonomisinin neden toparlanamayacağını anlatır, üzerine de kalıbımı basarım ama... Aklıma geldi son anda...

Bayrağımızın dalgalanmasına mani olurlar, ülkemiz parçalanır, millet bölünür, ezanlar susar... Ne alakası var? Bilmiyorum ama az kalsa ülkeyi parçalıyordum galiba... Ezanlar hâlâ okunuyorken yazıyı bitiriyorum burada...