Adımız muhalefet yazarına çıktı. Muhalefet yapacak zamanda değiliz. Tersine birliği, bütünlüğü, beraberliği savunma günlerindeyiz. Bugünlerde başta Cumhurbaşkanı’nın, ayrıştırıcı, bölücü, kamplaştırıcı dilden vazgeçmesi gerekir. Muhalefet olsun diye yazmıyorum. Cumhurbaşkanı, bakanlar farkında mı bilmem:

Fakir-fukara!

Açlık kapıda!

Salgının seyri, bulaşma hızı, durumun iyiye mi, kötüye mi gittiği konusunda tek bilgi kaynağı Sağlık Bakanı’nın Twitter hesabı yapıldı.

Hasta isimleri gizleniyor.

Şehirleri gizleniyor.

Cenazeleri gizleniyor.

İsimler açıklanırsa ülke ölçüsünde büyük göç yaşanır diye korkuluyor olabilir. Böyle ise “göç yaşanmasından korktuğumuz için açıklamıyoruz” diyebilirlerdi, onu da demiyorlar.

★★★

Ne kadar sürecek?

Ne zaman bitecek?

Bilen, kestiren yok.

3 ay da sürebilir.

12 ayı da bulabilir.

Toplum bilgiye aç.

Dünya Sağlık Örgütü bilgilendirdi: İlk hastadan (vaka) 100 bin hastaya çıkma 67 günde oldu. İkinci 100 bin hastaya 11 günde ulaşıldı. Üçüncü 100 bin hastaya 4 günde varıldı.

Bulaşma hızı korkunç.

Dünya tarihinde yaşanmış veba, sıtma, kolera gibi küresel salgınlardan farklı. Eskiler gibi fakir-fukara mikrobu (virüsü) değil. Tersine zengin ülkelerde (Almanya- Fransa- İtalya- İspanya- İngiltere- ABD) hızla yayıldı. Zengin ülke seven bir virüs ancak bizim gibi fakiri- fukarası- gün kazanıp gün yiyeni, mültecisi, sığınmacısı bol ülkeler için hem sağlıklı kalma, hem ekonomik açıdan yıkıcı, bitirici.

Bu yüzden yazıyorum.

Kapıda açlık var.

Bizde Almanya’ya, Fransa’ya, İtalya’ya, İspanya’ya göre hem gelir adaletsizliği çok daha yüksek, orta tabaka neredeyse eridi, zenginle fakir arasında uçurum korkunç açıldı. Hem çoğu kayıtsız çalışan ve “gün kazanıp gün yiyen insan sayımız”  toplam işgücünün neredeyse üçte ikisi... Hem de bu bela salgına yüksek işsizlikle ve ailelerin çoğunluğunun borçlu yaşamaya zorlandıkları bir ekonomik durgunluk içinde yakalandık.

★★★

İşi olup da birikim yapamayanlar fazla, bu salgınla işten çıkarılıp (ücretsiz izin dahil) eve gönderilenlerin de büyük çoğunluğunun bankada tasarrufu, yastık altında bir-iki altını yok. Günübirlik kazanıp geçinenlerin sayısının 6 milyon olduğu hesaplanıyor. 1.8 milyon kişinin çalıştığı iş yeri kapandı. Turizm sektöründe 1 milyon kişi çalışıyordu, tamamına yakını işsiz kaldı. İnşaat sektörü durgunluktaydı, iyice daraldı. Bu insanlar, bir iki hafta aile dayanışması, dost-akraba el vermesi ile idare edebilirler ama sonra ne yapacaklar? Virüs zenginlerden geldi ama fakir-fukarayı da ekonomik açıdan çok zora soktu.

Kapıda açlık var.

★★★

Hükümetin ise fakir fukarayı açlıktan koruyacak bir önlemi, paketi, tedbiri, açıklaması henüz yok. Sadece “herkes kendi olağanüstü halini ilan etsin” diyor. Gün çalışıp gün yiyen insanlar, eve de kapanmışlar, bunların olağanüstü hali nice olur!