Hazreti Ömer “Kötü bir işin en güçlü tanığı vicdanımızdır” der.

Vicdan her zaman gerçek adaleti söyler.

7 SÖZCÜ mensubuna “FETÖ’cü” suçlamasıyla verilen hapis kararları kamu vicdanını rahatsız etti.

İşin en ilginç yanı, rahatsızlık hissedenlerden birinin de Adalet Bakanı Abdulhamid Gül olması... Ülke adaletinin bir numaralı ismi olan Bakan Gül:

“FETÖ’ye eleştiri yapanları FETÖ’cü diye mahkûm ederseniz, FETÖ ile mücadeleyi sulandırmış olursunuz” diyor.

Haklıdır. Onun bu iyi niyetli sözleri çok güzel ama bu ne yazık ki, yapılan haksızlığı ortadan kaldırmıyor.

Ülkemizin adaletinde arıza var!

Hani bozuk televizyonlar için “Ses var, görüntü yok!” denir ya... Bizdeki adalette de maalesef “Ses var, görüntü yok!”

★★★

Ortada bir mahkûmiyet kararı var. Kamuoyu bunu haksız buldu. Peki, ne olacak?

Adalet Bakanı “Bizim güvencemiz, bir üst merciin karar vermesidir” diyor.

İyi de o zamana kadar çekilen acılar dinecek mi?

Sonradan hak yerini bulsa da, hak edilmemiş cezalar nedeniyle yaşanan ıstırapların bedelini kim karşılayacak?

Burak Akbay için haksız yere verilen “kırmızı bülten” çıkarılmak istenmesinin sebep olduğu mahrumiyet ve sıkıntılar, yarattığı stres ve zararlar telafi edilebilecek mi?

“Geciken adalet, adalet değildir!” sözü boş yere söylenmemiştir.

★★★

FETÖ’cülerin en sevineceği iş nedir? “Herkes FETÖ’cü ilan edilsin ki, biz aradan sıyrılıp paçayı kurtaralım!” düşüncesidir.

Bu bakımdan FETÖ soruşturmalarının ve açılan davaların sulandırılmaması gerekir ama maalesef durum bunun tersini gösteriyor.

Pensilvanya’ya kadar gidip Feto’nun elini ayağını öpenler, Feto sevdasıyla yanıp tutuşanlar, onunla derin bir aşk yaşayanlar beraat ediyor, ömürlerinde Feto ile bir milimetre bile ilişkisi olmayıp, tam tersine hayatları onun kirli çamaşırlarını ortaya çıkartmakla geçen gazeteciler mahkûm ediliyor!

Bu nasıl iştir, bu nasıl adalettir?

★★★

Kur’an “Allah hak ve adaletle idare edenleri sever” der.

Hz. Muhammed’in sözlerine de kulak vermek gerekiyor:

“Kâfirlerin iktidarı bile, eğer âdil ise devam edebilir. Ama müminlerin iktidarı, eğer adaletsiz ise mutlaka yok olur!”

Hz. Peygamber’in bu sözleri, şimdiki ve gelecekteki tüm iktidarlar için çok önemli bir uyarıdır.

TEBESSÜM

Tehlikede olanlar asla bacaklarıyla düşünmemeli!


Robert Greene Amerikalı bir yazardır ve genellikle insan psikolojisi üzerine araştırmalar yapıp, güç, korku ve cesaret hakkında kitaplar yazıyor ve bunlar rekor düzeyde satılıyor.

Greene, insanların genellikle korkak olduklarını belirterek şunları söylüyor:

- Korku, beyni, felce uğratır.

- Korku inanır, cesaret şüphe eder.

- Korku yere düşer ve dua eder.

- Cesaret ayakta durur ve düşünür.

- Korku kaçar, cesaret ilerler.

- Korku barbarlıktır, cesaret uygarlık.

- Korku tanrılara, şeytanlara, ruhlara inanır.

- Korku dindir, cesaret bilim!

★★★

Bunları Türk atasözleriyle tamamlayalım:

“Korkunun ecele faydası yoktur!”

“Korkak olana gölgesi bile düşmandır.”

İnsanlarımızın önemli bir bölümü bugünkü yönetim kadrolarından korkuyor.

Kimse korktuğu insanları sevmez. Onlar da sevmiyor!

Şunu da unutmamak lâzım:

Tehlike karşısında olanlar bacaklarıyla düşünmemeli!

GÜNÜN SÖZÜ


Koyun toplum olmayalım. Bir kurt yüz koyunu yönetebilir ama yüz koyun bir kurdu yönetemez!