Mağazalar ayrıcalıklı hizmet sunma bahanesiyle bize özel kartlarını pazarlıyorlar ve bu kartlara sahip olmak için de form doldurarak, cep numaranızla, e-posta adresinizi paylaşmak zorunda kalıyorsunuz ve işte mağduriyetin ilk adımı böyle başlıyor.

Maalesef çoğumuz bu kartları alırken doldurduğumuz formlardaki yazdıkları o küçücük ve uzun yazıları okumadan onaylıyoruz ve Allah bilir nelere izin veriyoruz.
Oysa bu kartlar müşteriye fayda sağlamaktan ziyade satıcıların kendi reklamlarını, ürün pazarlamalarını daha kolay ve diret olarak müşteriye yapabilmek için lazım olan telefon numarası ve elektronik posta adreslerini ele geçirmek için bir yöntem.

***

Malum, günümüzde artık her türlü alışveriş, banka işlemleri, eğitim dahil günlük işlemlerimizin büyük bir bölümünü internetle halledebiliyoruz.
Doğal olarak e-posta adreslerimizi iletişim amaçlı birçok yerde paylaşmak zorunda kalıyoruz ve bu yüzden tanımadığımız kişiler ve şirketler tarafından her gün sayısız elektronik posta veya mesaj yağmuruna tutuluyoruz.

Maalesef ben de bu mağdurlardan biriyim ve her gün posta kutumda tanımadığım kişilerden, bilmediğim şirketlerden, partilerden, mağazalardan sayısız iletiler alıyorum.
Düşünün, Türkiye Hazır Beton Birliği’nden bile mesajlar alıyordum!

Sanırım bu sıkıntıyı benim gibi birçok internet kullanıcısı yaşamakta. İstenmeyen e-postalar yani ‘spam’ adı verilen izinsiz gönderilerle ilgilenmek ve lüzumsuzları tek tek ayıklamak, silmek için her gün epey bir vakit harcıyorum.

Biraz internetten uzak kalıp, elektronik posta kutumu temizlemezsem birkaç gün içerisinde birçoğu lüzumsuz yüzlerce okunmamış mesajlarla karşılaşıyorum.
Hepsini bir arada silsem, arada önemli olanlar kayboluyor. Tek tek bakıp silsem, en az bir saatimi alıyor...

Sonunda dayanamadım ve tek tek gelen e-postalara bakıp, istemediklerimin sayfalarına girip, ‘bu mesajları almak istemiyorsanız üyelikten ayrılın’ veya ‘unsubscribe’ butonunu bulup tıkladım. …
Ama maalesef bazılarında ne üyelikten ayrılma seçeneği ne de ulaşabileceğim bir gönderi adresi var. Onları istenmeyen posta olarak işaretleyerek hiç değilse normal mesajlarla karışmalarını önleyip, diğerlerinden kurtulduğumu zannederek sevindim!

Boşuna sevinmişim çünkü bazılarından elektronik postalar ısrarla gelmeye devam ederken, ayrıldıklarımın yerine bir kısım bambaşka şirketlerden, sitelerden postalar gelmeye başladı.
Onlarla da mücadele ettim… Tek tek sayfalarına girip, posta üyeliklerinden ayrıldım. Yerlerine başkaları geldi. Oysa ben bunların hiçbirine kendi rızamla üye olmamıştım ama kurtulmak için tek tek uğraşmak zorundaydım.

Anladım ki bu da bir ticaret olmuş. Her şey gibi elektronik posta adreslerimizi de pazarlıyorlar.

***

Eğer bir şekilde promosyonlar veya bültenler gibi çok sayıda e-posta gönderen bir siteye kaydolduysanız veya bir satış listesine dahil olduysanız, reklam içeren bu e-postalardan ve mesajlardan kurtulmak için benim gibi epey uğraşmak zorundasınız.

Bir yolla posta adresinizi ellerine geçirdiklerinde, bunları listeler halinde şirketlere reklam yollama amaçlı pazarlıyorlar.
Bir şirketin listesinden ayrılırsanız, adresinizi bir başka gruba dahil ediyorlar ve bunun önüne nasıl geçiliyor bir türlü bulamadım.
Görünen o ki, e-posta adresinizi zincir e-posta halkalarına kaptırdıktan sonra kurtulmak çok zor.

Biraz araştırdım, aslında istem dışı toplu mail gönderimi yasak ve cezası var… Ama elektronik posta adresinizi kimlerin, hangi listelerde pazarladığını bilemediğiniz için size spam yollayanlarla tek tek uğraşmanız gerekiyor.
(6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki kanun yönetmeliği: http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2015/07/20150715-4.htm)

Eğer şikayetçi olacaksanız, önce karşı tarafa vazgeçme hakkını sunup, fırsat tanımak zorundasınız. Sonrası ise yine bir sürü prosedür…

Hangisini seçerseniz artık! Kırk satır mı, kırk katır mı?
Sizin anlayacağınız, bu bir çıkmaz sokak….