KATAR’a aniden ve yeniden mülk verilmesi üzerine bugün yazacağım gözleme dayalı senaryo ne kadar gerçekçi, ne kadar tutarlı siz okurların analiz gücüne bırakıyorum.

Türkiye!

Yeni Osmanlı oldu.

Tersten Yeni Osmanlı!

Osmanlı mülk alıyordu.

Türkiye mülk veriyor!

20 yıldır ülkemizde iktidar önde gelenleri, iktidar yedeğine girmiş din sözcüleri, iktidar borazanlığını seçmiş aydınlar, tarikat liderleri, cemaate kalem kiralamış yazarlar, Arap dünyasındaki iktidar kavgasının ürünü Müslüman Kardeşler siyasetinin destekçileri, “Türkiye’nin “yurtta barış- cihanda barış” ilkesini terk ederek “Yeniden Osmanlı bina etmesini” savundular.

Türkiye dediler.

Yeni Osmanlı olsun.

Türkiye Batı ile Doğu arasında “menteşe bir devlet” olmaktan çıksın. Tıpkı Osmanlı’nın eskiden başardığı gibi bir dünya gücü haline gelsin. Batının “ne aşağılık olduğunu” bütün dünyaya göstersin.

Osmanlı Padişahı otoriterdi.

Türkiye’nin liderinin de tıpkı Osmanlı padişahı gibi sözü kanun sayılsın! Sonunda; Osmanlı hünkarlarının yönetimine benzer bir Yeni Osmanlı düzeni Türkiye’de kuruldu.

★★★

Osmanlı güçlü ordusu ile başka ülkeleri fethe gidip onları payitahta (padişahın oturduğu kente) bağlıyor, can ve mal güvenliklerini koruması altına alıyor, dinine, diline karışmıyor ve şeyhine, emirine, kralına “ferman verip” kendi kendilerini yönetme hakkını tanıyordu. Osmanlı bunu ordusunun gücüyle yapıyordu.

Böyle bir tablo çıktı.

Türkiye KATAR’da, Libya’da, kardeş ülke Azerbaycan’da, Somali’de ordusunun gücüyle var oldu, askeri üsler kuruyor, koruyuculuk yapıyor.

KATAR’ın gazı var.

Libya’nın petrolü.

Azerbaycan’ın da...

Somali’nin de...

Ancak en son KATAR örneğinde görüp yaşadığımız gibi bu yeni Osmanlılık durumu Türkiye’yi mülk alan değil mülk veren “Tersten Yeni Osmanlı” durumuna soktu. KATAR Şeyhi ile Türkiye Cumhurbaşkanı tıpkı Osmanlı döneminde padişahların yaptığı gibi Saray’da heyetleriyle bir araya geldiler. Türkiye’nin mülklerinden (Liman- Alışveriş Merkezi- Borsa- Haliç Port ) paylar KATAR’a verildi.

Verildi mi?

Devir mi edildi?

Satıldı mı?

Bağışlandı mı?

Satıldıysa kaça ve hangi koşullarda satıldı? Devredildiyse neyin karşılığında devredildi? Bağışsa neyin bağışı?

Açık değil.

Osmanlı da böyleydi.

Açıklama olmazdı.

Tıpkı Osmanlı döneminde olduğu gibi Türkiye sıkıştığında KATAR Emiri’ne “bana biraz para gönder” dedi ve onlar da petrol ve doğalgaz zenginliğinden doğan paralarından Ankara’ya borç olarak gönderdiler ve şimdi alacaklarının karşılığı mülk ile mi ödeniyor? Türkiye KATAR’a ne kadar borçlandı? Tank- Palet’in işletme devri de bu borçların karşılığı mıydı?

Bilgi verilmiyor.

Açıklık yok.

Osmanlı dönemi gibi!

★★★

Osmanlı mülk alıyordu.

Türkiye mülk veriyor.

Tersten Yeni Osmanlı olduk.

Acaba yanılıyor muyum!

AÇIKLAMA: Dün KATAR’a satılan mülkleri sıraladığım yazıda “KATAR Boyner’den hisse aldı” diye bir cümle de yer almıştı. BOYNER Kurumsal İletişim Yöneticisi Börucen Güzel, “Boyner’in KATAR’a hisse satışı yoktur” açıklamasını yaptı. Yanlış bilgi için özür dilerim.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



KATAR’ın Yeni Osmanlısı aslında ABD!


Kıbrıs adası açıklarındaki doğalgaz arama çalışmaları uzun süredir Türkiye’nin tepkisini çekiyor. Ankara bu faaliyetlerin “Kıbrıs Türkleri’nin haklarını ihlâl ettiği” görüşünü açıklamasına rağmen arama çalışmalarına Exxon Mobil-Katar Petrolleri ortaklığı da katıldı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “Exxon Mobil Şirketi’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin verdiği izinle sözde 10 parselde doğalgaz arama faaliyeti başlatması bölgenin istikrarına katkıda bulunmamaktadır” diyerek protesto etmişti, fakat Katar’dan hiç söz edilmemişti. Katar, Türkiye sıkışınca para veriyor ancak KKTC ve Azerbaycan konusunda bile Türkiye’nin beklediği açıklamaları yapmıyor. Katar’da ABD’nin Ortadoğu’daki en büyük askeri üssü var. ABD bu üssü büyütüyor ve büyütürken de maliyetin çoğunu Katar’a yaptırıyor. Katar ABD’den kullanamadığı çok miktarda pahalı silahlar alıyor. Dış politika yazarları, bu silah alımlarının aslında ABD’ye verilen haraç olduğuna dikkat çekiyorlar. Yani Katar’ın gerçek Yeni Osmanlısı aslında ABD... Unutma!