Döküme bakın!

Çayırhan kaymakamıydı.

FETÖ itirafçısı oldu.

Derecik’e atandı.

Mardin Vali yardımcısıydı.

Tutuklandı.

İtirafçı oldu.

Osmaniye’ye atandı.

Yapraklı kaymakamıydı.

FETÖ’den tutuklandı.

İtirafçı oldu.

Vali yardımcısı yaptılar.

Bozova kaymakamıydı.

FETÖ’den tutuklandı.

İtirafçı oldu.

Suşehri’ne atandı.

Iğdır Vali yardımcısıydı.

Gözaltına alındı.

Tahliye edildi.

Manisa’ya atandı.

(Asuman Aranca’nın haberi)

Vay!

Vay!

Vay!

FETÖ devletin içinde terfi ediyor, bir üst makamlara atanıyor. Atatürkçüler, cumhuriyetçiler, FETÖ’ye karşı duranlar, halkın dini inançlarını istismar edip “Allah ile peygamber ile aldatılmasını”  doğru bulmayanlar ile devletin soyulmasına karşı çıkanlar, yazı yazanlar, haber yapanlar, kitap yayınlayanlar savcılıklardan düzmece iddianame ve mahkemelerden karar çıkartılıp FETÖ’cü diye hapse atılıyor. 15 Temmuz gecesi dinci darbecilerin kurşunlarıyla vurulup şehit olanların yakınları ve ölmeyip gazi kalanlar için toplanan “bağışların” ne olduğunu soranlar da polis copuyla dövülüyorlar.

★★★

Vay!

Vay!

Vay!

Tık yok.

Ses yok.

Tek haber yok.

Savunma avukatı Celal Çelik, basın toplantısı yapıp açıklamıştı.

Demişti ki:

Hakim, 15 Temmuz dinci darbe girişimine katıldığı için tutuklanmıştı. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) da onu hakimlikten açığa almıştı.

İşte bu Hakim.

Kendisi gibi 7-8 hakim arkadaşıyla birlikte Yunanistan’a kaçarken yakalanmış, mahkemede tutuklanmıştı. Edirne Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’ne konulmuştu.

Sonra ne oldu?

Savunma avukatı anlatıyor:

Sonra Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesi, 1880 sayılı adlı yargı kararnamesi ile bu hakimi İstanbul Anadolu Hakimliği’ne atadı. Göreve nasıl döndüğü gizliliğini koruyor.

Vay!

Vay!

Vay!

İşte bu Hakim, Cumhurbaşkanı’nın CHP Genel Başkanı aleyhine açtığı “Man Adası Dolarları” davasına bakan mahkemenin başkanlığına atandı. Ve “Cumhurbaşkanın kardeşi, oğlu, eniştesi, dünürü Man Adası’nda şirket kurdular. 15 milyon dolar transfer Halk Bank aracılığı ile gerçekleşti” dediği için CHP Genel Başkanı aleyhine açılan davaya baktı ve onu “197 bin TL para cezasına” mahkum etti.

Savunma avukatı dedi ki:

Ey basın!

Ey TV’ler!

Ey aydınlar!

Ey adalet!

Ey halk!

Haberiniz olsun. Şunları bilin: “MAN Adası dolarları” davaları İstanbul Anadolu Adliyesi’nde “5-9-15-20 Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne” düşmüştü. Bu 4 mahkemenin her birinin hakimi vardı, davalara bakmaya hazırlanıyordu. Kendilerinin hiçbir isteği olmadan görevlerinden alındılar. Yerlerine yeni hakimler atandı. Ve bu yeni atanan 4 hakim de “aynı yönde” yani Cumhurbaşkanının istediği kararı verdiler. Oysa biz savunma makamı olarak mahkemede “Vergi cenneti MAN Adası’nda 1 İngiliz Sterlini (iki demet maydanoz parası) sermayeli Cumhurbaşkanının kardeşi, oğlu, eniştesi ve dünürü tarafından kurulan Bumez adlı şirkete; şu anda FETÖ’cülküten hapiste yatmakta olan Azeri İşadamı Mubariz Mansinov Gurbanoğlu adlı iş adamının 15 milyon dolara bir şirket sattığını, bu şirketin de “Agdash” adlı bir tankerin sahibi olduğunu, Türkiye’den Sıtkı Ayan adlı bir kişinin de MAN Adası’ndaki şirketten 15 milyon dolara gemi satın aldığını belgelerle ispatladık. Dava dosyalarına koyduk. Hakimlere anlattık. Yine belgelerle Cumhurbaşkanı yakınlarına 15 milyon doların transfer edildiğini de ispatladık. Hakimlere sunduk, dava dosyalarına onları da koyduk. Buna rağmen hakimler dava sahibinin avukatı gibi karar verdiler.”

Vay!

Vay!

Vay!

Savunma avukatı Celal Çelik’in söyledikleri, anında unutuldu, yok sayıldı, üzerinde konuşulmadı, “Hakim’e siz Yunanistan’a kaçarken yakalanmış, sonra hapse konulmuş sonra da “Man Adası dolarları” davasına hakim yapılmışsınız, bu iddialara ne diyorsunuz?” diye soran, haber takibi yapan olmadı.