Adı Karadeniz!

Vadisi yeşil!

Dağı zümrüt!

Bu coğrafyada ağaç!

En büyük koruyucu.

En büyük bağışlayan.

En büyük esirgeyen.

Ağaçlar, yağmur suyunu emer, toprak kaymasını durdurur, erozyonu önler. Karadeniz’in vadileri, tepeleri, yamaçları bugüne kadar eriyip, denizin içine akmadıysa; Yıldız Dağları’ndan Gürcistan’a kadar uzanan 500-700-1800 metre yükseklikteki yamaçlarda kayın, kestane, ıhlamur, akağaç, karaağaç, meşe, diş budak ve altta vadilerde fındık, ceviz ağaçlarının birlikteliği sayesindedir. Giresun’da 38 HES (Hidroelektrik Santrali) yapıldı. Kuşkusuz yapılacak. Dereler ve çaylar boşa akmayacak. İnsan sudan elektrik de üretip yaşamına keyif, zenginlik, rahatlık katacak. Fakat 38 HES bu coğrafyanın kaldıracağından çok fazla değil miydi? Öğretmenler, gençler, kadınlar “kesmeyin ağaçları, yok etmeyin coğrafyamızı, öldürmeyin börtü böceğimizi...” diye bir olup, hep bir ağızdan bağırıp uyarmışlardı. Kuşkusuz bu insanlar haklıydılar ve aşırı sayıda HES yapılırken gereğinden fazla ağaç kesildi.

★★★

Özür, kabahat, aç gözlülük, sömürü arıyorsan seçilip gelmiş yöneticiye bak. Birinci sırada Cumhurbaşkanı. Sonra Bakan. Sonra Belediye Başkanı. Sonra atanmış Vali. Sonra orman eko-sisteminden sorumlu Orman Müdürü.

Sonra Sağlık Müdürü.

Sonra Milli Eğitim Müdürü.

Sonra Emniyet Müdürü.

Sonra İktidar Partisi Giresun İl Başkanı. Ve seçilmiş Muhtarlar. Giresun’da sel suları muhtarların evlerinin de duvarlarını yıktı. Sonra kentin zenginleri; fındık tüccarları, inşaat şirketi sahipleri, HES dikicileri, kamu ve belediye ihalelerini alan yeni zengin ve parti finansörü iş adamları... HES’ler yapılırken kesilen ağaçları seyredenler ve yine HES’ler yapılırken “doğanın hakkı olan can suyunu” çalıp, çırpanlar. HES’lerin planlamasını ve etki değerlendirmesini yukarıdan gelen emre göre yapanlar... Ve bu çalıp çırpmayı seyreden savcılar, hakimler. Dere yatağını daraltıp imara açarak iktidar partisini fonlayanlara ruhsat verenler, yatağı daraltılan derelere 7 katlı apartman dikenler, otogar yaptırıp inşaat şirketi zengin edenler. Benim aklıma gelmeyenleri de siz sayın.

★★★

Bunları seçen kim?

Giresunlu.

Çırpınıyor Karadeniz!

Giresun’un hallerine.

Yarın Trabzon.

Öbür gün Rize.

Evet Giresun’da beklenenden fazla yağan yağmur, doğa felaketine dönüştü, fakat “bu felaket, hangi seçilmiş insan bencilliğinin, sömürücülüğünün, sorumsuzluğunun eliyle bu kadar yıkıcı hale” geldi? Giresunlu son Milletvekili seçiminde Cumhur İttifakı’na yüzde 64.62 ve Cumhurbaşkanı seçiminde de Recep Tayyip Erdoğan’a yüzde 64.42 oy verdi.

★★★

Bölge zaten heyelanlıydı. Aşırı ağaç kesilince heyelanın zinciri çözülmüş oldu. Yağmur Giresun’a beklenenden fazla yağınca HES’lerin baraj kapakları aynı anda açıldı.

Kontrolsüz.

İzansız.

Akılsız.

Bencilce.

Baraj kapaklarının şuursuz açılmasıyla yağmur suyu bendini aşan sellere dönüştü; öldürücü, kıyıcı, can alıcı, Giresun’u yerden yere vurucu oldu.

Şimdi!

Kim verecek hesabını!

Giresunlu!

Kime oy verdiysen; “suçlu ayağa kalk” diyebilecek misin? Yoksa “Giresunluların vergilerini erteledik” müjdesini muştulayan pansuman tedavisiyle mi susturulacaksın?

Çırpınıyor Karadeniz!