Erdoğan, “Ekonomide Türkiye şu anda ciddi bir sıçrama noktasında... Faiz, enflasyon tek haneye gidiyor. 2020 yılı bunların müjdesini alacağımız yıl olacak” dedi... Türkiye’de sürekli bir hoplama, zıplama, sıçrama hali...

Tabii nereye sıçrayacağımız da önemli... Çekirge misali... Bir sıçrar, iki sıçrar... Bu ülkenin bu yirmi ikinci sıçraması, hâlâ inananı var! Zıplamayı bırak, insanlar rahat rahat oturacak yer bulsalar mutlu olacaklar!

★★★

Sahi sıçrama noktası ne ola? Üç vakte kadar para gelecek, kısmetimiz taşacak, hanemize ay doğacak, yüreğimiz kabaracak, bizde göz var nazar bozulacak diye diye tam 18 yıl sürdü o noktaya ulaşma... Başlayalım mı geri sayıma? Üç, iki, bir, hobaa...

En son şaha kalkıyorduk, ne oldu ona? Ülke dönüştü “şahsım” topraklarına... Zıplama işi biraz muamma...

★★★

Hani devamlı ekonomide uçtuk, kaçtık, coştuk tarzı haberler yapılır. Neymiş efendim şu şirket 3 bin kişi işe alacakmış. Milyar dolarlık yatırım planlanıyormuş. Avrupa bizi kıskanıyormuş.

Durun, durun... Gerçekten onu da yine söyledi... Bu sefer sadece Avrupa ile sınırlı değildi! “Bu en büyük hamleleri yaparken gerek batısı, dışımızdaki dünya ciddi manada Türkiye’yi kıskanıyor” dedi... Sesli gülmeyin bari!

★★★

Kıskananların tam sıralı listesi için açın yandaş gazeteleri... Gerçi ikisi ekonomik sebepler nedeniyle kapatıldı. O kadar yalan haberden sonra gidip de üzülecek halim yok ya!

Böylesine iyi bir ekonomide, gazete batıracak kadar kabiliyetsizlerse bol bol sıçramayı öneriyorum kendilerine...

★★★

Meğer ne kadar basitmiş ekonomi... Sadece faiz ve enflasyondan ibaret... Bunlar suni olarak düşürülünce fırlama noktasına gelirsin. Fırlayamazsan dış mihraklara giydirirsin. Batan şirketlerle, işsiz gençlerle hiç ilgilenmezsin!

Şöyle anlatayım. Ülkede üretim artmıyor. Demek ki bölüşülecek pasta aynı pasta... Biri daha fazla yiyorsa, diğerlerinin dilimi küçülecek... Zenginler daha zengin fakirler daha fakir olacak. Dayanın biraz yakında Türkiye hoplayacak!


Hâlâ ‘Yol yaptık’ muhabbeti!


AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, “18 yıl boyunca çalıştık. Boş durmadık kalkınma dedik yollar yaptık, demiryolları yaptık, havaalanları yaptık, limanlar yaptık, şehir hastaneleri yaptık” dedi...

Eksikleri tamamlamak gerekli... Elektrik santralleri, köprüler, tren garları, şehir hamamları hatta bölge halleri... İyi de bunların hiçbirinin parası ödenmedi! Hepsi yap-işlet önce hüplet sonra devret modeli...

★★★

Kısaca lafı “Adamlar yol yaptı” sloganına getirdi. “Cebimizden 5 kuruş para çıkmayacak” diye yaptırdılar, kasada para bırakmadılar!

Yol yaptılar mı? Yaptılar! Deprem vergilerine ne oldu?  Yol oldu... Özelleştirmelerden gelen paralar ne oldu? Yol oldu... Köprülerden, otobanlardan alınan ücretler ne oldu? Yol oldu...

Vergilerimizle parasını ödediğimiz yolları yine bize satıyorlar. Bu yol yapma işi zenginliğin yolu oldu.

Binali Yıldırım


AKP iktidarı sanki yeni bir buluşmuş gibi dünyanın tercih etmediği yap-işlet-devret projelerini Türkiye’ye dayattı. Adını “mega projeler” koydu...… Yandaşlarını böyle doyurdu!

Maşallah hepsi semirdi... Hesap kime kilitlendi? Doğalgaz faturanız daha gelmedi mi?

Odalara haracınızı verdiniz mi?


İş yeriniz mi var? Meslek odasına üye olmaya zorunlusunuz. Üye olunca da aidat ödeyeceksiniz. Bir anlamda haraç vereceksiniz!

Dünyada bütün odaların görevleri bellidir. Bizde ise para toplamak dışında odaların neye yaradığı, ne iş yaptığı adeta bilinmezdir!

Sizce toplanan bu aidatlarla neler yapılıyor? Toplanan bu para kimlere maaş olarak dağıtılıyor? Onlara bu parayı harcama yetkisini kim veriyor?

Gözle görülür bir faaliyet yok ortada... Seyahat dışında... Göçmen kuşlar daha az uçuyorlar! Üyelik aidatı ödemeye gelince cayır cayır alıyorlar, alamayınca icraya veriyorlar.

Sadece zorunlu aidat mı alıyorlar? Hayır! Her şirket, yıllık beyan ettiği kazançtan munzam aidatı ödüyor odalara... Cirodan da pay alınca oluyor mu sana çift sarılı yumurta!

Şirket taşınması, isim değiştirilmesi, tescil ve belge harcı gibi 40 ayrı kalemden de ücret topluyorlar.

★★★

İstanbul Ticaret Odası 50 bin esnafa haciz kararı çıkarttı!

Yaklaşık 20 metrekarelik bir büfe... Yazmışlar oraya 300 liralık aidat borcu... Eklemişler 900 liralık faizi... Avukatın 500 liralık ücreti...

Tost mu satacaksın, ne yapacaksan yap ama fazla uzatma! Büfe borcunu ödemiyor diye oda yöneticileri gezip, yiyip, içemeyecek mi? Sen biliyor musun kaç lira oldu bir uçak bileti? Daha iktidara yağ çekecek kendileri...