Geçen yılın 7 Mart günü, 51 yıllık sevgili arkadaşım Ertuğrul Akbay’ı kaybetmiştik.

Onunla yollarımız, 1968 yılının Mart ayında SON Gazetesi’nde kesişmişti. Tuttuğunu kopartan yaman bir gazeteciydi...

51 yıl sonra yine Mart ayında onu kaybettik.

“Ertuğrul Akbay ölmedi, yandaş medyadaki ahlâksız tetikçiler tarafından taammüden öldürüldü” de diyebiliriz.

Yandaş medyada gazeteci kılığındaki sefillerin, kendisine ve oğlu Burak Akbay’a yönelttikleri yalan ve iftira dolu saldırılar Ertuğrul Akbay’ı üzüyor, için için yıpratıyordu.

Fotomontaj resimlerin, FETÖ’cülerle telefon konuşması yapıldığı iddia edilen düzmece kasetlerin sahte olduğu bir bir ispat edildi. Yalan, dolan, iftira! Tetikçilerin mayasında her türlü rezillik var!

Ertuğrul Akbay’ın ölümünde, şerefsizlikleri ortaya çıkarılan bu mikrop yaratıkların alçakça saldırılarının önemli rolü vardır.

Şerefsizlerin iftira okları sevgili arkadaşımızı derinden yaralamıştı, bünyesi buna dayanamadı.

★★★

Ertuğrul Akbay’ı 8 Mart 2019 günü Zincirlikuyu’da toprağa verirken bir dram yaşandı.

Cenaze töreninde herkes vardı ama onun en yakını, canı-ciğeri olan biricik oğlu Burak Akbay yoktu.

FETÖ’cü olduğu iftirası nedeniyle hakkında yakalama kararı çıkartılan Akbay yurt dışındaydı ve Türkiye’ye gelemiyordu.

Burak Akbay cenaze törenine, binlerce kilometre uzaktan kamera görüntüleriyle katıldı.

Bir evladın babasının cenazesine katılamaması dramatik bir olaydı ve bu dram tetikçilerin iftiraları sonucu meydana gelmişti.

★★★

Önceki gün mahkeme Burak Akbay hakkındaki yakalama kararını kaldırdı.

Adalet ve gazetecilik adına memnuniyet verici bir gelişmedir bu.

Türk basınının “amiral gemisi” SÖZCÜ’nün patronu Burak Akbay hakkındaki “Kırmızı bülten” çıkartma talebi de Adalet Bakanlığı’ndan geri çekilerek iptal edildi.

Böylece, vicdanları yaralayan bir haksızlık kısmen de olsa ortadan kaldırılmış oldu.

★★★

Burak Akbay karardan sonra “İnsanın istediği zaman vatanına gidip-dönme özgürlüğüne sahip olması çok güzel bir duygu” diyerek hislerini ifade etti.

Burak Akbay artık ülkesine dönüp babasının kabrini ziyaret edebilecek ve dualarını okuyabilecek.

Delilsiz ve haksız yakalama kararının kaldırılması hukuk ve gazetecilik adına sevindiricidir. Bunun devamını ve yargı eliyle yapılan tüm hataların yine yargı eliyle düzeltilmesini diliyoruz.

KIBRIS'TA SICAK GÜNLER!


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Nisan ayında Cumhurbaşkanı seçimi var.

Adaylar ortaya çıkmaya başladı.

Mevcut Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın yeniden aday olacağı bildiriliyor.

Kıbrıs Türk halkı şimdiye kadar ondan ne fayda gördü ki, tekrar buna oy versin?

Koltuk sevdası işte... Beyefendi başarısızlığına rağmen Kıbrıs halkının kendisini bir kez daha seçeceğini umut ediyor!

Şu ana kadar belli olan diğer adaylar: Cumhuriyetçi Türk Partisi lideri Tufan Erhüman, bağımsız aday olan Kudret Özersay ve UBP Başkanı ve Başbakan Ersin Tatar.

4 adaydan ikisi (Mustafa Akıncı ve Tufan Erhüman) Rum tarafı ile ortak federasyon kurulması yanlısı... Bunlar yıllardır Rumların kesinlikle buna yanaşmadığını ve Türk tarafının kendilerine tutsak olmasını istediklerini nasıl görmüyorlar?

4 adaydan diğer ikisi (Ersin Tatar ve Kudret Özersay) federal çözümün mevcut şartlarda mümkün olmadığını görüyor ve iki devlete dayalı çözümü savunuyorlar.

Ersin Tatar ve Kudret Özersay, Anavatan Türkiye ile iyi ilişkiler içindeler.

Kuzey Kıbrıs’ta Nisan ayında gerçekleşecek seçimin bir referandum atmosferi içinde geçeceği anlaşılıyor.

Seçilecek Cumhurbaşkanı, Türklerin teslim olmasını isteyen Rumlara ve çıkarcı Batı ülkelerine değil, Anavatan’a inanmalı ve güvenmeli.

GÜNÜN SÖZÜ


Bir ülkede endişe içinde mi yaşıyorsunuz? O halde özgür değilsiniz!