İktidara yakın kalemler!

Cumhurbaşkanı uçağına biniyorlar, Meclis Başkanı’yla arkadaşlar. MİT’den atlatma haber alıyorlar. Devletin üst kademesinden gizli bilgi sızdırıyorlar. Parti başkanları ile çat telefon görüşebiliyorlar.

Kulislere hakimler.

Her tür bağlantıya sahipler. Her çeşit bilgiye anında ulaşabiliyorlar ya da her çeşit bilgi anında onlara akıyor.

Ankara’dan yazıyorlar!

Onlardan öğreniyorum.

Ankara’nın havasını “yeni bir darbe kokusu” sardı. “Askeri vesayet” hortlamak üzereymiş.

★★★

Ne mutlu bize!

Uyuyorduk.

Uyarıyorlar.

Böyle gazeteciler var. (!)

Onların kulis ve atlatma haberciliğinden öğrendiğimize göre Ankara’nın havasına yine “bir düdük çaldırma” arzusu, isteği, iştahı karışmış. Birileri, askeri vesayeti güçlendirecek hamleler yapıyorlarmış.  Ankara’da buna “Emekli Paşalar Sendromu” deniliyormuş. Bu sendroma; 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimi sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “sivil otoritenin emrine girmesini içlerine sindiremeyenler ve vesayet günlerini özleyenler” kapılmışlar!

★★★

Ey iktidar gazetecileri!

“Askeri vesayet isteyen ve düdük çalma hevesinde olanlar” ne istiyor?

Bunu da yazsanız!

Yargısı bağımsız, yasaması bağımsız, yürütmesi bağımsız, basın özgürlüğü bulunan, rehberi bilim (laiklik) olan bir Türkiye varsa hangi askeri vesayetçi, hangi yeni darbeci yeni bir “düdük çalmaya” kalkışabilir.

Bunlar varsa.

Devletten, yargıdan, ordudan, polisten, eğitimden, sağlıktan, Diyanet’ten Fetullahçılar temizlenmiş fakat yerlerine diğer tarikatlar sızdırılmamışsa, ne Amerika’ya ne Rusya’ya bağımlı olmadan “istiklali tam” bir dış politika yürütülüyorsa, bölücülüğe taviz vermeyen, söz ve ifade hürriyetini kullananları da hapislere koymayan, devletin laik özünü kıskançlıkla koruyan, ekonomisi düzgün ve iyi yönetilen, seçimle gelenin seçimle gideceği bir Türkiye’de askeri vesayetçilerin “düdük çalmayı” düşünecek gücü mü kalır?

Demokrasi kendini savunur.

★★★

Ey iktidar gazetecileri!

Dilinizin altında ne var?

Size Ankara’nın havasına “askeri vesayet” kokusu sindi diye yazdırarak “safları mı sıklaştırmak” istiyorlar?

İktidar saflarında!

Dağılma mı var?

Ahmet Davutoğlu’na, Ali Babacan’a, Abdullah Gül’e parti kurmayı bırakın, “askeri vesayet arzusu hortladı” yuvanıza geri dönün mü demek istiyorsunuz?

Kim iktidarı eleştiriyorsa!

Askeri vesayetçi.

Kim FETÖ’nün siyası ayağını da görmek istiyorsa!

İşte onlar da askeri vesayetçi.