Geçen hafta ülkenin gündemini bir şirketin Kızılay’ı kullanarak bir vakıfa para aktarması ve %100 vergi indiriminden faydalanması konusu meşgul etti.

Ben bugün sizlere; böyle dolambaçlı yollara sapmadan, gerçekten hayır yapmak isteyen şirketler için, işlerin ne kadar kolay ve vergi avantajlarının oldukça tatminkâr olduğunu ortaya koymaya çalışacağım.

KURUMLAR VERGİSİ’NDE %100 İNDİRİM İMKANI

Bir şirket, bir belediyeye ait arsa ya da Hazine’ye ait bir arsa üzerine ya da kendi arsası üzerine ilgili kuruluşlar ile protokol yaparak, aşağıda saydığımız tesisleri yapıp devlete bağışlayabilir. Protokolünüzü yapıyorsunuz, bağışlamayı düşündüğünüz tesisin bütün harcamalarını yapıyor, kullanıma hazır hale geldiğinde bağışlamak üzere protokol yaptığınız kuruma devrediyorsunuz. Yani bütün masraflar sizin denetim ve kontrolünüzde gerçekleşiyor.

Buna göre, genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamaların tamamı Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilir. Bu tür tesisler için yapılan harcamaların, harcamanın yapıldığı yıla ilişkin kazancın tespitinde indirim konusu yapılması şarttır.

Bağışın yapıldığı dönemde, faaliyetin zararla sonuçlanmış olması veya kurum kazancının yetersiz kalması durumunda, indirilemeyen bağış tutarı daha sonraki yıllarda indirim konusu yapılmaz veya zarar olarak devredilemez.

Bağış yapan şirketlerin ayni veya nakdi olarak yaptıkları bağış ve yardımlarla ilgili olarak mutlaka makbuz almaları gerekmektedir.

OKULU FATURA DÜZENLEYEREK BAĞIŞLIYORUZ

Şirketiniz, protokol gereği işletmenin içinde aktifleştirilmek üzere okul binasını inşa ediyor, okul bittiğinde bu bina fatura düzenlenmek yoluyla işletmenin aktifinden çekilerek bağışlanıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlanmak üzere inşaatı yapılan ve şirket aktifinde yer alan okulun bağışlanması işlemi, Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu uyarınca KDV’den istisnadır. Dolayısıyla okul için düzenlenecek faturada, KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.

KDV Kanunu uyarınca; vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemez. Bu nedenle, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlanacak okul için yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün değildir. Ancak okul yapımı için yüklenilen KDV’nin, işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak değerlendirilmesi mümkündür.

Şirket yetkililerinin faturanın arka yüzüne faturada belirtilen değerlerin ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından bağış veya yardım olarak alındığına ilişkin şerh konularak, yetkili kimselere imzalatmayı unutmaması gerekir.

Okulu bizzat inşa etmeyip, okul yapımına nakdi yardım yaparak da vergi indiriminden faydalanılabilir. Bu durumda, bağışı kabul eden kuruluşlarca firmaya makbuz verilmesi ya da bu amaçla bankalarda açtırılan hesaplara para yatırılması şarttır.

VERGİYİ BAĞIŞA DÖNDÜRMEK

Devletin bütçe imkanları ya da kaynakların tahsisi ile ilgili tercih farklılıkları nedeniyle, özellikle eğitim alanında okul ve yurt eksikliği ciddi bir şekilde hissedilmektedir. Ülkemizde iş yapan, para kazanan müesseselerin, müesseselerinin adlarını taşıyan okul ve yurt yapıp devlete bağışlamaları ve bu bağışları kurum kazancından indirebilmeleri, çok önemli bir imkandır. Burada işletmeler, devlete vergi ödemek yerine indirim hakkından faydalanarak vergiyi yatırıma değil, memlekete kalıcı faydalı bir eser haline dönüştürmektedirler. Bürokratik engellerin de asgariye indirildiği dikkate alınırsa, çorbada bizim de tuzumuz olsun diyenleri icraata davet ediyoruz.