Aslında daha çok çalışmak zorundayız. Sanıyorum yılların törpüleyici ağırlığı birikti. Bana biraz izin. Neden daha çok çalışmamız gerektiğini anlatan, gençliğimde ezberlediğim, bir şiir geldi aklıma.

ÜÇ DİL

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

Ana avrat dümdüz gideceksin

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin

En azından üç dil

Birisi ana dilin

Elin ayağın kadar senin

Ana sütü gibi tatlı

Ana sütü gibi bedava

Ninniler, masallar, küfürler de caba

Ötekiler yedi kat yabancı

Her kelime arslan ağzında

Her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla

Kök sökercesine söküp çıkartacaksın

Her kelimede bir tuğla boyu yükselecek

Her kelimede bir kat daha artacaksın

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

Canımın içi demesini

Kırmızı gülün alı var demesini

Nereden ince ise oradan kopsun demesini

Atın ölümü arpadan olsun demesini

Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini

İnsanın insanı sömürmesi

Rezilliğin dik alası demesini

Ne demesi be

Gümbür gümbür gümbür demesini becereceksin

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

Ana avrat dümdüz gideceksin

En azından üç dil

Çünkü sen ne tarih ne coğrafya

Ne şu ne busun

Oğlum Mernus

Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.

★★★

Ressam, şair ve yazar Bedri Rahmi Eyüboğlu, bu şiiri 65 yıl önce yazdı. 65 yıldan daha geriye düştük. Otobüsü yakalıyor gibi olmuştuk. Yeniden kaçırmak üzereyiz.

Daha çok çalışmalıyız.

Bana 5-10 gün izin.

Dinlenip döneceğim.