Sevgili Bekir Coşkun bir makalesinde “Ülkesine bu kadar çok sahiplenen birisini görmedim.” diye yazmıştı.

Kimdi bu yurtsever?

Türk Tanıtma Vakfı (TÜTAV) Başkanı Kemal Baytaş...

Türkiye’yi tanıtmak için yabancı ülkelerde yüzden fazla etkinlik düzenleyen Kemal Baytaş, yıllar önce Türk turizminin gelişip büyümesinin temellerini atan adamdır.

Bugün “Altın yumurtlayan tavuk” kabul edilen Antalya’daki muhteşem otellerin önemli bir bölümü, onun Turizm Bakanlığı Müsteşarı olduğu dönemde yapılmıştır.

★★★

Kemal Baytaş önceki gece 92’nci yaş günü kutladı.

Hâlâ görevinin başında, yüreği vatan sevgisiyle çarpıyor ve Büyük Atatürk’ün yolundan bir milimetre bile sapmıyor.

Başkanı olduğu TÜTAV salonlarında düzenlenen yaş gününe ben de davetliydim ama mazeretim nedeniyle gidemedim.

Geçen yıl onun 91’inci yaş günü kutlamasında bulunmuştum. Söylediği şu sözler hâlâ kulaklarımda yankılanıyor:

“Ben Türkiye’nin Laik Cumhuriyete ve Parlamenter Sistem’e döndüğünü görmeden ölmek istemiyorum.”

Bu sözler onun yurtseverliğinin ne kadar büyük olduğunun göstergesidir.

★★★

92’nci yaş günü kutlamasında sanatçı Çiğdem Gürdal, operanın önde gelen tenorlarından Erdal Şen, koro şefi ve saz sanatçısı Cem Gürdal, klarnet üstadı Savaş Demiral, davetlilere neşeli ve eğlenceli saatler geçirttiler.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın gönderdiği kutlama mesajı alkışlarla karşılandı ve geceye damgasını vurdu. Mesaj (özetle) şöyle:

★★★

“Sayın Kemal Baytaş, Atatürk ilke ve inkılaplarını kendisine rehber edinmiş ve hayatının önemli bir bölümünü ülkemizin tanıtımı ile turizmimizin gelişmesi için vakfederek gönüllerimize adını altın harflerle yazdırmış, yurt içinde ve yurt dışında birçok ülkede 70’i aşkın ödüle lâyık görülmüştür.

Başkent’imize değer katan çok sayıda projeye de imzasını atan Sayın Baytaş’ın geçen sene Yenimahalle ilçemizde açtığı ‘Kemal Baytaş Kreş ve Gündüz Bakımevi’ ve bu sene de Çankaya ilçemizde yaptıracağı tesisle, şahsına olan hayranlığımın perçinlendiğini bilmenizi isterim. Bu vesileyle 92’nci yaşını tebrik eder, sağlıklı ve mutlu bir ömür dilerim.” (Mansur Yavaş-Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı)

Toplum olarak biz eskiden böyle değildik!


Okurum Selçuk İnsel anlatıyor:

“Oto Sanayi durağından Sancaktepe-Bostancı otobüsüne bindim, son koltuğa oturdum.

Yaşım 74... Köprü altındaki duraktan da sekiz-on kişi bindi, Biri benden yaşlı bir hanımdı.

Etrafıma baktım, kimse oralı değil... Gençler de ilgisiz. Ayağa kalkıp yaşlı hanımı çağırdım. Bir yandan da koltuğu elimle tutuyordum.

Ansızın orta yaşlı bir kadın fırt diye kolumun altından geçip yerime oturdu.

Kendisine kalkmasını, yerimi ona değil, 80-85 yaşlarındaki hanıma verdiğimi, bu nedenle onu çağırdığımı söyledim. Oralı olmadığı gibi ‘Onun parası var, taksiye binsin’ demez mi? Yaşlı kadının kıyafeti iyiydi ve başında güzel bir şapka vardı. Hali vakti, yerinde izlenimi uyandırıyordu.

Otobüs halkı da sesini çıkartmadı. Kadıncağız ve ben ayakta tâ Bostancı’ya kadar gittik.

★★★

Selçuk İnsel’in anlattığı olayın benzerlerine her gün metroda, trende, otobüste, metrobüste sık sık rastlanıyor. Centilmenlik de yok, yaşlılara saygı da yok! Yüzler genellikle asık, kaşlar çatık, insanlarımıza sevgisizlik hâkim.

Halkımız eskiden böyle değildi? Son on beş-yirmi yılda insanlarımızın karakteri çok değişti. Neden acaba?”

GÜNÜN SÖZÜ


Sana yapılan bir yardımı hiç unutma, yaptığın yardımı ise hiç hatırlama!