Beklenti büyüdü. 3 puan faiz artırmak yetmeyebilir. Dış para babaları,  Türkiye’de kazanıp dolarlarını dışarıya kaçıranlar, sıcak paracılar ve hoppa paracılar, uluslararası finans merkezleri, swap sopasını abanmış dış bankalar, dolarlarını yastık altına gizlemiş ürkek yerli tuzu kurular, kirli dolarları için yeni “varlık barışı” bekleyenler, faiz 4 puan artsın, 5 puan artsın isteyebilirler.

Bakarsın!

5 puan bile kesmez!

Cumhurbaşkanı, damadını bakan yaptı “yüksek faizle ülkenin soyulmasına” karşı el ele omuz omuza “milli dikleniş yapıyor” algısı yarattı. Fakat sonunda enflasyon patlayınca “Damat Bakan’ın görevden af talebi kabul edildi” ve Merkez Bankası’nın yeni başkanı ile yeni Maliye ve Hazine Bakanı’na “faiz artırabilirsiniz oluru” da verildi ki, Dolar, Euro iniş pozisyonu aldı.

Böyle ise....!

Dik dur eğilme!

Millet seninle!

Yüreklendirmesi yere düşmüş çiğ yumurta durumuna gelecek.

Ayın 16’sına ulaştık.

19’unda faizler 3 puan- 4 puan- 5 puan-belki de 6 puan birden artarsa o zaman Merkez Bankası eski Başkanı, daha 16 ayını doldurmamışken niçin görevden atıldı? Damat Bakan da niçin “At izi, it izine karıştı... Allah sonumuzu hayır etsin...” diyen gözyaşı mektubu yazarak, törensiz çiçeksiz öz baba evine çekilmek zorunda bırakıldı?

★★★

Biberli soru çok.

Cevapları!

Zamanla duyacağız.

Ancak bugün net olan “faizi çekiç yapıp kontrolden çıkan enflasyonun ve doların başına indirmek” halka içirilecek “acı ilacın” ilk adımdır.

1994’ de gördük.

Yetiş “Yaman” oldu.

Yaman Törüner bulundu.

Faiz, çekiç yapıldı.

Doların kafasına vuruldu.

Arkası kemer sıkma, vergileri yükseltme, kamu ürünlerine zam yapma, işçi ve memurun maaşlarını kısma, okkalı bir devalüasyon ile geldi.

2001’de yine yaşadık.

Yetiş “Kemal” oldu.

Kemal Derviş bulundu.

Yüksek zamlar.

Yükselen vergiler.

Kısılan kemerler.

Dondurulan ücretler.

Faiz yine oldu çekiç.

Acı reçete!

Uygulandı millete.

★★★

Anlayacağınız.

Biz bu filmi biliyoruz.

Bugün yeni olan Tayyip Erdoğan’ın Damat Albayrak ’ı bakanlıktan ittirip yerine getirdiği “yeni Yaman Törüner ya da yeni Kemal Derviş” aracılığıyla topluma “acı ilaç içirme” programının hazırlanmasıdır. Naci Ağbal, Tayyip Erdoğan’ın “Kemal Dervişi” olma yolundadır ancak toplumun “acı ilacı içebilecek” gücü nerdeyse tükenmiştir.

Kişisel gelirler bitmiş.

Birikimler sıfırlanmış.

Haneler borç içinde.

Yapılan güvenilir araştırmaların sonuçlarına göre “geçim zorluğu çektiğini” söyleyenlerin oranı yüzde 70’i buluyor. Yaman Törüner 1994’de ve Kemal Derviş 2001’de “acı ilacı” verip, “kemerleri sıkarken” elde henüz ölmemiş, iyileşme umudu olan bir hasta vardı. Tayyip Erdoğan ile Damadı, hastayı öldürdüler.

Ölmüşe acı ilaç!

Yeni bir deneme!

Allah!

Sonumuzu hayretsin.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Meksika Devlet Başkanı “VİP uçağını” satmıştı!


“Acı ilaç içirme” konusu açılınca Dünyadaki uygulama örnekleri de hafızanın derinliklerinden çıkıyor. Hatırlayanlarınız vardır; Meksika, bugün bizim yaşadığımız krize benzer bir çöküşe girmiş, Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, “kemer sıkmaya” kendinden başlamıştı. Tek olan VİP başkanlık uçağını 120 milyon dolara satıp, devlet hazinesine koymuştu. Bizim Cumhurbaşkanı’nın kullanımına hazır tutulan 16 VİP uçağı var ve bunların yıllık masrafı 38 milyon dolar. Unutma! Sayıştay’ın son raporuna göre, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın 2019 yılında yıllık harcaması, bir önceki yıla göre 4 kat artışla 3 milyar 600 milyon lira oldu. Buna göre Saray’ın günlük masrafı yaklaşık 10 milyon TL’yi buluyor. Bunu da asla unutma!