Kuşku duyuyorum.

O halde varım.

Düşünüyorum.

O halde varım.

Seviyorum.

O halde varım.

Seviliyorum.

O halde varım.

Ekmeğimi kazanıyorum.

O halde varım.

Bunlar dün içindi.

Bugün:

Dayanışıyorum.

O halde varım.

Dün, yani İkinci Dünya Savaşı öncesi Avrupa’nın ve dünyanın en zengin ülkesi, o yılların kimya bilimi, tıp eğitimi, mühendislik, ve teknolojide en iyi durumdaydı. Kimyanın, tıp eğitiminin, mühendislik ile teknolojinin eseri olarak ölüm kampları projesi yapıp Yahudiler ile Romanları diri diri yakacak fırınlar kurdu.

Bugün:

Dayanışma kuruyor.

Bir DNA’sı var.

Bir de RNA’sı.

Hepsi bu.

Hücre bile olamamış.

Bu ibiş virüs, kibirli, hınçlı, statü budalası olmuş koca dünyayı sarstı, salladı, silkeledi ve “dayanışma duygusunu” gömüldüğü derin kuyulardan çıkarıp hatırlattı.

★★★

Belli ki, kimya biliminde tıp eğitiminde, mühendislik ile teknolojide ileri olan ülkeler, koronavirüsün belini kıracak buluşu yapacaklar ve dünyayla dayanışmaya girecekler.

Hınç.

Kibir.

Para takıntısı.

Statü böbürlenmesi.

Bitti, bitiyor, bitecek.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankaralılara “Semtinizin bakkalına, kasabına, manavına uğrayın, borç (veresiye) defterlerindeki ailelerden birinin borcunu ödeyin” çağırısı yaptı.

Mansur Yavaş:

Dayanışıyoruz.

O halde varız.

Demeye getiriyor.

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ise “Devlet içinde devlet olmak için değil millet içinde imece olmak için...” dedi.

Çerçioğlu da:

Dayanışıyorsan.

Aydınlısın.

Işığını yakıyor.

Türkiye dayanışıyor!

★★★

“Biz bize yeteriz” deyip güzel bir bağış toplama kampanyası açan ardından “Ben size yeterim, belediyelere ne ihtiyaç var” demeye getiren ve kendi partisinden olmayan belediyelerin önünü tıkayanlar, dayanışma duvarına tosladılar.

Altın fırsat geldi.

Anlayamadılar.

Hindistan’da ve İran’daki zabıtaya benzediler. Hindistan’da zabıtalar, polisler çam yarması iri iri adamlar, ellerinde gürgen ağacından sopalarla sivil halkı döverek, “sokağa çıkma yasağına uymaya” zorluyorlar. Komşumuz İran’da ise polis ile zabıta ellerinde tırpan kara cübbeler giymiş Azrail kılığında İran halkını “korona yasağına” vidalamaya çalışıyor.

Biz Hindistan değiliz.

İran da olamayız.

TV ekranından bizim polis ve zabıtayı izliyorum. Çok kibar davranıyorlar ve nazik kelime ve cümlelerle yasaklara uymayanları uyaran “dayanışma örnekleri” sergiliyorlar.

★★★

Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de evde kalanlar için şehir tiyatrolarında ve salonlarındaki bütün oyunları ve müzik konserlerini dijital ortama taşıdığını ve şu korona günlerinde Eskişehir halkının evinde oturarak konser dinleyip oyun seyredebileceğini açıkladı.

Dayanışma işte bu!

Hınç.

Kibir.

Böbürlenme.

Modası geçti.