Kur’an’ın bütün ayetleri (biri hariç) besmele ile başlıyor.

Kur’an her dile çevrildi.

Hadisler de tercüme edildi.

Bu çağda kendi dilinde Allah’ın ayetlerini, Peygamber’in sözlerini okuyabilmek ve anlayabilmek en cahil için bile mümkün iken tarikata ve onun Arapça’yı yeterince bilip bilmediği bile şüpheli şeyhine, dergahına, duasına, tespihine, sakalına, püskülüne, cübbesine, sarığına, şalvarlı görüntüsüne ne ihtiyaç var.

Besmele bunlara yetmedi.

Tarikat çıkardılar.

Tarikatlar da bölündü.

Kollarını türettiler.

Kolları da yetmedi.

Cemaatler icat ettiler.

En son araştırmaya göre Türkiye’de 30 tarikat ve onlara bağlı da 400 kol ve 800 civarında da medrese, sadece İstanbul’da 445 tekke varmış. 10 bin özel okuldan 2 bin 500’ü tarikatların, cemaatlerin kontrolünde imiş. Eski Fetullah ABD’de korunmaya alındı ve şimdi yeni Fetullahlar; siyasetin içindeler, birlikteler...

Din siyaset oldu.

★★★

İnançlı bir insansan.

Besmele çekiyorsan.

Allah adına Kuran’ı oku.

Allah adına hadisleri öğren.

Cemaate, tarikata sivil toplum kuruluşu diye etiket yapıştırdılar. İçinde seçim yok. Şeyh ölüyor, yerine oğlu geçiyor. İfade ve fikir özgürlüğü, sorgulama, tartışma, müzakere asla söz konusu değil. Tarikat ve cemaat de kayıtsız şartsız şeyh ya da hoca efendi ne diyorsa inanacak, ne istiyorsa yapacaksın. Bu ülkede son 20 yıl içinde: Tenasül organını müridine öptüren, peygamberliğini ilan eden, “tarikata gel cennete girmen kolaylaşsın” diyen, devlete sızmayı, soru çalmayı, kamu malını soymayı becerip orduya darbe girişimi yaptıran, Kuran’da ayeti var deyip okuyup üflediği suyu cinsel organına dökenlerin ve okunmuş suyun artanını da içenlerin iyileşeceğini anlatan kitaplar yazıp, Cumhurbaşkanı ile birlikte fotoğraf çektiren tarikat şeyhleri, cemaat hoca efendileri gördük.

Buna sivil toplum demek!

Utanmazlık.

Din sömürüsü.

Dini itibar hortumculuğu.

Ahlaksızlık.

★★★

12 yaşındaki kızla cinsel ilişkiye girmeyi aklından geçirip, eyleme de geçen Şeyh’in kendini aklamak için hadislere, ayetlere sığınmakta olduğunu okuduk. Muhtemelen tarikatlar arasında iktidara yanaşarak mal-mülk-arsa-ihale kapışması olmasaydı bu şeyhin ne mal olduğunu bilmeyecek, öğrenmeyecek, konuşmayacaktık.

Şeyh’in TV kanalı da varmış.

Dergah binalarından yaptığı video yayınlar çok etkinmiş. TRT’de yayınlanan “Payitaht Dizisi”nde bu şeyhin tarikatına zikir ayini sahnesi bile çektirilmiş. Ankara, İstanbul, Çorum ve Sakarya’da milyonlarca liralık değerde araziler ve binaların sahibi de bu şeyh Nurullah. İktidar partisi önde gelenleri; bakanlar, belediye başkanları ile bir ve beraber devlet protokolünde ön sırada fotoğrafları yayınlandı.

Bu tarikat!

Bu kadar malı, mülkü nasıl, kimlerle elde etti? Bu servetin oluşmasında onun bağlantılı olduğu müritlerinin devletten aldığı ihalelerin, mülkün, devlet bankası kredisinin payı nedir? Savcının iddianamesinde bu servet birikiminin iktidar partisiyle olan bağlantısı niçin yok?

Olması gerekirdi.

★★★

Bütün yaratıklara rızk veren, ahirette inanları esirgeyen, bağışlayan Allah adına: Bismillah-ir Rahman-ir Rahim

Besmele var.

Tarikata ne gerek var?

Cemaate ne ihtiyaç?

İktidara oy kazandırıyorlar. Bunlar sayesinde bakanlar, belediye başkanları koltuklarını sağlamlaştırıyor. Başbakanlar, cumhurbaşkanları partinin başında hep kalabiliyor.

Maneviyat sömürüsü!