Gördünüz mü ne oldu:  “Ayasofya’nın içinde yapılacak ibadet...” hedefi; eğildi, büküldü, çekildi, uzatıldı “Ayasofya kendisine ibadet edilen bir yere” dönüştü.

Ayasofya put oldu.

Ayasofya’ya gitmek.

İçinde namaza durmak!

Allah’a ibadet.

Arka palanda kaldı.

Ayasofya deyince!

Akla inanç gelmiyor.

Namaz kılmak gelmiyor.

Allah’a iman gelmiyor.

Ayasofya deyince...

Akla:

Hilafet geliyor.

Şeriat geliyor.

Cumhuriyeti yıkmak geliyor.

Atatürk’e hakaret geliyor.

Padişahlara övgü geliyor.

Lozan’a küfür geliyor.

İktidarı başından beri destekleyen Albayrak Gurubu’nun çıkardığı bir derginin Ayasofya’nın açılışını başlangıç noktası sayıp; “Hilafet için toparlanın- Şimdi değilse ne zaman, sen değilsen kim?” çağırısı yapması ve Türkiye’nin üçüncü büyük kentinin ilçesinde Milli Eğitim Müdürü olmuş kişinin “mesajlar” göndererek Ayasofya’nın açılışını; “Bize dayatılan Lozan kilidinin bir parçasını daha çöpe attık... Darısı diğer maddelerin....”  diye yazması “Ayasofya’ya ibadet” değilse nedir!

★★★

Bu müdür!

Bu dergi!

Diyanetin Başkanı!

Sahibinin sesi kimseler!

Ayasofya’yı putlaştırdılar.

Önde gelen isimlerinden biri de açılış günü sonrası şu şiiri yazıp, gazetesinin birinci sayfasına koydu:

“Cennetmekan fatihan:

Evlatların şadüman...

Bu mutlu günümüzde

Gülmeyenler perişan...

Sana sahip çıkana

Ne korku var ne hüzün!

Ayasofyam gül artık;

Asılmasın nur yüzün!”

★★★

Bugünkü Ayasofya adlı yapı Hıristiyan dinin o dönem en büyük, en süslü, en pahalı tapınağı olarak 5. yüzyılda yapılmış.

Şimdi 21. Yüzyıldayız.

5. Yüzyılda Ayasofya’nın içinde “İsa aslında Allah’mıydı? Yoksa hem Allah ve hem Allah’ın yaratığı bir insan mıydı? Veya hem Allah ve hem de Allah’ın oğlu muydu? Meryem, sadece bir Allah (İsa) annesi mi, yoksa hem Allah’ın (yani İsa’nın) ve hem de Allah’ın yarattığı insan İsa’nın annesi miydi? ” tartışmaları yapılmış. Bu tartışmalardan Hıristiyan dininde bölünmeler, mezhepler ortaya çıkmış.

7.500 metre kare yapı.

Kubbesinin yüksekliği:

56 metre 60 santim.

107 sütün üzerinde duruyor.

Yapımında 10 bin işçi çalışmış. 10 bin işçiyi 1.000 usta yönetmiş. Ustaların başında da 2 mimar yer almış.  Türk Padişahı Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u alınca iç dekorasyonundaki incelik ve güzellik yıkılıp yok olmasın diye Ayasofya’yı cami yapmış. Mustafa Kemal de, İstanbul’u düşman işgalinden kurtarınca onu 86 yıl önce müzeye çevirmiş. İlerleyen yıllarda da bir bölümü İslam ibadetine zaten açılmış.

★★★

Şimdi bu Ayasofya:

Yeniden yemin.

Taze bir diriliş.

Yedi düvele dikleniş.

Asırlık hayallerin uyanışı. Secdelerle yeniden buluşma. Milletin yeniden doğuşu. Cümleleriyle yüceltiliyor, yükseltiliyor, Allah beni affetsin, nerdeyse kendisine ibadet edilen mabut yapılıyor. Niçin?

Oy artırmak için.

TV kanalarındaki bütün tartışma programlarını gece boyunca izleyip ertesi gün izlemeyenleri bilgilendiren Burhan Ayeri, dün köşesinde şunları yazdı: AK Parti kurucularından ANAR Araştırma şirketinin eski sahibi İbrahim Uslu,  FOX TV’nin konuğuydu. Çok önemli laflar etti: “Bugün başkanlık seçimi yapılsa Erdoğan’ın yüzde 40 oy toplaması mümkün değil. Yeni bir referandum olsa başkanlık sistemi geçmez. Her gün her şeye zam Milleti bezdirdi. Kadın harekete canlandı. Milliyetçi muhafazakarlara tehdit haline geldi. MHP olayın nereye gittiğinin farkında bile değil” dedi.