“Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın!” diye bağırıyorlardı.

İşte, açıldı Ayasofya...

Şimdi ne olacak?

Bütün sorunlar bir çırpıda halledildi mi?

- Ülkedeki açlık, sefalet bitecek mi?

- Millet zavallılığın batağından kurtulacak mı?

- Milyonlarca işsize iş mi bulunacak?

- Çıkmazda olan ihracat sektörü canlanacak mı?

- Yüz milyarlarca dolarlık iç ve dış borç ödenmiş mi olacak?

- Ülkemize döviz mi akacak?

- Bolluk, bereket mi gelecek?

- Özlediğimiz huzurlu, özgür ve mutlu bir hayata mı kavuşacağız?

Gerçek olan şu:

Halkımızı bin bir sorunla perişan ederek namerde muhtaç hale getiren siyasilerin, zaman kazanmak için uyguladığı bir senaryo bu...

★★★

“Ayasofya 86 yıl sonra ibadete açıldı” diyorlar. Bu ifade doğru değil!

Ayasofya zaten ibadete açıktı...

1980 yılında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in girişimi ile Ayasofya’da cuma namazları kılınmaya başlanmıştı. İlk namaz kılanlar arasında Demirel ile Hüsamettin Cindoruk da vardı.

Aynı yılın 12 Eylül günü darbe oldu. Askeri yönetim bu uygulamayı durdurdu.

1991 yılında Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanlığı zamanında Ayasofya’da tekrar namaz kılınmaya başlandı.

1991’den bu yana 29 yıldır Ayasofya’da ezan okunuyor ve namaz kılınıyordu.

Zaten açık olan Ayasofya şimdi büyük bir şovla yeniden açıldı.

★★★

Son dönemde büyük oy kaybına uğrayan ve anketlere göre oy oranı yüzde 30 civarına inen AKP, Ayasofya kartıyla seçim kazanabilecek mi?

Zor dostum zor...

Yıllardır yapılmayan şeyleri yapılmış gibi göstermeyi başaran AKP’nin artık yolun sonuna geldiği görülüyor.

Ortalığı tozpembe gösterme çabaları boşunadır. Deniz bitmek üzere...

Ayasofya açıldı ve bu konu bitti.

Şimdi, ülkenin gerçek gündemi başlıyor.

Gerçek gündem Meral Akşener’in “3 Y” diye anlattığı konulardır:

Yoksulluk... Yokluk... Yolsuzluk...

İktidar halkın din duygularıyla oynamayı bırakıp “3 Y” sorununu çözmeye çalışmalıdır. Çünkü ulus olarak çırpındıkça batıyoruz!

Dezenfektan sahtekârlığı!


Koronavirüs salgını patlak verince kolonya ve dezenfektan satışlarında büyük artış oldu.

Bunlar virüsle savaşta önemli araçlar...

Ancak... Talebin fazla olmasını fırsat bilerek haksız kazanç elde etmek isteyen halk düşmanlarının, kolonya ve dezenfektanlara hile karıştırdığı belirlendi.

Bir dezenfektanda virüsü yok etmek için yüzde 70, yüzde 80 alkol olmalı. Kolonyalar genellikle 80 derece alkol içerirler. Ancak, halk sağlığını hiçe sayan bazı sahtekârların, fazla kazanç için, alkol oranını düşük tutarak ürettikleri kolonyaları piyasaya sürdükleri ihbar edildi. Bu nedenle kolonya ve diğer dezenfektanları mutlaka eczanelerden veya güvenilir müesseselerden almak gerekiyor.

Kozmetikçiler, eczaneden 96 derece saf etil alkol alıp bir kaba dökerek üzerine belirli oranda saf su ekleyerek 80 derecelik dezenfektan yapılabildiğini belirtiyor.

TEBESSÜM


Temel doktorda...

Temel karısı ile birlikte doktora gitmiş, derdini uzun uzun anlatmış... Sözünü bitirdiğinde, doktor önüne kayıt defterini çekerek sormuş:

“Nerelisiniz?”

Temel, doktora dik dik baktıktan sonra karısına dönmüş:

“Yürü hanum, cidelum!”

“Ne oldi? Niye cidiyruk?”

“Ula bi saat koniştuk, herif nereli olduğumuzi bile anlamadi. Hastaluğumuzi nasıl anlayacak?”

GÜNÜN SÖZÜ


Çıkarcı ve yalakalar için para yoksa bütün çabalar nafiledir!