AKP anketlerde baş aşağı gidiyor ya... İktidarı aldı bir telâş... Akıllarına hemen parlak (!) bir fikir geldi:

“Ayasofya’yı ibadete açmak!”

Aslında açacakları filan yok! Maksat, kendi tabanlarına mesaj verip propaganda yapmak ve dikkat dağıtıp ülke gündemini değiştirmek...

Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) döneminde, 6’ncı yüzyılda ibadete açılan Ayasofya 916 yıl Ortodoks Kilisesi olarak kullanıldı, İstanbul’un fethedildiği 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrildi ve 481 yıl boyunca cami olarak kullanıldı, 1934 yılında Atatürk tarafından “evrensel bir kültür hazinesi” olarak müze yapıldı.

★★★

Ayasofya konusu, hem inanç, hem kültürel, hem de siyasal olarak, uluslararası ilişkilerle iç içe geçmiş durumda...

AKP,  Ayasofya Camii’nin ibadete açılmasını isterken, bu işin uluslararası boyutunu düşünmemiş midir? Düşünmüştür mutlaka ama muhteremlerin zaten Ayasofya’yı ibadete açmak gibi bir niyetleri yok!

“Lâf olsun, torba dolsun” siyaseti!

AKP’nin ruhunu iyi bilen İYİ Parti, karşı bir strateji geliştirerek “Ayasofya ibadete açılsın” diye önerge verdi. AKP, önergeyi Meclis’te reddetti.

★★★

Muhalefetin giderek güçlendiğini fark eden AKP ne yapacağını şaşırmış durumda...

Ayasofya samimiyetsizliği bunun tipik bir örneğidir.

Ben kendi hesabıma “Ayasofya ibadete açılmaz” kanaatindeyim.

Neye dayanarak mı böyle diyorum?

Çünkü Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan da açılmaması görüşünde...

Onun yerel seçim kampanyası sırasında Tekirdağ’da düzenlenen mitingdeki sözleri arşivlerde kayıtlı. Şöyle demişti:

“Ayasofya cami olarak açılsın diyenlere sesleniyorum. Sultanahmet Camii’ni doldurun, sonra bakarız. Sultanahmet’i doldurmayacaksın, Ayasofya’yı dolduralım diyeceksin. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgâh. Biz ne zaman, neyi, nasıl yapılacağını çok iyi biliyoruz.”

★★★

Erdoğan’ın görüşü böyle olduğuna göre, diğer tüm AKP’lilerin sözleri lâfı güzaftan (boş laftan) öteye gidemez.

Zaten... Nedir bu anlamsız tartışmalar?

Ülkede her şey bitti, bütün sorunlar halledildi de sıra Ayasofya’ya mı geldi?

Korona cezaları!


Gelen mesajlardan anladığıma göre 65 yaş üstü için kısıtlamaların büyük oranda gevşetilmesi, ileri yaş grubundaki yurttaşlarımızı memnun etmiş... Fakat, bazı okurlarım:

“65 yaş üstüne neden sabah saat 10.00’dan, akşam saat 20.00’ye kadar dışarı çıkma izni, var? Bunun anlamı nedir? Yaşlıların da küçük çocuklar gibi erkenden yatağa girip uyumaları için mi?” diye soruyor.

Korona denetimleri sırasında 3150 lira ceza yiyen birçok yurttaş da “Bu parayı nereden bulup ödeyeceğiz? Kafamıza tabanca dayasalar alamazlar, çünkü cepte metelik yok. Belki hapse atarlar, orada hiç değilse yemek derdi çekmeyiz, karnımız doyar!” diyorlar.

Gerçekten, toplamı milyonlarca lirayı geçen bu cezalar nasıl tahsil edilecek acaba?

TEBESSÜM

Maskeli ve maskesiz...


Koronavirüs salgını nedeniyle hep maskeli olarak dolaşan Temel, İstanbul’da bir lokantaya girer ve şef garsona sorar:

“Burada maskemi çıkarabilir miyim hemşerim?”

Şef garson kaşlarını çatarak  “Hayır, yasaktır” der.

Temel itiraz eder:

“Ama bak bir sürü insan maskesini çıkarmış yahu...”

Şef garson cevap verir:

“Ben ne yapayım? Onlar sormadılar ki!”

GÜNÜN SÖZÜ

Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın dersen o yılan bir gün seni de sokar!