Camide kılıç gösterip, “Bize yüz elli yıldır modernleşme adı altında başkalarının hikayesi anlatıldı. Artık kendi hikayemizi yazmanın zamanı geldi...” diyorlar ama patates işini bile kıvıramadılar. Güzelim zümrüt yeşili Niğde, tarihin toprak anası ve şimdi Türkiye’de patatesin ambarı... Geçen hafta Niğdeli patates üreticileri milletvekili seçip Meclis’e gönderdikleri Ömer Fethi Gürer’in arkasına dizildiler, “Camide kılıç gösterenlere...” şöyle seslendiler:

1 ton patates satıyoruz.

1 çeyrek altın alamıyoruz.

1 ton patates:

Tarlada 500 TL.

Bir çeyrek altın:

Kuyumcuda 745 TL.

1 kilo patates:

Tarlada 50 kuruş.

1 ekmek 100 kuruş.

1 ekmek 200 gram.

1000 gram patates.

100 gram ekmek alamıyor.

★★★

Diriliş (hilafet) peşindeler.

Patates üreticisi perişan!

Anadolu’nun bereketli tarlalarında “yeni mevsim patates hasadı” başladı, Niğde’de ve Ödemiş’te patates fiyatları hızla düşmeye başladı.

Üretici şaşkın.

Çaresiz.

Niçin böyle oluyor?

Biz şimdi 2020 yılının Ağustos ayındayız. 2019 yılının Şubat ayında Türkiye’nin kendi tarlasında ürettiği patates stoklarda bitmiş, yemek için ithal patatese bağımlılık baş göstermişti. Ve tanzim satışlarında fakir-fukarayı “ucuz ithal patates kuyruklarında” dizilmeye mahkum etmişlerdi.

Patates kuyruklu!

Ülke olmuştuk.

Başımızda Tek Adam!

2020 yılının Mart ayına geldiğimizde ise henüz Niğde’de, Ödemiş’te, Sakarya’da yeni ürün patates tarlada toprak altında büyürken Hükümet, “200 bin ton patates için gümrük vergisini sıfırlama” kararı almıştı.

Şok olmuştu çiftçi.

Ne gerek vardı buna!

★★★

Tam o sırada Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’nin 2013-2018 yılları arasında dünyanın en büyük dondurulmuş patates üreticisi ve satıcısı Amerikan şirketi McCain Food’un Ortadoğu Danışmanı ve üst düzey yönetici görevlerinde bulunduğunu gazeteler yazmıştı. Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli ise “Türkiye’nin parası var ki ithalat yapabiliyor” diyen içi kof övünme cümleleri kurarak kendince kendi durumuna açıklık getirmişti. Bugün 2020 yılının Ağustos ayının ilk haftasında patates üreticileri Niğde’nin, Ödemiş’in tarlalarından Ankara’nın Saraylarına ses duyurmak amacıyla bağırıyorlar:

“1 kilo patatesi:

90 kuruşa mal ediyoruz.

50 kuruşa satamıyoruz.”

★★★

Türkiye organik ürünler ülkesi olabilirdi. Hem sanayide ileri teknolojik hamleler yapan ve hem her tarımsal ürünü kendi toprağında organik desenlerde üretip yetiştiren şifalar Türkiye’si diye dünyaya nam salabilirdik.

Üretici kazanmalıydı.

Kâr etmeliydi.

Kârsızlık arsızlıktır.

İnsan yaptığı işten kar etmezse arsızlaşır, yozlaşır, emeğine yabancılaşır. Köyünü toprağını bırakıp şehirlerde işsiz yığınlarını oluşturur. Camide kılıç gösterme iyi de... Patates işi ve üreticinin hali ne olacak!