Türkiye,15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişimi sonrasında gelişen olaylar, 2018’de yaşanan rahip Brunson krizi ve en son Mart 2020’de görülen Covid-19 ve pandemi süreci ile sonrasında yaşanan olaylar nedeniyle, ekonomide çok ciddi problemler yaşamaktadır. Pandemi sürecine kadar zaten ekonomide çok kötü günler geçiren, kişi başına düşen milli gelirin azaldığı, büyüme hızının düştüğü, işsizliğin ve enflasyonun ciddi artış gösterdiği Türk ekonomisi, pandemiye futbol deyimiyle “tek ayak üzerinde” yakalandı.

TEŞHİS VE TEDAVİ YANLIŞTI

Bütün dünyada pandemi ile beraber yaşanan ekonomik sorunlara çözüm için devletler, deyim yerindeyse kesenin ağzını açtı ve vatandaşların evde kalmalarını teşvik etmek için işyerlerine karşılıksız nakit destek, özel sektör çalışanlarının maaşlarının belli bir kısmının devlet tarafından ödenmesi gibi çok ciddi programlar uyguladılar. Biz ise dünyada sayısı üçü geçmeyen ülke gibi vatandaşımıza IBAN numarası göndererek, vatandaştan para istedik. İşsizlik Fonu’nda 129.5 milyar olmasına rağmen; kısa çalışma ödeneğine yönlendirilen, ücretsiz izine çıkarılanlara nakdi ücret desteği, işsizlik ödeneği ve yardıma muhtaç ailelere 1.000 liralık nakdi destek dahil, bugüne kadar sadece 29 milyar 744 milyon lira ödedik.

İşyerlerine kredi paketleri açıkladık. Bu kredi paketlerinden faydalanmanın ilk şartı; vergi ve sigorta borcu olmamak olduğu için, tahsis edilen bu banka kredilerine, zor durumdaki işletmelerin çok büyük bir bölümü erişemedi.

İşyerlerine karşılıksız nakit desteği vermek yerine, onları borçlandırmak yolunu seçtik, ama o borçlandırmayı da beceremedik.

YIL SONUNA KADAR İNDİRİM VAR

Kurban Bayramı’nın başladığı 31 Temmuz’un ilk dakikalarında iki adet Cumhurbaşkanı kararı yayımlanarak, 31 Temmuz 2020’den 31.12.2020’ye kadar uygulanmak üzere (Bu tarih dahil) aşağıdaki vergi indirimleri yapıldı.

-  İşyeri kira stopajı yüzde 20’den yüzde 10’a,

- Yolcu taşımacılığı, düğün, nikah organizasyonu, konut bakım onarımı, tamir, kuru temizleme, terzilik gibi esnaf hizmetlerinde Katma Değer Vergisi (KDV) yüzde 18’den yüzde 8’e indirildi. Ayrıca, KDV oranı yüzde 8 olan konaklama, yeme-içme hizmetlerinde ve sinema, tiyatro, müze giriş ücreti gibi kültürel faaliyetlerde KDV yüzde 1’e indirildi.

VERGİ İNDİRİMLERİ YETERSİZ

İşyeri kiralarında stopaj oranının yıl sonuna kadar yüzde 20’den yüzde 10’a indirilmesi yeterli değildir, stopaj tamamen kaldırılmalıdır.

Maliye Bakanlığı ülkemizde işlerin önümüzdeki yıl yoluna gireceği varsayımı ile bu indirimi yapmıştır. İndirimin süre ile sınırlanıp tamamen kaldırılmamasının temel nedeni; yılda yaklaşık 7.5 milyar TL kira stopajından elde edilen bütçe geliridir. Bu indirim ile beraber kira kontratlarının net mi, brüt mü yapıldığı konusu da önem az edecektir. Şöyle ki; kira kontratı brüt yapılmış ise bu indirimle beraber, işyeri sahibine daha çok kira ödemek gerekecektir.

KDV oranı yüzde 18 olan 22 kalem hizmetin KDV oranının yüzde 8’e indirilmesi, Maliye yönünden ciddi bir vergi kaybına neden olmayacaktır. Burada sadece hizmetten alınan Katma Değer Vergisi ile ilgili indirim yapılmıştır. Bu hizmet kalemleri incelendiğinde, büyük bir çoğunluk alanın, belge düzeni açısından sorunlu ve kayıt dışı çalışmanın yaygın olduğu alanlar olduğu görülecektir.

Konaklama ve yiyecek içecek hizmetleri ile ilgili Katma Değer Vergisi oranının yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmesi doğrudan tüketiciye yansıyacak mıdır, yani fiyatlar yüzde 7 düşecek midir temel soru budur. Ben bu konuda çok iyimser değilim. Bu vergi indiriminin tüketiciye yansımayacağını ve satıcıda kalacağını, sanki o sektörleri ayakta tutmak için yapılmış yüzde 7’lik ilave bir katkı gibi algılanacağını düşünüyorum.

İktidarın, otomotiv ve inşaat sektörüne ilişkin hazırlamış bulunduğu uygun kredi paketleri ortaya çıkınca; bu sektörlerde fiyatların nasıl yükseldiğini daha bir ay önce gördük. Bütün dünyada pandemi nedeniyle mal ve hizmet fiyatları düşerken, fiyatların yükseldiği koskoca dünyada tek bir ülke var, o ülkenin adı Türkiye.

VERGİ İNDİRİMLERİ GENEL OLMALI VE BORÇ YAPILANDIRMASI İMKANI TANINMALIDIR

Ekonomik kriz ve üstüne pandeminin etkilerini göstermelik vergi indirimleri ile ortadan kaldırmak maalesef mümkün değil. Yapılması gereken; Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi oranlarını bütün sektörleri kapsayacak şekilde önümüzdeki bir yıl için, yüzde 50 oranında indirimli uygulamak.

İşlerinin bozulması nedeniyle vergilerini ödeyemeyen milyonlarca vergi mükellefinin, vergi borçlarının ödemesiz dönemleri de içerecek şekilde yeniden yapılandırılması konusundaki beklentisi de ekim ayında Meclis açıldığında karşılık bulmalıdır.