Bir okur Ayla Çokbudak; “Türkiye’yiz Biz” isimli konuşma- yazışma- fikir yarıştırma- görüş- gözlem- tespit- belge paylaşma- diken batırma ortamında sıralamış.

Şöyle:

“2.5 milyar dolara alınan S-400 ne oldu?”

-Sus hain!

“Avrupa’nın 1000 metreküpünü 120 dolara aldığı doğalgaza biz aynı miktar metreküp için neden 280 dolar ödüyoruz?”

-Teröristsin!

“Halka IBAN atıp para toplamak ve sonra da 30 milyon TL dağıtıp “konser” yapmak ne iş?”

-Bizi bölemeyeceksin.

İşsizlik, yoksulluk, yolsuzluk ne olacak?

-Ezanlar susmaz.

★★★

Bu sıralamadan esinlenip son bir haftanın “cevap arayan sorularını peş peşe yazayım” düşündüm.

Şunlar çıktı:

“Diyanet İşleri Başkanlığı, kendi mülkü olan büyük, geniş, bakımlı, temiz salonu dururken 5 yıldızlı lüks otelde toplantı yaptı. 100 bin lira kira ödedi. Bu doğru mu?”

-Din düşmanı.

“Kur’an-ı Kerim’de Allah kullarına “israf yapmayın” diye çok sayıda ayet gönderip doğru yolu gösterirken ve İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in “israf haramdır” diyen onlarca hadisi varken Türkiye’nin Diyanet İşleri Başkanlığı, “lüks otelde toplantının israf sayılacağını” neden görmezden gelir?

-FETÖCÜ!

★★★

“Atatürk Havalimanı 2’nci pisti üzerine hastane binası konduruldu, 2 milyar dolara mal olduğu bilinen pist, yok oldu. Buna karşılık geçen hafta törenle yeni açılan İstanbul Havalimanı 3’üncü pisti şartnameye göre 3 bin 750 metre uzunluğunda ve 60 metre genişliğinde olması gerekirken, açılış sonrası pistin uzunluğunun 3 bin 60 metre ve genişliğinin de 45 metre olduğu görüldü. Yani pist ihale şartnamesinden yazılandan yüzde 40 daha küçülmüştü. Bu eksiklik neden oldu, kim izin verdi, şartname mi değişti, yoksa İstanbul Havalimanı ile pistlerini yapan şirketler; Limak, Cengiz, Mepa, Kalyon, “yaptık oldu”ya mı getirdiler? Pistin hem uzunluğundan ve hem eninden kısaltılmasından ortaya çıkan maliyet azalışı, şirketlere avanta kazanç mı oldu? Bu işten sorumlu devlet şirketi DHMİ’nin Genel Müdürü Hüseyin Keskin, bu sorulara cevap vermedi. Hüseyin Keskin,  daha önce bu pisti ve havalimanını yapan Limak, Cengiz, Mepa ve Kalyon müteahhitlik şirketlerinin ortaklığı olan IGA’nın icra kurulu başkanıydı. Neler oluyor?”

-Alçak!

★★★

“Zekeriya Öz adlı eski savcı, Almanya’ya kaçalı 6 yıl oldu. Zekeriya Öz’ün banka hesaplarında 10 milyon dolar para hareketi ortaya çıktı. Bir yerlerden paralar eski savcının hesaplarına yatmış. Kim yatırmış, neyin karşılığı? Zekeriya Öz’ün Türkiye’den kaçtıktan ya da kaçırıldıktan 6 yıl sonra hesaplarında 10 milyon dolarlık hareketin daha yeni görülmesi neyin işaretidir?”

-Dinsiz, imansız.

★★★

Dikkatiniz yerindeyse!

Her gün yukarıdaki olaylara benzer; “israf- adam kayırma- şirket zengin etme- avanta- devleti soyma- bilgi gizleme” haberlerini birkaç bağımsız ve özgür gazetede okur, sadece birkaç TV kanalında duyarsınız.

Cevap yok.

Korkutma var.

Susturma var.

Çürütme var!